Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, makul şüphe ile okul basan iktidarın, bombasının olduğuna inandığı eylemciyi makul şüpheli safına alamadığını söyledi. Adan, "Dolayısıyla Türk devleti hiçbir zaman bu kadar bilgisiz, basiretsiz bir yönetim tarafından yönetilmemiştir." dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, seçim çalışmaları kapsamında Fatih'te esnafı ziyaret etti. Adan'a ziyaretinde çok sayıda partili eşlik etti. Ziyaret sırasında basın mensuplarının sorularını cevaplayan Celal Adan, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Celal Adan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
'TELEVİZYON KANALLARININ DİJİTAL PLATFORMLARDAN ÇIKARTILMASI'
"Ben söylüyorum Adalet ve Kalkınma Partisi 17-25 Aralık'tan önce de adaletsizdi ama özellikle 17-25 Aralık'tan sonra adalet bir yere göre tanzim ediliyor. Hak hukuk bir yere göre tanzim ediliyor. Medya guruplarına, sivil toplum örgütlerine bir saldırının olduğunu biliyoruz. Bunu destekleyen ifadelere de birçok kez şahit olduk. 'Taraf olmayan bertaraf olur' diyen bir cumhurbaşkanının yönetimindeyiz. Dolayısıyla bu yönetim cumhuriyet tarihinin en büyük haksızlıklarına öncülük yapmış bir yönetimdir. Yasaları kendi çıkarlarına göre tanzim eden bir siyasi iktidarla karşı karşıyayız. Türk demokrasisi dünden daha geriye gitmiştir. Adalet dünden daha geriye gitmiştir. Milleti devlet, devleti adalet yaşatır. Bir yerde adalet yoksa orada insan haysiyeti yoktur. Dolayısıyla 1 Kasım adaletli bir Türkiye yaratmamız için bir fırsattır."
'MAKUL ŞÜPHEYLE İLKOKUL BASAN İKTİDAR, BOMBASININ OLDUĞUNA İNANDIĞI EYLEMCİYİ MAKUL ŞÜPHELİ SAFINA ALAMIYOR'
Bakınız makul şüphe diye bir yasa çıkardılar. Bu yasayla biraz önce oturduğumuz kahveyi burada örgüt var diye basabilir. Makul şüpheli yasasından yola çıkarak ilkokulları bastılar, ortaokulları bastılar, eğitim kurumlarını utanmadan arlanmadan bastılar. Oraları bastıklarında çocukların kitapları çıktı, ağlayan analarla babalarla karşılaştılar. Ama bu makul şüpheli yasasını cumhuriyet tarihinde olmamış bir şekilde sayın başbakan geçenlerde açıklama yaptı. Bombacıyı tanıyoruz ama eyleme geçmeden alamıyoruz dediler. İlkokul çocuklarını makul şüpheli görüp basan bugünkü iktidar, bombasının olduğuna inandığı eylemciyi makul şüpheli safına alamıyor. Dolayısıyla Türk devleti hiçbir zaman bu kadar bilgisiz, basiretsiz bir yönetim tarafından yönetilmemiştir.
'SURİYE SINIRINDA İNSANSIZ HAVA ARACININ DÜŞÜRÜLMESİ'
Türk devletinin kendi sınırlarını, menfaatini koruma noktasında Milliyetçi Hareket Partisi duyarlı bir partidir. Bildiğiniz gibi geçen dönem AKP teskere getirmiştir. Gerekirse Suriye'den saldırı geldiğinde anında müdahale edilme konusunda teskereye MHP destek vermiştir. Ancak güvenliğin sağlanmadığını görüyoruz. Zaman zaman Rus uçaklarının tacizde bulunduğunu görüyoruz. Türk devletinin menfaatini gerektiren her kararın yanındayız. Ancak kontrol edilmeyen bir sınırımız var.
'17-25 ARALIK YARGININ ÖNÜNE GELMESİN DİYE HER TÜRLÜ HİLEYE BAŞVURUYORLAR'
Biz koalisyondan yanaydık, yanayız ancak 17-25 Aralık'tan bugüne bir filin züccaciye dükkanına girdiği gibi devleti tahrip edenler 17-25 Aralık'ın yargının önüne gelmemesi için her türlü hileye başvurduklarını görüyoruz. 17-25 Aralık'ın yargının önüne gelmemesi için hukuk dizayn edilmiş ne yazık ki Türkiye erken seçime mecbur bırakılmıştır. Ama hiç kimse 17-25 Aralık'ı yargının önünden kaçıramayacaktır.
'ANALAR AĞLAMASIN TERANESİYLE TÜRKİYE'Yİ ALDATANLAR, ONURSUZCA OY İSTEMEYE DEVAM EDİYOR'
4 yıl önce çözüm süreci ihanet sürecidir dediğimizde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, başbakan ve bakanlar Türkiye'nin her tarafında bizi kafatasçılıkla, ırkçılıkla suçladılar. Ama 4 yılın sonunda AKP doğuyu ve güneydoğuyu ayrılıkçı, ırkçı terör örgütü PKK'ya teslim ettiğini görüyoruz. Türkiye'yi PKK'ya teslim edip analar ağlamasın teranesiyle Türkiye'yi aldatanlar, onursuzca bugün Türk Milletinden oy istemeye devam etmektedirler. Sadece doğuyu, güneydoğuyu PKK'ya teslim etmekten dolayı Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarını yüce divandan kurtarma imkanı yoktur.
'BAŞBAKAN BİZE KOALİSYON TEKLİFİNDE BULUNMADI'
7 Haziran seçimleri sonunda milletimiz bir koalisyon kurma iradesi verdi. Bu iradenin nasıl sabote edildiği dün akşam sayın Devlet Bahçeli bey açıkladı. Bu açıklamayla dün yalancının mumu söndü. AKP CHP'ye koalisyon teklifiyle gitmediği gibi partimize de koalisyon teklifiyle gelmediğini gördük. Milliyetçi Hareket Partisi seçim, azınlık hükümetlerine ve meclisten çıkacak bir erken seçim kararına hayır dedi. Bunlarla ilgili Milliyetçi Hareket Partisi'nden talepte bulunan Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı, 7 Hazirandan bugüne kadar Türkiye'nin her tarafında yalan konuştuğu ortaya çıktı. Yani sayın başbakan koalisyon teklifinde bulunmamıştır. 7 Haziran akşamı erken seçim kararı alan tek varlık Recep Tayyip Erdoğan'dır. Adalet ve Kalkınma Partisi Recep Tayyip Erdoğan'dan habersiz bir bardak su bile içemez. Sizin aracılığınızla buradan söylüyorum; kim bundan sonra Milliyetçi Hareket Partisi her şeye hayır dedi diyorsa yalancıdır iftiracıdır.
18 Ekim Pazar günü saat 14.00'de İstanbul'da haksızlığa uğramış bütün İstanbulluları, Türkiye'nin birliğinden beraberliğinden yana olan bütün İstanbulluları, çözüm sürecinin bitmesini isteyen, 17-25 Aralık'ın yargının önüne gelmesini isteyen bütün İstanbulluları genel başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin katılacağı mitinge davet ediyoruz."
CİHAN