MHP'li Ayhan:3 Ekimden bu yana boş olan Başbakanlık koltuğu Öcalan'a terk edildi

MHP'li Ayhan:3 Ekimden bu yana boş olan Başbakanlık koltuğu Öcalan'a terk edildi
ANKARA (CİHAN)- MHP Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, hükümet ve HDP'nin geçtiğimiz günlerde çözüm süreci kapsamında açıkladığı 10 maddenin yıkım ortaklarının ayağına dolandığını açıkladı. "3 Ekimden bu yana boş olan başbakanlık koltuğu Öcalan'a terk edilmiş Dolmabahçe'de Başbakanlık Ofisi'nde İmralı'nın çağrısı okunmuştur." diyen Ayhan, "Çözüm ortakları arasında seçim rantı kavgası başlamıştır. Çözüm ortakları sözde arasında silahsızlanma çağrısının yaratacağı seçim rantının paylaşılması konusunda kavga başlamıştır. Çözüm ortakları arasındaki kavga Brezilya dizilerine dönmüştür. Kimin eli kimin cebinde belli değildir. Yıkım pazarlıklarının iç yüzü çözüm ortakları arasında rant kavgası ile ortaya döküldükçe maskeler düşecektir. Sözde çözüm süreci haziran seçimlerine yönelik bir algı yönetimi halini almaya başlamıştır." diye konuştu.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, TBMM'de basın toplantısı düzenledi.
Damat Ferit hükümetinden 105 yıl sonra Serok Ahmet hükümeti Sevr'i hortlatmıştır diyen Ayhan, "İzmir'de denize dökülen ülkemiz üzerindeki bölücü emperyalist hayaller bugüne kadar içeride ve dışarıda hiçkimsenin uygulanmasını teklif dahi edemediği tarihin karanlık sayfalarına gömülen Sevr anlaşması 62-64 maddeleri cumartesi günü açıklanan 10 madde ile yeniden Türk milletinin önüne getirilmiştir." dedi.

Söz konusu 10 maddeyi AK Parti'nin millete açıklamaktan korktuğunu kaydeden Ayhan, şöyle konuştu: "Sahte silahlanma çağrısını ve barış yalanının yaratacağı seçim rantının peşine düşmüştür. Ancak 10 maddeyi AKP sahiplenmekten korkmaktadır. Başbakan 10 madde ön şart değil açık bir silah bırakma çağrısıdır diyerek halka hala doğrusu söylememektedir. Oysaki bu maddelerin ön şart olduğu çözüm süreci ortakları tarafından açıkça ifade edilmektedir. Millete kime neye inanacağını şaşırmış vaziyettedir. Oysa bu 10 madde üzerinden pazarlıkların çoktan yapıldığı Türkiye Cumhuriyeti devletinin temel dayanaklarının vatanın bölünmez bütünlüğünün Sarayın başkanlık hayallerine kurban edildiği gün gibi ortadadır."

Anlaşılan 10 madde yıkım ortaklarının ayağına dolandığını kaydeden Ayhan, "3 Ekimden buyana boş olan başbakanlık koltuğu Öcalan'a terk edilmiş Dolmabahçe'de başbakanlık ofisinde İmralı'nın çağrısı okunmuştur. Çözüm ortakları arasında seçim rantı kavgası başlamıştır. Çözüm ortakları sözde arasında silahsızlanma çağrısının yaratacağı seçim rantının paylaşılması konusunda kavga başlamıştır. Çözüm ortakları arasındaki kavga Brezilya dizilerine dönmüştür. Kimin eli kimin cebinde belli değildir. Yıkım pazarlıklarının iç yüzü çözüm ortakları arasında rant kavgası ile ortaya döküldükçe maskeler düşecektir. Sözde çözüm süreci haziran seçimlerine yönelik bir algı yönetimi halini almaya başlamıştır. Seçim öncesinde yeni bir sinerji oluşacağı hayalleri ve bu rüzgarın seçim sürecine yansıyacağı beklentileri ile Ak Parti ve HDP tarafından atılmış bir adımdır. PKK'nın silahla yapamadığı AKP silah bırakma kılıfı ile millete hazmettirmeye çalışmaktadır.PKK'ya paralel KCK devleti oluşturmak, Öcalan'a ve PKK'ya af ile özerklik sözü verildiği anlaşılmaktadır." şeklinde konuştu.

EKONOMİ YÖNETİMİ VE BAŞBAKAN YARDIMCISI SESİNİ BİLE ÇIKARTAMAMAKTA KORKUDAN İSTİFALARINI BİLE AÇIKTAN VEREMEMEKTE

Son 1 haftada dolar kuru 2,57'lere dayandığını vurgulayan Ayhan, "Döviz borcu olan şirketlerin sırtına son bir ayda yaklaşık 35 milyar TL yük bindi. Dolar fiyatlarındaki artış tüm ekonomiye, özel sektöre ve milletimizi ağır bir yükün altına sokmaktadır. Bunun mesuliyeti kimdedir. Ekonomi sakatsa ekonomiyi yönetenlerde, değilse merkez bankası ile ağız dalışı yapanlardadır. Petrol fiyatı ucuzlarken, dolar fiyatı arttığı için iki günde bir benzine ve mazota zam yapılmak zorunda kalınmaktadır. Eskiden petrol fiyatlarının yüksekliğine akaryakıt fiyatlarını bağlarken şimdi neye bağlamayı düşünmekteler, neyle izah etmeyi düşünmektedirler. Ekonomi yönetimi olan biteni seyirci durumdadır, seslerini çıkartmaya korkmakta istifalarını bile açıktan sunamamaktadırlar. Vatandaş ise AKP hükümetinde kaybedenler kulübünün devamlı üyesi olmuştur. Vatandaş her 100 liralık gelirinin 5 lirasını AKP geldiğinde borca öderken şimdi 100 liralık gelirinin 55 lirasını borca ödemekte. Döviz artıyor, benzin mazot pahalılaşıyor, doğalgaz indirimleri vatandaşa yansıtılamıyor. Gıda enflasyonu son 5 yılın zirvesine yükselmiş, işsizlik ise AKP döneminde zirveye tırmanmıştır. Ekonomi yönetimi ve başbakan yardımcısı sesini bile çıkartamamakta korkudan istifalarını bile açıktan verememektedir. Türkiye ekonomisine güven her geçen gün azalmaktadır. Ekonomide panik ve belirsizlik havası hakimdir. Başbakanın yeni danışmanları bile 2001 yılında alınan tedbirlerin bugünki ekonominin hiç olmazsa iyi gitmesine iyi olan kısmına büyük öcüde yardımcı olduğu özellikle mali ve finans piyasalarına açısından yardımcı olduğunu açıklamıştır.onu bile piyasaya bir daha konuşturmamışlardır. AKP sözcüleri zaten muhalefet sözcüleri ile televizyonlarda karşı karşıya gelmemekte hatta AKP'den aday adayı olanlar bile biz AKP temsilcisi olarak burada bulunmuyoruz diyorlar bunlarda enteresan olaylar. Zaten seçilseler bile akp temsilcisi olarak bu açık oturumlara gönderilmeyeceği aşikardır. Hükümet milletin celladından medet umarak seçimlerden fayda sağlamaya çalışmaktadır. Başbakan ve AKP'nin seçimlerde sıkıntıya gireceği anlaşılınca saray devreye girmiştir. Tüm bunlar AKP için çare olmaktan uzaktır." CİHAN
05 Mart 2015 13:30
DİĞER HABERLER