Lojiblog.com sitesinde yayınlanan yazısında ABD ile YPG-PYD krizi yaşanırken krizin derinleşebileceğini belirten Demir, canlı bombalara karşı İzmirliler başta olmak üzere vatandaşı uyarırken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son olarak Kazakistan ile de sorun yaşamamıza neden olduğunu belirtti. İsrail ile durgun geçen süreçte ticaret hacminin 2 kattan fazla büyüdüğünü de belirten Demir, "Mayıs'ta siyasi bir sürpriz olabilir" dedi.

Başkent malumunuz belli bir süredir art arda birbirinden sıra dışı olaylar yaşıyor. Bu olaylar öyle olağanüstü ki.., Eğer bir akılla yönetilmez, bir birlik sağlanmaz ise ülkeyi ciddi çıkmazlara sürükleyebilir. 

Son 29 şehit verilen terör saldırısı sonrası her yerde ek kameralar, güvenlik tedbirleri dikkat çekiyor. Ama genel sorunlara yaklaşmada kafalar ne kadar rahat ve ayaklar ne kadar yere basıyor orası şüpheli.

Devletin kurumları arasında koordinasyon sorunu da var. Asker de bu terörle mücadele sürecinde hükümetten, bölgede yetkilerini arttıran koordineyi ele alacak bir özel yasa istiyor. Siyasi hareketlilik, güvenlik ve uluslararası ilişkiler anlamında, kapalı kapılar ardında kulakları sağır eden bir uğultu var.

Ama maalesef şunu da belirtelim.  İnanın şu an durum tahmin ettiğinizden daha vahim. Devletin en tepesinden en altına olmak üzere tüm taraflar, muhalefeti, hükümeti ile istisnasız herkes; aldığı tüm kararlarda kendini son derece haklı görüyor. Tahammül yok. Dinleme yok. Hakaret bol. Gücü olan diğerini eziyor. Sonra sıra ona da geliyor. O da eziliyor. Yani, sizlerin, vatandaşın sağduyusunun onda biri, bu kadar akıllı davranılması gereken Başkent’te yok.

Sürekli olarak bilgi akıyor. O nedenle artık, çoğu köşe yazısının sadece bağlı olduğu güç grubunun düşüncelerini empoze etme misyonuna döndüğü bu ülkede, sizinle gelin bazı önemli haber ve kulisleri paylaşalım. Paylaşalım ki; habercilik asla ölmesin.

Bazı paragrafların satır aralarını çok dikkatli okumanızı rica ediyorum. Çünkü saklı şifreler aslında size çok daha büyük bir resmi kodlamış olacak. Neden mi böyle yapıyoruz? Yanıtı basit. Bu ülkede en az 5 haber okuyun göreceksiniz.

Lafı uzatmadan çok konuşulacak 5 kulisimizden ilki ile başlayalım;

1- Ankara ile Washington arasında giderek tırmanan bir PYD-YPG krizi var. Her ne kadar Ankara bu yapılara PKK terör örgütünün kolu dese de ve ağır top atışları ile Suriye’deki mevzilerini vursa da ABD geri adım atmıyor. Washington yönetimi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘tarafını seç’ çağrısına rağmen PYD’ye açık desteğini sürdürüyor. Terörist değil desteklenmeli diyor. Özellikle son Ankara saldırısından bu yana TSK, PYD’ye karşı top atışlarını iyice arttırdı. Son iddia bu top atışlarının bugünden itibaren kesilebileceği yönünde. Resmen açıklanmıyor; ama bu konuda bazı güçlerle ‘ciddi sıkıntılar’ yaşanabileceği yönünde değerlendirmeler olmuş. Sinyaller alınmış. Kısacası, PYD’ye yönelik topçu atışlarında kesilme olursa şaşırmayın. Unutmadan; burası Türkiye, bir de bakarsınız; artmasından endişe edilen terör de birden başka bir yola giriverir. Konuşulmuyor değil. Ama mevcut durum, Sur’da, Cizre’de yaşananların, yakında Yüksekova dahil bazı merkezlerde de yaşanabileceği ihtimali de var.

