
Zaman, ‘Liderlerle Seçime Doğru’ buluşmaları çerçevesinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin misafiri oldu. Seçim kampanyasını yüksek tempoda sürdüren Bahçeli, mitinglerinin Düzce, Sakarya ve Kocaeli ayağında gündemi değerlendirdi. MHP’nin patlama yaptığı 1999 seçimlerinden daha iyi durumda olduklarını belirten Bahçeli, “Başbakanlığa hazırım. Kadro ve projelerimizle hükümete hazırız.” mesajını verdi. Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mitinglerini ‘korsan’ diye nitelerken Erdoğan’ın tarafsızlığını ihlal ettiğini, Anayasa suçu işlediğini vurguladı. Bahçeli, “Erdoğan’ı cumhurbaşkanı olarak görmüyorum, karşılaştığımızda yüzüne bakmıyorum. Saray’ı MHP korkusu sardı. 1100 odalı Kaçak Saray’da bir saat bile rahat uyku uyuyamıyor. AKP 7 Haziran’da yüzde 52’nin altına düşerse Erdoğan milletten güvenoyu alamamış demektir. İstifa etmesi gerekir.” ifadelerini kullandı. MHP lideri, hükümet ve Erdoğan’ın sıkıştıkça dini ve manevi değerleri kullandığını ifade ederken camilere siyaset sokulmasından yakındı. “İmam ve müezzinleri kullanıyor. Büyük bir organizasyon var. Erdoğan diline doluyor. Nur yüzlü amcanın aklında hemen ‘ne kadar haklı, bunlar dinsiz mi?’ sorusu oluşuyor.” dedi. Ankara Savcısı Serdar Coşkun’un özgür medyayı susturma talimatını ise diktatörlüğe gidiş olarak değerlendirdi: “Bu gidiş çok büyük bir tehlike.” MHP lideri Bahçeli’nin açıklamaları özetle şöyle:
Zaman'da yer alan habere göre, MHP lideri Devlet Bahçeli, seçim kampanyasını değerlendirdi. Bahçeli, Saray’dan yolsuzluklara, tarafsızlık yeminini bozan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın durumundan, medyanın susturulması girişimlerine, Türkiye’nin gündemini işgal konularda önemli açıklamalarda bulundu.
ERDOĞAN’IN KORSAN MİTİNGLERİ DAVUTOĞLU’NA HAKARET
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anayasa’nın belirlediği görev ve yetkileri aşıyor. Yarın domates fiyatlarını dahi belirleyecek. Korsan mitinglerle muhalefet partilerini eleştirmekte. İktidara yandaşlık yapmakta. Bu anayasal suçtur. Korsan mitingler en başta yerine getirdiği Başbakan Davutoğlu’nun şahsiyetine hakarettir. Davutoğlu, bu muameleyi nasıl kabul ediyor, anlamıyorum.
ANAYASAL ÇİZGİYE ÇEKERİZ, ERDOĞAN'I CUMHURBAŞKANI OLARAK GÖRMÜYORUM
Cumhurbaşkanı anayasal sınırlarına çekilmeli. Biz çekeriz. Seçimden sonra görev almaya gitmem, gerekirse bunun bir formülü bulunur herhalde. Haddizatında samimi olarak söyleyeyim, kendisini cumhurbaşkanı olarak görmüyorum. Seyahatlerine milletvekili istediklerinde göndermiyorum. Tayyip Erdoğan’la Anıtkabir’deki Aslanlı Yol’un başında karşılaşıyoruz ama birbirimize bakmayız. Ben şahsen bakmam.
BAŞKA HÜKÜMET OLURSA YASALAR İŞLER
AKP dışında bir iktidarın Cumhurbaşkanı ile ilişkileri sıkıntılı olur. Ancak yasanın karşısında güç yoktur. Erdoğan yasa kullanılmadığı için kendini güçlü görüyor. Saray ile ilgili bir kararı TBMM’den çıkardıktan sonra ne yapabilir? Yasayı onaylamamakta direnebilir. Onun da süresi belli. Parlamento’yu seçime götürebilir. Erken seçim olabilir, demokrasi içinde büyük bir krizi yaşatmamak için millet iradesine çok sık da olsa müracaatta herhangi bir sakınca görmemek lazım. Bize Başbakanlık yetkisi vermeyip seçime götürse bile… Belli bir güçle geldikten sonra zaten durum çok farklı olur.
17-25 Aralık dosyaları mutlaka açılacak
Haksızlıkların, hukuksuzlukların hesabını soracağız. Devletin çivisi çıktı. Yargının hali ortada. İktidarın not defteri var. Bütün suçları orada yazılı. Fişleme değil tek tek suçları not ettik. Yolsuzluk ve rüşvetten sınıfa bile giremez. 17-25 Aralık dosyaları mutlaka açılacak. Yolsuzluğun, rüşvetin hesabı sorulacak. Başbakan olduğum gün nefes aldığı her günün, kursağındaki her haram lokmanın hesabını soracağım. 8 Haziran sabahına AKP’siz bir Türkiye bekliyorum. İnşallah, 12 yılın bütün hesaplarını göreceğiz. Defterimizi açarız. Kalın bir defter, hem de nasıl kalın. Torba kanunları bir gecede iptal edeceğiz.
AKP, MURSİ’Yİ İSTİSMAR EDİYOR
Seçim meydanlarında Mursi’yi istismar ediyorlar. Kendilerine acındıracak, Mursi’ye benzer bir olaya muhatap olacaklarmış gibi bir söylemin içine giriyorlar. ‘Kefen’ hazır diyor. Ancak idam dünyada artık kalkma eğiliminde. Türkiye’de de yok. Türkiye’de de olacakmış gibi istismar etmenin temeli yok.
CAMİLERİ, İMAMLARI KULLANMAK YANLIŞ
Anadolu’da 80 bin cami var. Bu camilerin 55-60 bininde cuma namazı kılınır. Ayda 4 cuma var. 200 binden fazla buluşma demek. İmam iki cümle kullansa, hangi siyasi parti bu kadar büyük bir propaganda gücüne sahip? Cami ve imamları kullanıyorlar. Dini değerler üzerinden tartışma isteyenlere fırsat vermemeli. CHP ve HDP’nin programlarına karışmam ama Tayyip Erdoğan diline doluyor. Nur yüzlü amcanın aklında hemen ‘bunlar dinsiz mi?’ sorusu oluşuyor. Bana, ‘niye cuma namazı çıkışı kameralara konuşmuyorsun’ diyorlar. ‘Kameralı cuma namazı bilmiyorum’ diyorum. Camiye siyaset ve istismar girerse ihlas çıkar. Parti hiyerarşisini caminin ya da mescidin hiyerarşisine dönüştürmemeli. Bunlar tantana ile gidiyorlar. Sanki her biri Sultan Hamit. Bu toplumu bozdu. Camileri politize etti.

Dilek İmamoğlu yargılamaların TRT'den yayınlanması için kararlılık mesajı verdi
Ankara’da ‘tefeci’ operasyonu: 20 kişi tutuklandı
Feci kaza: Otobüs tıra çarptı 7 ölü 11 yaralı
Edirne merkezli nefret operasyonda 6 öğrenci tutuklandı
Almanya'da koalisyon direkten döndü!
Yunanistan İsrail'den roketatar sistemleri alıyor