Rebîulevvel ayının 12'nci gecesi, senenin ilk kandili olan Mevlid Kandili'dir. Bu gece hangi ibadetler yapılmaı...
Mevlid Kandili'nde nasıl ibadet etmeliyiz, neler yapılmalıyız? İşte Mevlid Kandili tavsiyeleri...
Mevlid Gecesi ve gündüzünü şöylece ihya etmeye çalışmalıyız:
-
Tövbe etmek: Bu mübarek gece kusur ve günahlarımızdan tövbe ve
istiğfarda bulunmalıyız. En azından bir tesbih "Estağfirullah"
demeliyiz. Diğer kutlu zamanlar gibi Mevlid gecesi de, özümüze dönerek
gaflet içinde geçen günlerimizi sorgulama, unutarak ve bilmeyerek
işlediğimiz hatalara tövbe edip bağışlanma dileme, kendimizi ve
irademizi yenileme zamanıdır. Tövbe, işlediğimiz hatalardan dolayı Yüce
Mevla'nın huzurunda mahcubiyet ve pişmanlık duyma, günahlara bir daha
dönmemek üzere yüz çevirme, hayatımızda yeni ve tertemiz bir sayfa
açmaya karar verme demektir. Tövbe, günahla kirlenen ruhumuzu yıkamanın
ve yeniden dirilişin ifadesidir.
- Salat ü
selâm okumak: Peygamberimiz (S.A.V.)'e hiç olmazsa bir tesbih salat ü
selâm okumalıyız. Can ü gönülden, "Es-salatü ve's-selamü aleyke ya
Resûlallah" demeliyiz.
- Kur'an-ı Kerîm okumak
veya dinlemek: Böyle mübarek bir gecede yapacağımız ibadetlerin en
önemlisi Kur'an-ı Kerim'i okumak, dinlemek ve anlamı üzerinde
düşünmektir. Çünkü Kur'an-ı Kerîm Cenâb-ı Hakk'ın insanlığa son
mesajıdır. O'nun iyi anlaşılması ve uygulanması halinde insanlık mutlu
olacaktır. Ondört asırdan beri okunan Kur'an, insanı dinamizme çağıran,
aklın ve gönlün şifa kaynağı, ilim ve irfan menbaıdır. O, anlaşılmak ve
insanlığa rehber olmak için gönderilmiştir. Bu itibarla sadece okumayı
öğrenmekle ve okumakla yetinilmeyip içeriğinin de bilinmesi, Kur'an'ın
ne anlattığının kavranılması, hatta onun kendi hayatımıza da
yansıtılması gerekir.
- Hz. Peygamber (S.A.V.)
Efendimizin hayatını ve ahlakını okuyup iyice anlamak. Mevlid Gecesini
idrak edip ihya ederken bir de şu hususu iyice tefekkür etmemiz gerekir.
Mevlid Gecesi neden mübarek, büyük bir gece oldu? Evet neden? Çünkü Hz.
Peygamber (S.A.V.) Efendimiz bu gece dünyayı şereflendirdi de ondan… O
halde bu mübarek gecede Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz ile olan ilgi
ve alâkamızı, münasebetimizi iyice gözden geçirmemiz gerekiyor. Hz.
Peygamber (S.A.V.) Efendimizin sünnetin şahsi hayatımıza, iş hayatımıza
ve ev hayatımıza uygulayabiliyor muyuz?
-
ALLAHü Teâlâ'ya tam bir huşu içinde dua ve niyazda bulunmalıyız. Çünkü
dua, rahmet kapılarının anahtarı, kulluğun ruhu ve ibadetin özüdür.
Yalnızlaşan insanın sınırsız ve sonsuz kudret sahibi olan ALLAH'ın
azameti karşısında aczini kabullenmesi, O'na sığınması ve O'na
yakarması, ne isteyecekse O'ndan istemesidir. İnsanın yaratıcısına
yaklaştığı en vasıtasız andır. Dua, sınırlı, sonlu ve aciz varlık olan
insanın, sınırsız ve sonsuz kudret sahibi Rabbi ile kurduğu bir
köprüdür, Mevlid-i Mutlak'ı imdada çağırmasıdır. Dua, kulluk esprisi
içinde ve sıradan isteme anlamlarının ötesinde, ALLAH Teâlâ'nın Rablık
ve ilahlık hakikatine en köklü bir sığınma hadisesidir.
-
Namaz kılmak: Mevlid Gecesi ve gündüzündeki namazları cemaatle kılmaya
son derece gayret göstermelidir. Kaza namazı bulunan kimseler, bu
namazlarını kaza etmeye çalışmalıdırlar. Üzerinde namaz borcu olan
kimsenin bu gecede hiç olmazsa bir günlük namaz kaza etmesi uygun olur.
Böylece hem borcunu öder hem de geceyi ihya etmiş olur. Tekellüf yani
zorakilik-bitkinlikten kaçınılmak sûretiyle nafile namaz da
kılınmalıdır. Mevlid Gecesi namazının muayyen bir şekli yoktur.
Mümkünse, kandil gecesi olması sebebiyle tesbih namazı kılınır. Secde
ayetleri okunup, secdeler yapılır. Dua edilir.
-
Mevlid Gecesi gündüzünde mezarlar, bizden dua bekleyen yakınlarımızın
kabirleri ziyaret edilmeli. Ruhlarına Kur'an-ı Kerim okumalı, dua
etmeli, onlar için de ALLAH Teâlâ'dan afv ü mağfiret dilemeli,
böylelikle ruhları şad edilmelidir. Ayrıca Peygamberimiz (S.A.V.)in,
ashabın, tabiinin, diğer büyüklerimizin, akrabalarımızın özellikle
analarımızın, babalarımızın... Kısacası bütün Müslümanların ruhlarına
Kur'an-ı Kerim okunmalıdır.
- Mevlid Gecesi ve
gündüzünde fakir fukarayı, yetim ve kimsesizleri görüp gözetmek,
ihtiyaç içerisinde kıvranan din kardeşlerimizin yardımlarına koşmak,
onlara imkanlar ölçüsünce tasaddukta bulunmak mutlaka yapmamız lâzım
gelen bir husustur. Çünkü Cenab-ı Hak:"ALLAH Teâlâ sana ihsan ettiği
gibi sen de başkalarına ihsan et." (Kasas Sûresi: 77) buyurmaktadır.
Ebu'd-Derda (R.A.)den rivayete göre Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:
"Fakirleri kollayıp gözetiniz. Çünkü siz aranızdaki fakirler sayesinde
(onların duası bereketi ile) rızıklandırılıyor ve ALLAH Teâlâ'dan yardım
görüyorsunuz," (Ebû Davud, Cihad: 70, Tirmizi, Cihad: 24, Nesei, Cihad:
43, A.b.Hanbel, 5/198) buyurdu.