'MHP çok pişman olacak'

'MHP çok pişman olacak'
MHP'nin 'hayır' demesine bir anlam veremediğini söylüyor ve ekliyor: "Bu yanlışta ısrar ederlerse..."
12 Eylül darbesi sonrası cezaevinden çıktıktan sonra merhum Alparslan Türkeş'in talimatı ile Trabzon'da MHP'nin teşkilatının kurulmasına öncülük eden isimlerden Dr. Osman Akıntürk, 12 Eylül'deki referandumda 'evet' diyeceğini açıkladı. 50 yıldır hizmet ettiği MHP'nin 'hayır' demesine bir anlam veremediğinin altını çizen Akıntürk, parti yöneticilerinin Türkiye'deki mevcut statükonun emrine girdiğini ve çok büyük hata yaptıklarını savunuyor. Bu yanlışta ısrar ederlerse MHP yöneticilerine hakkımı helal etmeyeceğini söyleyen Akıntürk, "Rahmetli genel başkanımız hayatta olsaydı şimdikileri derhal görevden alır ve gider beyaz kağıda 'evet' mührünü vururdu." diyor. Dr. Osman Akıntürk (70) kendi ifadesiyle 50 yıldır ülkücü camiaya fikren ve maddi olarak hizmet etmiş bir isim. Akıntürk, 1980 darbesi öncesi Trabzon Numune Hastanesi'nde görev yapan Akıntürk, darbenin adından yıldırım telgrafı ile Trebolu'ya sürgün edilmiş. Sürgünün gerekçesinin ise 'darbeci cuntanın keyfi uygulaması' olduğunu belirtiyor. MHP eski genel başkanı merhum Alparslan Türkeş'le de yakın bir samimiyeti bulunan Akıntürk, 1980 darbesiyle cezaevine giren Türkeş'in serbest kaldıktan sonra Erzurum'a yaptığı ilk gezide partinin Trabzon'daki teşkilatını kurmaları için kendisi ve arkadaşlarına bizzat talimat verdiğini anlatıyor. Akıntürk, o günü şöyle özetliyor: "Rahmetli Alparslan Türkeş bizi isim olarak tanır ve çok severdi. Hapishaneden çıkıp Erzurum'a geldiğinde orada ben ve arkadaşlarıma, 'partiyi kurun, teşkilat size emanet, gerekenleri yapın' talimatı verdi. Ve biz geldik Trabzon'da MHP il teşkilatını kurduk ve partiyi güçlendirdik. Ben memur olduğum için kanunen yasak olduğu için yönetimde görev almadım. Ama işin fikri ve maddi boyutuna ben ve arkadaşlarım öncülük ettik." Akıntürk, 12 Eylül'de yapılacak anayasa değişikliği ile ilgili referandumda 'evet' oyu vereceğini belirtti. Akıntürk, "Çünkü bu demokrasiye, insan haklarına, sendikal haklara, kadın haklarına, yüksek yargı organlarının değişip halktan yana kararlar vermesine imkan sağlayacak. En azından önemli bir adım olarak görüyorum. Yani 12 Eylül Anayasasının 26 maddesi yeni tasarı ile değiştirilecek. Bunu Türk milleti için fevkalade önemli buluyorum. Demokratik haklarımızı artırıcı bir genişleme, ferahlık olarak görüyorum. Onun için bütün gücümle destekliyorum." dedi. "DARBE ANAYASASINA KÖYÜMÜZDEN SADECE BEN ANNEM VE BABAM 'HAYIR' DEDİK" 1982'deki referandumda mevcut Anayasa 300 seçmenli köyünde 3 kişinin 'hayır' dediğini ifade eden Akıntürk, onların da babası, annesi ve kendisi olduğunu kaydetti. Halkın o dönem korkudan 'hayır' diyemediğinin altını çizen Akıntürk, "O zamanki anarşi ve terör bahane edilerek, özgürlükler kısıtlanmış, sağdan ve soldan gencecik insanlar idam edilmiş ve bu anayasa sarınılmıştır. Ancak bu anayasa miadını tamamlamıştır. Tabi ki bu yine ideal bir anayasa olmayacak. Ancak mevcut anayasa göre oldukça ileri bir adımdır. Bu referandumla kısmen de olsa boğulmakta olan bu millete bir nefes aldıracağız. Bunlar bunu bize niye çok görüyorlar? Değişen 26 maddenin neresinde ne zarar var? Mesela 'hayır' diyen Devlet Bahçeli bunu bize bir açıklasın. Sırf hükumet böyle dediği için karşı çıkılmaz ki. AK Parti'nin bir sürü yanlışları var, bunu kabul ediyorum. Ama parti ayrı bu iş ayrı." ifadelerini kullandı. Referandumun siyasi bir şey olmadığını anlatan Akıntürk, "Bu bir hukuk mücadelesi, bir adalet