Almanya Başbakanı Angela Merkel önceki gün kritik bir ziyarette bulundu.

Merkel’in partisi Hıristiyan Demokrat Parti'nin (CDU) "kardeş partisi" Hıristiyan Sosyal Birlik (CSU) lideri ve Bavyera Eyalet Başbakanı Markus Söder, Merkel’i eyalet hükûmetinin bakanlar kurulu toplantısına davet etti.

Merkel’in 15 yıllık başbakanlık döneminde ilk kez bir eyaletin bakanlar kurulu toplantısını ziyaret etmesi, Söder’le birlikte samimi pozları ve buluşmanın zamanlaması, Berlin’deki yorumcular tarafından "halef-selef buluşması" diye nitelendirildi.

Söder, başbakanlık koltuğuna oturduktan bu yana, yalın ve göşterişten uzak tavırlarıyla bilinen Merkel’i Chiemsee Gölü’ndeki Herrenchiemsee Sarayı’nın ihtişamlı Aynalı Salonu’nda karşılarken, buluşmayı "veliaht kraliçe buluşması" olarak isimlendirenler bile oldu.

Uzmanlar, Merkel’in 2021’de planlanan seçimde kendi yerine geçmeye aday CDU’lu isimler yerine, sadece Bavyera eyaletinde seçimlere katılan CSU’nun lideri Söder’i CDU/CSU’nun ortak adayı olarak tercih ettiği ve halefi olarak gördüğünü belirtiyor.

Birlik Partileri (CDU/CSU) adına CDU lideri başbakan adayı olarak seçimlere giriyor. Ancak Almanya’nın ekonomik anlamda en güçlü eyaleti olan Bavyera’nın Başbakanı Söder, bazı çevreler tarafından "Alman siyasetinin yükselen yıldızı" diye niteleniyor.

Söder’in hem kendi eyaletinde hem de Merkel ile birlikte hareket ederek Almanya çapında yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgını ile ortaya çıkan krizi katı tedbirleriyle başarıyla yönetmesi popülaritesini artırdı.

Kamuoyu yoklamalarında Söder hem tüm Alman toplumu (yüzde 53) hem de CDU/CSU seçmenleri nezdinde (yüzde 67) en çok desteklenen kişi oldu.

"Kimin başbakan seçilme şansı yüksek?" sorusunda da Söder, şansı en yüksek politikacı olarak seçildi. Söder, geleneksel olarak muhafazakar çizgisiyle bilinen CSU’nun yenilikçi kuşağını temsil ediyor. 

Nitekim CDU/CSU’nun Yeşiller’le koalisyon yapabileceğini söyleyerek, özellikle CSU’nun bu konudaki tabusunu yıktı. 

Söder’in, Merkel'in zorlu mirasını devralabileceği ve sosyal-liberal çizgisini sürdürebileceği ifade ediliyor.

Daha önce yapılan analizlerde CDU’nun yeni genel başkanının, 2021 yılının eylül ayında yapılacak federal seçimlerde Birlik Partileri’nin başbakan adayı olması bekleniyordu.

Merkel’in desteklediği genel başkan adayı olarak kabul edilen Kuzey Ren Vestfalya (NRW) Başbakanı CDU’lu Armin Laschet, eyaletinde Covid-19 krizini iyi yönetemediği ithamlarıyla karşı karşıya kaldı.

Türkiyeli göçmenlere  yakınlığı sebebiyle "Türk" olarak tanınan Laschet, salgın döneminde yaptığı hatalı çıkışlarla kamuoyu yoklamalarında büyük oranda destek kaybetti. 

Merkel’in göçmen politikalarını eleştiren diğer adaylar CDU Federal Meclis Grup eski Başkanı Friedrich Merz ve Federal Meclis Dışişleri Komisyonu Başkanı Norbert Röttgen salgında arka plana itildi, isimleri neredeyse unutuldu.

Söder (sağda), başbakanlık adaylığı konusunda şimdilik açıklama yapmıyor. 

Amerikanın Sesi'nde (VOA) yayımlanan analize göre; Söder, "Benim yerim Bavyera." diyerek, CDU içerisinde önce genel başkanın belirlenmesi gerektiğini, başbakan adayının ise daha sonra CDU ve CSU tarafından birlikte kararlaştırılacağını söylüyor.

Merkel’in akabinde 2018 yılı aralık ayında CDU liderliğine seçilen Annegret Kramp-Karrenbauer’ın partideki görevinden istifa etmesiyle boşalan koltuğa oturacak ismin ne zaman seçileceği ise henüz belli değil. 

CDU’nun genel kurulunu toplamak için tarih belirleyememesinin sebebi virüs sebebiyle hükûmetin 1.000’den fazla kişinin katılacağı toplantıları süresiz yasaklaması. 

CDU’nun liderlik seçiminde oy hakkı olan 1.001 delegesi var.