Depremin vurduğu illerden gelen kurtarma ve çaresizlik görüntüleri kadar, mezarlıklardaki fotoğraf ve görüntüler de yürek burktu. Cenazelerin daha fazla bekletilmeden gömülmesi için mezarlıklarda iş makineleri devreye girdi.

Sozcü'nün haberine göre imkan bulunursa zaman zaman şehit niyetine namazlar kılındıktan sonra tek tek mezarlar yerine, açılan uzun çukurlara cesetler yan yana sıralanıyor. Yakınlarının yerini belirlemek isteyenler, cenazelerinin sırasına buldukları çubukları, direkleri dikip üzerine işaret olarak bez bağlıyor veya ismini yazıyor.

Ardından iş makineleri ile üzerleri toprakla kapatılıyor. Geriden kalan yakınları ise acılarını içlerine gömüp, bir birini teselli etmeye çalışıyor. Mezarlıklarda hala yüzlerce cenaze gömülmeyi bekliyor.

Depremin merkez üssü Kahramanmaraş'ın Kapıcan Mezarlığı'ndan görüntü paylaşan bir vatandaş, “Cesetler hep yerde defnedilmeyi bekliyor. Ama iki kepçe var ve yetersiz. İnsanlar soğukta cenazelerini gömmeyi bekliyor. Sırada gömülmeyi bekleyen 700 kişi olduğu söylendi. Biz cenazemizi buraya bıraktık, tekrar enkaz alanına dönmek zorundayız” dedi.

Binlerce kişinin yakınları için sosyal medyada kefen çağrısı yapması üzerine ise Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Uzmanı Seracettin Yıldız, “Deprem bölgesine dair iki önemli fetva” başlığıyla şu paylaşımda bulundu:

“*1- Deprem bölgelerinde kefen bulunamadığı taktirde cenazelerin ceset torbasıyla gömülmesi caiz midir?

Cenaze defnedilirken imkan ölçüsünde kefenlemek gerekir. Bununla birlikte salgın, hastalık, deprem vb. hallerde ihtiyaç duyulduğu takdirde cenazelerin ceset torbasıyla gömülmesi de caizdir.

*2- Deprem bölgesinde cenazeleri yıkamadan defnetmek caiz midir?

Cenazeyi su ile yıkama imkanı olduğu sürece su ile yıkamak gerekir. Yıkama imkanının olmadığı durumlarda cenazeye teyemmüm yaptırılır”