Alman yasalarına göre yeni bir seçim ilan edilmeden önce parlamentonun alt kanadının Cumhurbaşkanı tarafından lağvedilmesi gerekiyor.
Almanya’da Başbakan Angela Merkel’in muhafazakar CDU partisi liderliğinde kurmaya çalıştığı “Jamaika koalisyonu” görüşmeleri tıkandı. CDU, Yeşiller ve liberal Hür Demokrat Parti (FDP) arasında kurulmaya çalışılan koalisyon, partilerin renklerinin Jamaika bayrağı renkleriyle aynı olması nedeniyle bu adı alan koalisyon, Yeşiller ve FDP’nin fikir ayrılıkları nedeniyle hayata geçirilemedi.
Merkel 20 Kasım’da yaptığı açıklamada azınlık hükümetini düşünmediğini, azınlık hükümeti kurmaktansa erken seçimi tercih edeceğini söyledi.
Peki şimdi Avrupa’nın en büyük ekonomisini neler bekliyor?
İşte bazı ihtimaller:
Angela Merkel, partilerin koalisyon görüşmelerine bir süre ara verip tekrardan bir araya gelmesini öneriyor.
Avrupa Birliği’nin uzun müzakere süreçlerine aşina olan tecrübeli siyasetçi Merkel, bu müzakerenin ne kadar önemli olduğunu biliyor: Eğer koalisyon kuramazsa kendi koltuğunu tehlikeye atmış olacak.
Öte yandan partilerin göç, çevre ve Avrupa hakkındaki görüşleri arasında temel farklılıklar var ve bu farklılıklar kolayca kapanacakmış gibi gözükmüyor.
Müzakere sürecini uzatmanın, partilerin duruşlarını daha da keskinleştirme riski bulunuyor.
Merkel’in partisinin Bavyera’daki ortağı CSU içinde fikir ayrılıkları başladı bile. Parti lideri Horst Seehofer, ülkeye gelen göçmen sayısının sınırlandırılması yönünde açıklama yapması için baskı altında.
Fakat Almanya anayasası, seçimin ardından koalisyon kurulması için belli bir takvim öngörmüyor. Bu yüzden bir koalisyon kurulana kadar Merkel geçici hükümetin lideri olarak başbakanlık koltuğunda oturmaya devam edebilir.
Böyle bir durumda ise Avrupa’nın en büyük ekonomisi, büyük kararlar alamayacak bir geçici hükümet tarafından yönetiliyor olacak.
Başka bir koalisyon ortağı
Merkel teoride Sosyal Demokrat Parti’yle (SPD) koalisyon kurmaya çalışabilir. Sosyal Demokratlar seçimden önceki dört yıl boyunca Merkel’in koalisyon ortağıydı.
Matematiksel olarak bu hükümet, diğer tüm koalisyon ihtimallerine kıyasla en güçlü hükümet olacaktır. İki partinin oy toplamı mecliste büyük bir çoğunluğa ulaşıyor.
Ancak Eylül ayındaki genel seçimde büyük bir yenilgi alan SPD’nin liderleri herhangi bir koalisyonda yer almayacaklarını defalarca açıkladı. Partinin lideri Martin Schulz, yeni bir seçime hazır olduklarını söyledi.
Azınlık hükümeti
Merkel bir azınlık hükümetinin başbakanı olarak iktidarda kalmaya devam edebilir. Başbakan olacak kişi mecliste oylanarak seçiliyor ve mecliste üç defa oylama yapılabiliyor. Merkel burada oyların çoğunu alabilirse koltuğunu korur.
Ancak tecrübeli siyasetçi bu riskli seçeneği düşünmüyor ve daha güçlü bir hükümet istiyor.
Bu tür bir azınlık hükümeti Almanya’da 2. Dünya Savaşı sonrasında hiç denenmedi.
Yeni seçim
2018 başında tekrardan sandığa gidilmesi en olası ihtimal.
Angela Merkel de 20 Kasım’da yaptığı açıklamayla yeni bir seçimi azınlık hükümetine tercih edeceğini söyledi.
Alman yasalarına göre yeni bir seçim ilan edilmeden önce parlamentonun alt kanadının Cumhurbaşkanı tarafından lağvedilmesi gerekiyor.
Normalde başbakan da bir güven oylaması yaparak bunu tetikleyebilir. Ancak Merkel geçici hükümetin başbakanı olduğu için böyle bir yetkisi bulunmuyor.
Bu süreci işletmek için Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’in Merkel’i başbakan adayı olarak parlamentoya sunması gerekiyor. Merkel burada sandalye sayısının çoğunluğun desteğini alamazsa 14 gün içinde bir oylama daha yapılıyor. Burada da bir sonuç alınamazsa üçüncü turda oyların çoğunluğunu alması şartı aranıyor.
Bu oylamalarda çoğunluğa ulaşılamazsa Cumhurbaşkanı Steinmeier’in Merkel’i başbakan olarak atamak veya meclisi lağvetmek seçenekleri arasında karar vermek için bir haftası bulunacak.
Steinmeier ikinci seçeneği tercih ederse ülke 60 gün içinde erken seçime gidecek.
Fakat ülkede yeniden sandığa gitmek isteyenler azınlıkta. Özellikle ana akım partiler, Merkel’in liberal göçmen politikası ve müesses nizama öfkeli aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin yeni bir seçimde daha da güçlenmesinden endişe ediyor.