"Bahçeli hesap hatası yaptı ve açıkça Saray entrikası ile oyuna getirildi. Ne paralel söylemi ne de ‘başkanlık’ veya ‘partili cumhurbaşkanlığı’ vaadi, İktidar için Bahçeli’ye destek için yeterli değildi. " Mümtaz’er Türköne yazdı.
“Paralelciler” MHP’yi ele geçirebilir mi? – Mümtaz’er Türköne
“Paralel” söylemi, MHP’de Bahçeli ekibinin Saray ile senkronize olup, iktidar desteğini arkasına alma çabasının sembolüydü. Yolsuzluk-hırsızlık iddialarından “paralel” feryadı ile ortalığı yıkıp sıyrılmaya çalışan çıkar şebekesi ile aynı jargonu benimsemek, eriyen taban desteğini geniş iktidar imkânları ile telafi etmeye yarayacaktı. Beklenen olmadı. Bahçeli, kendi partisindeki tabanını hızla eritti, ama karşılığında aradığı iktidar desteğini alamadı. Daha kötüsü de var. Bahçeli hesap hatası yaptı ve açıkça Saray entrikası ile oyuna getirildi. Ne paralel söylemi ne de ‘başkanlık’ veya ‘partili cumhurbaşkanlığı’ vaadi, İktidar için Bahçeli’ye destek için yeterli değildi. Saray, oyunu her zaman olduğu gibi elindeki araçlara göre büyük oynuyor ve asıl sonuca odaklanıyor. Peki gerçekten MHP ile ilgili ne planlıyor? Cevabını, Bahçeli’nin düştüğü tezgâhtan, peş peşe yaptığı hatalardan çıkartabiliriz.
Türkiye, yakın ve orta vadede anayasa değişikliği yaparak başkanlık sistemine veya partili cumhurbaşkanlığı düzenine geçemeyecek. Kim engel olacak? Cevap çok berrak: Halk. Saray’ın düzenli olarak yaptırdığı kamuoyu araştırmaları halkın dikta referandumunda ‘evet’ oyu vermeyeceğini muhkem şekilde gösteriyor. Belirsizliğe karşı istikrar arayanların iktidara verdiği destek, Erdoğan’ın denetimsiz ve sınırsız iktidar arayışı olunca tersine dönüyor. Bu durumda anayasa değişikliğinin MHP desteği ile referanduma götürülmesinin hiçbir anlamı yok. MHP’nin elinde Erdoğan’ı başkan yapacak güç yok.
Başkanlık gündemi, Saray’ın ‘fiilî dikta yetkileri’ne meşruiyet sağlamak ve Erdoğan adına güç üretmek için sıcak tutuluyor. Başkanlık iddiası gündemden kalktığı an, -şu son başbakan değişiminde görüldüğü gibi- Erdoğan’ın anayasayı çiğneyen operasyonları bu kadar rahat yürüyemeyecek. Saray, ‘başkan olma ihtimali’ ile güç üretiyor. Bahçeli, muğlak bıraktığı ‘hukukî destek’ lafıyla, pazarlığa açık duruşuyla Saray’ın meşruiyet arayışına, daha doğrusu azalan güç haznesine kritik katkılarda bulunmuş oldu.
Saray, MHP’yi ikiye bölmek ve her iki parçayı da marjinalleştirip yok etmek istiyor. AK Parti’de küskünlerin hamlesinin erken doğuma zorlanması, gök ekin gibi biçilmesi, bu hesabın en önemli unsurunu teşkil ediyor. Muhalifler MHP’den atılacak, bu sefer Gül-Arınç-Çelik gibi isimlerle birlikte yeni bir parti kuracaklar. Halkın iliklerine işleyen istikrarsızlık korkusu, AK Parti’nin bu hamleyi bertaraf etmesine yetecek. Öbür tarafta barajı geçemeyeceği kesin olan bir MHP, bu sefer Meclis’teki yokluğu ile Erdoğan’ın aradığı anayasa çoğunluğuna çok esaslı bir katkıda bulunmuş olacak.
Bahçeli, bütün hesabını Erdoğan’ın ‘başkanlık saplantısı’na odakladığı için hata yaptı, bu saplantının gerçekleşme imkânı ve şartları üzerinde belli ki pek düşünmedi. Yargıtay’da üzerine gelen kızgın boğanın önce zincirlenmesinin sonra doludizgin salıverilmesinin, başkanlık hesabı ile hiçbir ilgisi yoktu. Havuz yazarlarının saklayamadıkları kibirle yazdıkları MHP senaryoları, “böl-parçala-yut” planını yeteri kadar ele veriyor.
MHP, Saray’daki ihtişamlı odalardan birinde, devletin bütün kurumlarından seferber edilen uzmanlar marifetiyle ameliyat ediliyor. MHP’yi ameliyat masasına yatıran ve elini kolunu bağlayıp orada ısrarla tutan Devlet Bahçeli’nin kendisi. Israrında devam ederse MHP, onun yönetiminde eriyip tükenecek ve en nihayetinde sarılacağı ‘muhalifler yüzünden’ mazereti de sonucu değiştirmeyecek.
“Paralel söylemi” bu ameliyatın anahtarı. Sosyal medyada AK-Troller, MHP adına bu söylemi yayıyorlar. Bahçeli’nin Saray’a senkronize olma çabası dışında, hırsızlık-yolsuzluk şaibesi olmayan bir partinin mensuplarının, bu arsız çeneye çanak tutması pek mantıklı görünmüyor. Temel haklar düzeni, sırf bu yolsuzluk soruşturmalarını durdurabilmek için tersyüz edildi, dikta arayışı pervasız hale geldi. MHP’nin sırtında yumurta küfesi mi var?
AK Parti çevrelerinin, “Paralelciler MHP’yi ele geçirecek” propagandası, “MHP, AK Parti’ye rakip olacak”, “yolsuzluklar soruşturulacak”, “dikta düzenine geçit verilmeyecek” anlamına geliyor. “Cambaza bak” oyunu yapanlar, MHP’yi ameliyat masasında tutanlar. Ölçü basit: MHP’yi kim bölmek istiyor? Tek parça halinde kalması kime zarar veriyor? “Paralelciler” mi?