MHP Grup Başkanvekili Vural, İzmirde
-"Milliyetçilik, milletimizin ruhudur, milletimizin direncidir,
milletimizin inancıdır, kardeşliğidir, tarihidir, geleceğidir"
-"Dün bizi işkencelerde, idam sehpalarında, mahkemelerde susturamayan
İZMİR (A.A) - MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural,
milliyetçiliğin, milletin ruhu, direnci, inancı, kardeşliği, tarihi ve geleceği
anlamına geldiğini söyledi.
Vural, partisinin Buca ilçe başkanlığında düzenlediği basın toplantısında,
Türk milliyetçileri olarak 3 Mayıs tarihini, "milliyetçiler günü" olarak
kutladıklarını ifade etti.
Bu tarihin, 1944 yılında komünizme karşı gerekli mücadelenin verilmediği
yönüyle dönemin tek parti rejimini eleştiren yazıları nedeniyle Nihal Atsızın
mahkemeye çıkartılarak, mahkum edilmek istendiği gün olduğunu dile getiren Vural,
milliyetçiliğin 12 Eylül döneminde, milliyetçilerin işkencelerden geçirilerek,
idam sehpaları kurularak bastırılmak sindirilmek istendiğini savundu.
Vural, Milliyetçi Hareket Partisi olarak, tüm bunlara karşın her zaman fikir
ve siyaset namuslarını koruduklarını belirterek, şunları kaydetti:
"Bugün de yine aynı senaryolar ortaya konuyorsa yine tek ayakta kalan
milliyetçilik olmuştur. O bakımdan bugün geldiğimiz bu noktada, milliyetçilik,
milletimizin ruhudur, milletimizin direncidir, milletimizin inancıdır,
kardeşliğidir, tarihidir, geleceğidir, umududur. Milliyetçilik, Türkiye
Cumhuriyeti devletini, milli devleti, üniter devlet yapımızı korumaktır. 3 Mayıs
1944ün yıldönümünde aynı oyunlar sürdürülmekte, aynı tezgahlar yapılmaktadır.
Dün bizi işkencelerde, idam sehpalarında, mahkemelerde susturamayan dikta
rejimleri, bugün Recep Tayyip Erdoğan aracılığıyla fezlekelerle soruşturmalarla
savcılarla tehdit edecek konuma gelmiştir. Neden, bu zihniyet milletin ruhundan
rahatsızdır çünkü bu zihniyet bu coğrafyayı vatan yapanlardan rahatsızdır çünkü
bu zihniyet cumhuriyetten rahatsızıdır."
-"Çözümün adresi özerklik"-
Çözüm sürecine de değinen Vural, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaşın
konuşmalarına göre, siyasi çözümün adresinin "özerklik" olduğunu ileri sürdü.
Vural, Demirtaşın yaptığı konuşmalardan bu konuda bir anlaşmaya
varıldığının ortaya çıktığını iddia ederek, şu görüşleri dile getirdi:
"AKP ile PKK özerklik konusunda anlaşmışlardır. Bu bir zaman meselesidir
artık. Bugün geldiğimiz bu noktada, siyasi çözümün adresi bellidir. Millet
egemenliğinden ve millet iradesinden kopuk bir özerlikle siyasi çözüm
sağlanacaktır. Bu süreç içerisinde, milletimiz özerkliğe alıştırılmak
istenmektedir. Önce bölgede bir KCK kurulmuş, KCK paralel devlet yapılanması
oluşturulmuş, daha sonra da bu yapılanma doğrultusunda PKKnın meşrulaştırılarak
KCKya dönüşmesi planlanmıştır. Plan adım adım işlemektedir. Bugün KCK
iddianamesi, davası çerçevesinde tutuklananların tamamına yakını serbest
bırakılmaktadır. KCK parlel devlet yapılanmasıyla özerkliğin alt yapısı
hazırlanmıştır. Şimdi sırada PKKnın meşrulamasındadır. KCKlılar serbest
bırakıldıktan sonra alan hakimiyeti KCK ve PKKya terk edilmiştir. Süreç devam
etmektedir, süreç adeta bir tespih gibi teker teker atılmaktadır."
-"Sınırlar kevgire döndü"-
Şanlıurfanın Akçakale ilçesinde Suriye sınırına yakın bölgede bir grup
Suriyelinin sınırdan zorla geçmek istemesi sonucu çıkan olaylarda 1 polisin şehit
olması, bazı güvenlik güçlerinin yaralanmasıyla sonuçlan olayları da
değerlendiren Vural, "Maalesef sınırlarımız buharlaşmıştır. Suriyenin kuzeyinde
sınır güvenliği yoktur. PKK ve PYD sınır ilçelerinde ve illerinde baskı, tehdit
ve şantajlarına devam etmekte ve kaçakçılık almış başını gitmektedir" dedi.
Türkiyenin sınırlarını kontrol edemez haline geldiğini öne süren Vural,
şöyle devam etti:
Öyle bir noktaya geldik ki kaçakçılar gümrüğü basıyor, kaçak mazotçular
sınırda yakalanıyor, bizim askerler çekiliyor, buyurun geçin deniyor.
Teröristler silahlarıyla istediğimizi yaparız diyor, Türkiyenin getirildiği
duruma bak. Justin Bieber, istediğim zaman girerim pasaportumu vermem, istediğim
gibi gelirim giderim diye devletimize meydan okuyabiliyor.
Geldiğimiz noktada maalasef bu milletin değerlerine sahip çıkan, hakkına
hukukuna sahip çıkan insanlara ya cop ya biber gazı... Bakalım bu Justin Bieber
çıkarken nasıl gidecek, geldiği gibi mi çıkacak onu görmek istiyoruz. Hakkını
hukukunu arayan emekçilere, öğrencilere, şehit ve gazi ailelerine biber gazı
sıkıyorsun, Justin Biebera, bir biber gazı da ona sık bakalım, bir biber sür
ağzına görelim. İmtiyazlı insanlar mı bunlar, bu ülkenin vatandaşı insanlarının
hakkı hukuku yok, söz hakkı yok da bunların mı var- O bakımdan Justin Biebera
soyadıyla münasip bir biber sürmekte fayda olduğunu düşünüyorum."
Oktay Vural, AK Parti hükümetini, Bulgaristanda 12 Mayısta yapılacak
parlamento seçimleri konusunda oradaki Türkleri bölmekle suçladı.
AK Parti iktidarının, bugüne kadar Türkleri temsil eden tek parti
konumundaki Hak ve Özgürlükler Hareketinin yanında ikinci bir parti kurulmasını
teşvik ettiğini ve bu partiye açık destek verdiğini ileri süren Vural, "Maalesef,
bugün bu milleti kimliğinden ayırmak isteyen AKP hükümeti, aynısını yurt dışında
bulunan soydaşlarımıza da yapmaktadır" dedi.
Muhabir: Ufuk Kırabalı
Yayıncı: Mehmet Güldaş