Merkel, müzakereleri tıkayan Kıbrıs sorununun çözümüne katkı sağlamak için gelecek yılın başında adaya gideceğini açıkladı.
Merkel, Türkiye'nin AB üyeliği ile ilgili daha önce varılan anlaşmalara da sadık olduklarını belirtti.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Kıbrıs sorununun hem Türkiye-AB ilişkilerini hem de AB-NATO ilişkilerini olumsuz etkilediğini belirterek, sorunun çözümü için önümüzdeki yılın şubat ayında adaya gideceğini açıkladı. Merkel'in Ankara'nın AB üyeliği önündeki en büyük engellerden biri olan Kıbrıs sorununda devreye girmesinin, NATO-AB işbirliğinin gelişmesinde Türkiye'nin AB üyesi olmamasından kaynaklanan sorunların gün yüzüne çıktığı son NATO zirvesinin ardından gelmesi dikkat çekti.
Almanya'da yayın yapan Türk basın kuruluşlarının 16 üst düzey yöneticisi ile başkent Berlin'de bir araya gelen Merkel, Türkiye'nin AB üyeliği ile ilgili olarak daha önce varılan anlaşmalara sadık olduklarını kaydederek, Türkiye-AB ilişkilerinin kopma noktasına gelmemesinin önemine dikkat çekti. Kıbrıs sorunundan dolayı müzakere sürecinin yavaşladığını belirten Alman lider, 'bu sorunun çözümü için küçük de olsa bir katkısının' olması için adaya gideceğini söyledi. Kıbrıs gibi sorunlu ülkelerin AB'ye alınmasının doğru olmadığını anladıklarını belirten Merkel, Hırvatistan'ın AB'ye alınmasının şartlarından birinin Slovenya ile olan sınır sorununu çözmesi olduğunu sözlerine ekledi. Türk basın temsilcileri ile yaklaşık bir saat görüşen Merkel, Türkiye-Almanya arasındaki ilişkiler ve Almanya'daki göçmenler ile ilgili değerlendirmelerde de bulundu. Alman Cumhurbaşkanı Christian Wulff'un başarılı Türkiye ziyaretinin ilişkilerin durumunu ortaya koyduğunu söyleyen Merkel, bazı görüş ayrılıklarının bulunmasını doğal olarak niteledi. "Ben ülkedeki göçmen kökenli insanların da başbakanıyım." diyen Merkel, Almanya'da yaşayan Türklerin iki ülke arasında köprü işlevi gördüğünü sözlerine ekledi.
Merkezi Köln'de bulunan Türk-Alman Kültür Forumu tarafından ikinci defa düzenlenen toplantıya Zaman Gazetesi, Samanyolu TV, Ebru TV EU'nun bulunduğu World Media Group AG'nin yanı sıra Avrupa Sabah, Doğan Grubu (Hürriyet), İhlas Grubu ile Deutsche Welle ve RBB'de çalışan Türk gazeteciler katıldı.