MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, internete düşen bazı ses kayıtlarında sarf edilen küfürlere tepki gösterdi.
- Bahçeli: İktidara yakın iş adamlarının millete hakaretlerini değerlendirdi
- Bahçeli: ''Bidon kafalılar, göbeğini kaşıyanlar’ diyenler bile, bu kadar alçalmadı bu kadar insanlıktan çıkmadı''
TBMM’de partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, “AKP’nin kuytusuna yatarak banka hesaplarını dolduran, usulsüz yollarla devletten ihale alan işadamlarının tansiyonu çıksa da, yüzleri simsiyah olsa da, geceleri uyumakta zorluk çekseler de kendilerinden istenen yüz milyonlarca doları Başbakan’a tıpış tıpış vermişlerdir.” diye konuştu.
“İşte bu suçüstü hali asrın rüşvet ve yolsuzluğudur” diye sözlerine devam eden Bahçeli, şunları ifade etti:
“Başında da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan vardır. Türk milleti bizatihi Başbakan tarafından soyulmaktadır. Devlet hazinesi hırsızların sevk ve idaresindedir. Başbakan’ın yargıya savaş açmasının, HSYK ile ilgili aceleciliğinin sebebi hikmeti bu kirli çamaşırlarının soruşturma dosyasında yer almasındandır. Ses kayıtları internette dolaşan işadamları öyle bir yolsuzluk çarkının içine düşmüşlerdir ki, duyan ve dinleyen herkesin şok geçirmemesi içten bile değildir. Bunlardan bazıları ilk kez haraç verenleri teselli ederken ‘Biz alıştık, bir hafta sonra gayet normal karşılarsın’ sözleriyle pişkinlikte, yüzsüzlükte zirveye çıkmışlardır. Hatta bazıları bu aziz millete, sevdasından deliye döndüğümüz büyük Türk milletine alenen küfür etmiştir. Başbakan’ın dostları, devlet parasını peşkeş çekip sonra da pay aldığı hemşerileri; ‘bu milletin’ diye başlayan ve hiçbir vicdan sahibinin kabullenmeyeceği sinkaflı ifadelerle rezilliklerini iyice göstermişlerdir. Öncelikle şunu söylemeliyim ki, Türk milletinin alın terini çalıp da ardından dönüp ağza alınmayacak küfürler yağdıranları asla unutmayacağımızı, yeri ve zamanı geldiğinde kursaklarından geçen haramı burunlarından getireceğimizi herkes iyi bilmelidir. Başbakan Erdoğan bu çirkinliklere, bu iğrenç ve hayasız diyaloglara ne diyecektir? Medyaya kadar sirayet eden edepsizliklerin, şerefsizliklerin altından nasıl kalkacak, neyle telafi edecektir? Yoksa bu olanlar da paralel yapının tezgâhı, dış güçlerin komplosu, darbecilerin iftirası mıdır? Duymak istiyoruz ki, zekat hırsızlarının bahanesi nedir? Rüşvetle ilgili AKP lehinde fetva veren, yolsuzluğu yüce dinimizi istismar ederek aklamaya yeltenen sözde din alimleri ve ilahiyatçılar niye suskun, niye sessizdir? Havaalanı inşaatını rüşvet ve hırsızlık pistine dönüştüren gafiller gelişmeler hakkında ne diyecektir? Bereketsizlerin, millete söven kansızların yaptığı havaalanlarının hayrı olacak mıdır? ‘Bidon kafalılar, göbeğini kaşıyanlar’ diyerek milli tercihleri küçümseyen küstahlar bile bu kadar alçalmamış, bu kadar insanlıktan çıkmamıştır. Türkiye yolsuzluğun ve rüşvetin adeta cirit attığı, devletin üstüne çöktüğü bir yer haline gelmiştir. Başbakan ananas ve tespih şifresi üzerine kafa yoracağına, yargı yakasından tuttuğunda, yandaş işadamları kendisini ele verdiğinde ne yapacağını şimdiden planlamalıdır. Böyle giderse yakın vadede kendisinin önünde sadece iki yol kalacaktır: Ya mahkemede hesap verecek, ya da tası tarağı toplayıp okyanus ötesinde soluğu alacaktır.”