Yolsuzluk soruşturmasından sonra görev yerleri değiştirilen memurlar, zulüm gibi muamelelere maruz kalıyor.

Kocaeli’nde 2005 yılında il kültür ve turizm müdürü olarak çalışmaya başlayan Adnan Zanburkan bir yılda 3 kere görevden alındı. Aralık 2013 tarihinde Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü emrinde görevlendirildi.

Bu duruma itiraz etti. Açtığı dava bir süre sonra sonuçlandı ve mahkeme göreve iade kararı verdi. Görevine geri dönen Zanburkan, makamında bir gün bile kalamadan geçici görevlendirmeyle Kültür ve Turizm Genel Müdürlüğü Strateji Daire Başkanlığı’na gönderildi. Bu kez de yürütmeyi durdurma davası açan Zanburkan, bu davayı da kazandı ve geçen ay İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü görevine geri döndü. Hakkını yasal yollarla arayan ve her seferinde kazanan Zanburkan’ın bu kez görevden alınıp alınmayacağı merak konusuydu ki beklenen gelişme oldu. Mahkeme kararına rağmen Zanburkan, Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne uzman olarak görevlendirildi. Adnan Zanburkan’ın yerine ise vekaleten İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü görevini yürüten Mehmet Kesen, asaleten atandı. Adnan Zanburkan, “Devlet memuruyuz ama iktidarın kölesi değiliz. Bürokraside olmazsa siyasette hesabını soracağız. Yargı kararını şeklen uyguluyor ama fiilen uygulamıyorlar. Hile yoluna başvuruyorlar. Yani idare, kendisini yargının üstünde görüyor. Yerime gelen kişi, son seçimlerde Ordu’da AKP belediye başkan aday adayı oldu. 2-3 yıldan beri bizim orayı istiyordu. Eski bakan Ertuğrul Günay yapmamıştı.” dedi.

Tepkisini sosyal medya üzerinden dile getiren Zanburkan, “Görevde bulunduğum süre içerisinde güzel projelere imza attık. İmkansızlıklara rağmen müzesiz kent olarak anılan Kocaeli’ne 4 müze kazandırdık. Türkiye Cumhuriyeti, ‘Muz Cumhuriyeti’ değil. Anayasa’da, ‘hukuk devleti’ diye yazıyor. Biz de buna güvenerek yargıya gidiyoruz ama 7 ayda kararı alıyoruz. İdare 5 dakikada görevden alıyor, yargıya gitmenin bir anlamı kalmıyor. Gene de gideceğiz. İlgililer hakkında ceza davası açtık, tazminat davası da açacağız.” şeklinde konuştu.

 Kocaeli İl Kültür ve Turizm Müdürü Adnan Zanburkan şunları kaydetti: “Hukuki olarak sonuna kadar hakkımı arayacağım. Bu kapsamda, Kocaeli İdare Mahkemesi’ne hem işe iade, hem ceza davası açtık. Pazartesi günü de tazminat davası açacağız. Yerime yapılan atama hukuksuz. Yargı kararı var. Yürütmeyi durdurma kararı var. Yargı süreci devam ederken hem görevden alınıyoruz hem yerimize hile yoluyla atama yapılıyor. Hukuku kaybederseniz, katledersiniz bunun telafisi imkansız olur. En önemli şey hukuktur. Hukukun olmadığı yerde adalet olmaz, adaletin olmadığı yerde kaos olur.”

Yargıda hakkını arayan polise her gün 12 saat nöbet cezası


Yolsuzluk soruşturmasından sonra görev yerleri değiştirilen polisler, zulüm gibi muamelelere maruz kalıyor. Diyarbakır’da müdür, amir ve başkomiser rütbesindeki çok sayıda polis, her gün riskli bölgelerde 12 saatlik nöbete gönderiliyor. Bebeği olan kadın polislere de yasal hakları olmasına rağmen süt izni dahi verilmiyor.

Son dönemde sokak ortasında öldürülen polis ve askerlerin, işyerinde infaz edilen esnafın ve hayatını kaybeden gençlerin faillerini bulamayan Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü, enerjisini fişlenerek tasfiye edilen polislere baskı için kullanıyor. İl genelinde sicilleri başarılarla dolu yüzlerce polis, haklarında hiçbir belge olmamasına rağmen fişlendi. 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarının ardından yaklaşık 2 bin 500 müdür, amir, başkomiser ve polis memurunun yeri defalarca değiştirildi. Hakkını yargıda arayan bazı polisler, mahkeme kararıyla şubelerine geri döndü. Ancak tekrar görevden alındılar. Mahkeme ikinci ve üçüncü kez polisleri görev yerlerine iade edince, Diyarbakır Emniyeti’nde akıllara durgunluk veren bir uygulamaya imza atıldı.