mücadelesidir. Türkiye'deki yozlaşmış anayasal sistemin biraz olsun tamir edilmesidir. Bu anayasa sadece hükumetin değil, her 'evet' verinin eseri olacaktır." dedi. Değişikliklerin hepsinin halkın menfaatine olduğuna işaret eden Akıntürk, gerek CHP gerekse MHP ve diğer siyasi partilerin mitinglerde maddeleri anlatması halinde oradaki insanların bile 'evet' diyeceğine inandığını kaydetti. MHP'li yöneticileri statükonun emrine girmekle suçlayan Akıntürk, "MHP'nin üç hilali, Osmanlı dönemindeki üç kıtayı Asya, Avrupa ve Afrika'yı temsil eden Osmanlı modelinin bir özetidir. Ancak ne yazık ki bugünkü yöneticiler bundan uzaklaşmışlardır. Türkiye'deki mevcut statükonun emrine girmişlerdir. Bence çok da büyük hata yapmışlardır. Ben şuanda MHP'nin yönetim kadrosunu, özellikle de Devlet Bahçeli'yi anlayamıyorum." 'Hayır' demenin MHP'ye hiçbir menfaat sağlamayacağına dikkat çeken Akıntürk, kendi köyündeki 100 MHP'linin en az 50'sinin referandumda 'evet' diyeceğini bildirdi. "MHP'Yİ BU BATAKLIĞA CHP ÇEKTİ" MHP'yi CHP'nin bir bataklığa çektiğini savunan Akıntürk, şöyle devam etti: "Bu genel seçim değil, bu referandum. MHP bir inada kapıydı şimdi geri de dönemiyor. Bir bataklık yuttu onu. CHP çekti onu oraya. CHP, BDP ve MHP ve bir blok yapmışlar. Diğer statükocular, baskıdan yana olanlar, hürriyetlere karşı olanlar, manevi değerlere karşı olanlar. Maalesef MHP, ki manevi değerlere saygılı bir teşkilat olmasına rağmen buraya girmiştir. Hatalıdır ama inşallah dönerler. Allah nasip etsin, Bahçeli de şaşırıp vursun 'evet'e. Suçludur, günahkardır. Pek çok MHP'li 'evet' verecek. MHP bundan hiçbir kar edemez." Türk siyasetinde 'iktidar ne derse yanlıştır' hastalığının olduğuna değinen Akıntürk, MHP'nin de bu tayfuna kapıldığını dile getirdi. Meselenin AK Parti, Tayyip Erdoğan ya da şu bu meselesi olmadığına işaret eden Akıntürk, haklıya hakkını teslim etmek gerektiğine vurgu yaptı. Akıntürk, şu değerlendirmelerde bulundu: "Mesela, 'Recep Tayyip Erdoğan şehit kanı ile yoğrulmuş toprağı, Türkiye'yi sattı' diyorlar. Bu kadar büyük bir yalan olur mu? Türkiye'de toprak satışı uygulaması Mustafa Kemal Atatürk döneminde başlamış. MHP'nin bakanlığı döneminde 42 bin hektar arazi satılmış. O zaman Türk topraklarında şehit kanı yok muydu? Şimdi Erdoğan satınca şehit kanlı oluyor. Bunlar ayıp şeyler. Sonra bu hükümetten önce terör bitmiş miydi? Kontrgerilla Türkiye'de yok muydu? Ergenekon yok muydu? MHP bunu bilmiyor mu? Bunlar bu derin devletin dalı. MHP'nin buradan kendisini arındırması gerekir." dedi. "HAKKIMI HELAL ETMİYORUM" Akıntürk, kendisi gibi referandumda 'evet' oyu vereceğini açıklayan ülkücülere, MHP yönetimin yönelttiği ağır eleştirilere ise şu cevabı verdi: "Onlara tepkimizi zamanı geldiğinde göstereceğiz. Hata içerisindedirler, inşaallah düzelirler, onlar için dua ediyorum. Aslında bir anket yapıp MHP'nin tabanına, eski büyüklerine sorsalar çok yanlış bir yolda olduğunu anlayacaklar. Cenab-ı Hak onları da doğru yola sevk etsin. Eğer bu yanlışta ısrar ederlerse ben şahsen onlara hakkımı helal etmiyorum. Benim maddi değer olarak ülkücü camiayı katkımız şuanki rakamlarla 300 bin dolar vardır. İşin manevi boyutu da ayrı. Bunlar MHP'nin tüzüğüne, programına baksın, amblemine baksın, kitabına baksın, Alparslan Türkeş'in eserlerine baksın, okusun. Yanlış yoldadırlar, düzelmelerini diliyorum." MHP yönetiminin milletten özür dilemek zorunda kalacağını söyleyen Akıntürk, "Çünkü büyük bir ihtimalle 'evet' çıkacak. O zaman pişman olacaklar ama iş işten geçmiş olacak." diye konuştu.
04 Eylül 2010 13:05
DİĞER HABERLER