“Yasa çok açık. Hamile kadınlar ve bebekleri altı aylık olana kadar annelerin tutukluluğunun ertelenmesi gerek. Bu yasaya aykırı tutuklama kararı veren hakim ve savcıları HSYK’ya da şikayet ettim. 15 bini geçen bir imza kampanyası başlattık. Ancak halen tutuklama kararı verip uyguluyorlar. Yine cezaevinde 702 çocuk var. Örneğin Gebze Cezaevinde yatan Elif Aydın hem hamile hem de 4 yaşında bir çocuğu ile içeride. Toplam 3 kişiler. Bir kişi ceza alıyor ama 3 kişi ceza çekiyor. İsteğimiz sadece yasanın uygulanması. Adalet Bakanlığı yetkilileri ile konuştuk. Bakan Yardımcıları “Yorum yapamam, hakimin kararı, yargıya karışamam” diyor. Peki hakim ve savcılar bu kararı nasıl alıyor? Yukarıdan cesaret alıyorlar.”

Mesleği doktorluk olan Gergerlioğlu’nun yakından takip ettiği konulardan biri de cezaevlerindeki hasta tutuklular. 450’si çok ağır olmak üzere yaklaşık bin 200 hasta mahkum olduğuna dikkat çeken Gergerlioğlu “Ben doktorum. Raporları inceliyorum. İçeride asla kalmaması gereken hastalar var. 3-4. evre kanser hastaları var. Ne yazık ki Adli Tıp rapor alma süreçleri “bugün git yarın gel” şeklinde işliyor. Yürek sızlatan örnekler var. Ama çok atıl bir mekanizma nedeniyle süreç uzatılıyor.”

Cezaevlerindeki sorunları yakından takip eden Gergerlioğlu, hak ihlalleriyle ilgili Komisyon’a yaptığı her başvuruda o cezaevine de ziyaret talebinde bulunduğunu söyledi. Komisyon’a bu şekilde 50 başvuru yaptığını belirten Gergerlioğlu, ayrıca aralarında Selahattin Demirtaş, Osman Kavala, Alparslan Kuytul’un olduğu 14-15 kişiyi ziyaret etmek için de üçer kez Adalet Bakanlığına başvurduğunu anlattı. Başvurularının hiçbirine yanıt verilmemesine tepki gösteren Gergerlioğlu şunları söyledi:

“Taleplerimizi bakanlığa sözlü olarak da ilettim. Adalet Bakan Yardımcılarına da söyledim. Ben milletin vekili olarak ziyaret etmek istiyorum. Ama vekillere Adalet Bakanı izni isteniyor. Normalde başsavcı izni yeterli oluyor. Bir kez Kocaeli’nde Başsavcı ziyaret için gerekli izin belgesini imzaladı. Ancak ziyarete giderken yolda arayıp “Yanlış yapmışız siz ziyaret edemezsiniz. Adalet Bakanlığına başvurun” dediler. Normal bir insan olsam cezaevine gireceğim ama vekil olduğum için bana bloke var. İnanılmaz bir şey. Cezaevleriyle ilgili 2 ayda 127 dilekçe, 56 soru önergesi vermiş bir kişinin ziyaret etmesi lazım.”

Cezaevlerindeki hak ihlalleriyle ilgili tüm başvuruların sonuna kadar takipçisi olacağını anlatan Gergerlioğlu, “Bize yapılan başvurular büyük bir vebal, büyük bir sorumluluktur. Yüzlerce insan bize güvenerek vahim ihlalleri gönderiyorlar. Sonuna kadar da peşlerinden koşturacağız. Bizden kurtuluşları yok” dedi.

Gergerlioğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin gündeme getirdiği af çağrısının ardından yaptığı “genel af” açıklaması ile dikkat çekmişti. “Affı şahsi görüşüm olarak gündeme getirdim. Çünkü ihtiyaç” diyen Gergerlioğlu bu konuda şunları söyledi:

“İki ay öncesinin rakamlarını vereyim. 220 bin kapasiteli cezaevlerinde 246 bin kişi var. Bu sayı bugün daha yüksek. Çok büyük mağduriyet var. Yerlerde, aynı yatakta 3 kişi yatanlar var. Adil yargılanmama sorunu, uzun tutukluluk ve çok ağır mahkumiyet kararları var. Ben genel olarak affın büyük bir ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Yüz kızartıcı suçlar dışında herkesi kapsamalı. Daha önceki aflar böyle olmuş. Cezaevlerinde de büyük beklenti var. Erdoğan’ın “Kişiye karşı suçları devlet affedemez” yönündeki sözleri bence Bahçeli’ye dönük bir sözdü. Bir pazarlık meselesi var görünüyor. Bir şekilde kabul edilecek. Meclis açıldığında en önemli konu bence af olacak. Çünkü gelen rüzgarı, gelen tazyiki görüyorum.”

Çağrısıyla ilgili “Af değil adalet iste” eleştirilerini değerlendiren Gergerlioğlu, “Şimdi adil yargılama olmadan verilen çok ağır kararlar var. Karar verilmiş bir kişi için adalet istesen ne olacak. Buna bir çözüm bulunmalı. Bence en azından cezalar biraz hafifletilebilir. Af derken bir anda 10 yıl almış kişi dışarı çıksın demiyoruz ama cezalar düşürülebilir. 2 yıl önce üstü kapalı bir af yapıldı, denetimli serbestlik ile çıkarılanlar oldu. Yine yapılabilir. Şu anda yeni bir sürü cezaevi yapılıyor. Hem bundan da tasarruf edilir. Tekrar ediyorum, adil yargılama yok, çok yüksek cezalar var. Af mutlaka olmalı. Bunu kişisel olarak insani ve hukuki bir ihtiyaç olarak görüyorum” dedi.