Hakkını aramak için dava açan TEM, narkotik ve istihbarat şubede görevli polisler ile astlarına yönelik hukuk dışı talimatlara direnen yaklaşık 400 emniyet mensubuna ‘nöbet cezası’ başlatıldı. İl Emniyet Müdürü Halis Böğürcü ve Müdür Yardımcısı İsmail Bayrak tarafından hazırlandığı belirtilen listelerde ismi yer alan polisler her gün 12 saat yol uygulamasına gönderiliyor. Kadrosu ‘emniyet müdürü’ seviyesindeki polisler, ‘ekip amiri’ olarak görevlendiriliyor. Mardin yolu Çarıklı bölgesinde, Ergani yolu Devegeçidi bölgesinde, Silvan yolu polis okulu bölgesinde nöbete gönderilen polislere hiçbir lojistik, güvenlik ve insanî destek sunulmuyor.

Günde iki kez korumasız araçlarla riskli bölgelere gönderilen polislere sadece gidiş ve gelişlerine yetecek kadar (4 litre) yakıt veriliyor. Polisler, hava soğuk olmasına rağmen araçları çalıştırıp ısınamıyor. 12 saat uygulamasına yazılan kadın polisler ise bebeklerini emzirmek için yasal hakları olan süt iznini bile kullanamıyor. Silvan yolunda bir ay önce iki kez polise uzun namlulu silahlarla saldırı düzenlenmişti. Yol üstü uygulamasına gönderilen bazı şube müdürleri, nöbette olmasına rağmen makamdaki görev başında görünüyor. Fakat imza yetkileri, makam arabaları ve korumaları verilmiyor. Daha önce tüm şubeler sırayla ve kısa süreliğine yol uygulamasına gidiyordu. Yeni yöntem ise farklı. Sadece göreve iade davası açan polisler seçiliyor ve kesintisiz nöbet tutturuluyor. Polis memurları, kendilerine yönelik uygulamayı ‘yıldırma’ ve ‘mobbing’ olarak görüyor. Bazı polislerin bu haksız uygulamaya karşı suç duyurusunda bulunacağı öğrenildi.

İsminin yayınlanmasını istemeyen bir emniyet yetkilisi, valilerin hukuksuz uygulamalar konusunda yanıltıldığını aktardı. Emniyet Teşkilatı Kanunu’na göre böyle bir görevlendirme yapılamayacağını belirten polis yetkilisi, şu görüşleri dile getirdi: “Söz konusu kanunun 13. maddesinde hangi rütbenin hangi görevi yapacağı açıkça belirtiliyor. Emniyet müdürü kadrosundaki kişilere sürekli ve kesintisiz görev tevdi edilemez. Emniyet müdürlüğü, mahkeme kararlarını şeklî olarak yerine getiriyor ama fiilî olarak uygulamıyor. Bu konuda valilik yanıltılıyor. Hukuksuz şekilde şube müdürlerinin görev ve imza yetkileri, kanuna göre yetkisiz sayılan kimselere devredildi. Görev unvanı ve yetkileri yok sayıldı. Valinin yetkisi gasp edildi. Anayasa’ya aykırı olarak mahkeme kararları yerine getirilmiyor. Sürekli ve kesintisiz yapılan bu görev, Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve memur statüsüne göre suç teşkil etmektedir. Ayrıca personel açık hedef haline getiriliyor ve can güvenliği hiçe sayılıyor.”

Okul müdürleri mahkemeyi kazandı ama MEB’in yeni engeline takıldı


Açılan dava sonucu okul müdürlerinin görevden alınmasının yürütmesini durduran mahkeme, yeniden değerlendirme puanlaması yapılmasına karar verdi. Mahkemeden olumlu sonuç alan birçok okul müdürü yeniden değerlendirme engeline takıldı. Birinci değerlendirmeler MEBBİS sistemi üzerinden yapılırken ikinci değerlendirmelerin kâğıt üzerinde gerçekleşmesi ise şaibelere neden oldu. Yargı kararıyla göreve dönmeyi beklerken yeniden değerlendirilme sürecine alınan müdürler, görevlerine iade edilmedi

ZAMAN