2- Terörle mücadelede istihbarat temininde eleştiriler var. MİT’in son Genelkurmay servislerine saldırılara dair iki kez uyardığı ama buna rağmen polis tarafından etkin ön tedbir alınmadığı eleştiriliyor. Haklı eleştiriler. Ama bu hafta, başka neler oldu derken, iki kan donduran gerçekle karşılaştım. Evet, ciddi zaafiyetler de var ama faciaların önlendiği örnekler de mevcut. Son bir ayda iki canlı bomba son anda durdurulmuş. Biri İstanbul’da bir semt pazarında, diğeri ise İzmir’de AVM’de. Sivil masum insanları öldürecek kadar gözü dönmüş bu alçaklar her yerde takip ediliyor; ama siz yine de her yerde bu vahşi insanlık düşmanı teröristlere karşı uyanık olun. Çünkü hala aramızda dolaşıyor olabilirler. İzmir’de de! Aman aşırı dikkat! Bazen böyle şeyler yazınca bazı sevgili okurlarımız, ‘Ne gerek var canım bu yazılara. Milleti paniğe sevkediyor’ diyorlar. Düşüncelerine saygım var; ama bu bilgileri asıl yazmazsak farkındalık yaratamayız. Amaç panik değil bu belaya karşı paniklemeden uyanık olmayı öğrenmek veya gösterebilmek.

3- Dün çok güvendiğim devletin içine de hakim önemli bir profesörümüz aradı. Aynen şunları söyledi: ‘Kavga etmediğimiz ülke kalmasın hedefine doğru adım adım yaklaşıyoruz. Son olarak, Kazakistan ile kriz yaşanmış. Başbakan Davutoğlu da bu krizi çözmek için Kazakistan’a gitmiş. Sıkıntı, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Kazak Lider Nazarbayev arasında telefonda yaşanmış. ‘Kazakistan’ın krizde Türkiye”ye değil Rusya’ya yakın durmasından patlamış. Erdoğan, Nazarbayev’e sert sitemlerde bulunmuş.’

Durum bu. Enteresan. Profesör ısrarla bu iddiasının arkasında. Ben de araştırdım. Yakın kaynaklar, yorum yapmaktan kaçındı. Ama yeni bir kriz, yeni bir kavga diye ortada ciddi iddia var. Şaşırır mıydınız?

4- Yaz ayları bu yılda siyaseten sürprizlerle dolu geçecek. Büyük bir parti bir takma isimle bir adamını göndererek, Mayıs’ta dev bir spor salonuna gizlice ön rezervasyon yaptırmış. CHP yeni kurultay yaptı. Peki geriye sizce kim kalıyor? Size ipucu; Tahmin ettiğiniz değil. Daha büyük sürpriz olan. Hiç ummadık isimler koltuğundan olabilir.

5- Türkiye’nin ilişkilerini başta Gazze zulmü ve Mavi Marmara krizi nedeni ile dondurduğu İsrail ile yapılan görüşmelerde önemli aşama kaydedildi. Yaz başına dek açıklanabilir. Türkiye bu arada misafir ettiği Hamas’ın iki önemli ismini de İsrail’e, anlaşma şartlarından biri olarak sessiz sedasız göndermiş. İlginç değil mi? Ha unutmadan, ilişkilerin tamamen bittiğini sanan halkımıza hatırlatalım; devlete yakın isimler de dahil çok kişi İsrail ile çatır çatır iş yapıyor. Şimdi sıkı durun; ilişkilerin dondurulduğu 2009’da 2.5 milyar dolar olan iki ülke arasındaki ticaret hacmi, bu donmuş süreçte şimdi ne kadar biliyor musunuz? 6 milyar doların üzerinde. Yani tribünlere ve şova kendinizi kaptırmayın; hayat aşağıda başka akıtılıyor.

Görüşmek üzere…