Merkez Bankası 2019 yıl sonu enflasyon tahminini yeniledi ve yüzde 13,9 olarak açıkladı. Kamuda ücret pazarlıklarının başlayacağı günlerde yapılan açıklama verilecek zam oranları hakkında kamuoyu yaratmayı hedefliyor. Oysa Merkez Bankası'nın tahminleri uzun süredir hiç tutmuyor!
Kamuda toplu sözleşme görüşmeleri yarın başlayacak. Görüşmelerin başlamasından hemen önce Merkez Bankası enflasyon tahminini yeniledi.
2019 yılı için T.C. Merkez Bankası'nın yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 13,9.
Bu sayının toplu sözleşme görüşmeleri öncesinde hükümetin de kamu çalışanlarına vereceği zam hakkında bir fikir vermek ve bir bakıma da kamuoyu oluşturmak amacıyla açıklandığı yaygın görüş.
Öte yandan Merkez Bankası tahminleri bir süredir ciddi biçimde gerçekleşenden sapıyor.
Nitekim, Anadolu Eğitim Sen Genel Başkanı Mehmet Alper Öğretici, toplu sözleşme görüşmeleri öncesinde açıklanan enflasyon tahminlerinin dikkate alınmaması gerektiğini isteyen bir açıklama yayınladı. 2019 tahmininin yüzde 13,9, 2020 tahmininin 8,2 ve 2021 tahmininin yüzde 5.4 olduğunu hatırlatan Öğretici, hükümetin geçmişte de Merkez Bankası'nın enflasyon tahminlerinin bir iki puan üstünde zam vererek "memuru enflasyona ezdirmedik" dediğini ama gerçekleşen enflasyonun tahmin edilenin hep üstünde olduğunu söyledi.
Gerçekten de 2018 başında Merkez Bankası o yıl için enflasyon tahminini yüzde 7,9 olarak açıklamış, 2018 enflasyonu ise yüzde 20,30 olarak gerçekleşmişti. 2017 yılındaysa Merkez Bankası'nın Ocak ayında yaptığı revizyonla tahmin yüzde 6,5 olmuş, yıl sonunda gerçekleşen değerse yüzde 11,92 olarak ortaya çıkmıştı.
MERKEZ BANKASI ENFLASYON HESABINI TUTTURAMIYOR
Enflasyon, sermaye sınıfı için değişmeyen bir ücret düşürme aracı. Enflasyonun iki haneli sayıları zorladığı yıllarda, ücret artışlarının hep enflasyonun altında kalması gerçek ücretleri düşürmenin bir yolu oluyordu. İşçi sendikaları toplu sözleşme dönemlerinde enflasyona göre ücretleri iyileştirmeye çalışırken, ülke genelinde enflasyon tüm emek ücretlerinin gerçek değer olarak düşürülmesine hizmet ediyordu.
AKP'li yıllarda ise enflasyonun geriletilmesi, özel sektörde "sıfır zamlı" sözleşmeler dönemini başlattı.
Gerçekte enflasyon hep olduğu ama enflasyonlu yıllara göre hissedilirliği azaldığı için bu yapılabilirken, aslında ücretler de azar azar eritilmiş oldu.
TEK SORUN MERKEZ BANKASI TAHMİNİNDE DEĞİL
Merkez Bankası'nın açıkladığı enflasyon tahmini kamuda yapılacak ücret zamları üzerinde bir baskı oluşturacak. Öte yandan, artık iki haneli değerlere çıkmış olan gerçekleşen enflasyon hesaplarında da emekçiler aleyhine çok şey var.
Enflasyon hesabının, bir emekçi ailesinin gerçek ihtiyaçlarını veri almaktan uzak bir "sepet" üzerinden yapıldığı, "sadece ekmek tüketen" bir aile için belirlenecek bir enflasyon oranıyla, ulaşım, eğitim, sağlık gibi giderleri normal bir biçimde belirlenmiş bir aile için ortaya çıkan enflasyon arasında önemli bir fark olduğu, TÜİK hesaplarının bu farkı istismar ettiği bilinen bir gerçek.