Milli Gazete yazarından İsrail çıkışı

Milli Gazete yazarından İsrail çıkışı
Mescid-i Aksa'ya yönelik çirkin İsrail saldırısının ardından Milli Görüş'ten dikkat çekici değerlendirmeler var.

Saadet Partisi'ne yakın Milli Gazete yazarlarından İsrafil Bayrakçı, Türk hükümetinin ve Erdoğan'ın İsrail zulmüne yönelik söylemlerinin sadece lafta kaldığını, deyim yerindeyse 'topla Türkiye'nin oynadığını ancak golü hep İsrail'in attığını' yazdı.  

İşte Bayrakçı'nın yazısı

***

Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın one minute çıkışından sonra olup bitenlere baktığımızda ne hikmetse kazanan hep İsrail olmuştur. Teşbihte hata olmaz ama, şöyle bir benzetme yapmak mümkün… İki futbol takımı maç yaparken A takımı yüzde 61 oranında oynadı, B takımı ise topla daha az oynamasına rağmen gol veya golleri atan B takımı oldu. İşte aynen bunun gibi Sayın Erdoğan İsrail hakkında konuşuyor konuşuyor sanki topla hep oynuyormuş gibi görünüyor, fakat golleri hep İsrail atıyor.

Bugünlerde İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yapmış olduğu çirkin saldırıya karşı biz Osmanlı ecdadının torunları olarak ve aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti iktidarı olarak İsrail’e haddini bildirecek bir tepki, bir eylem veya bir tavır ortaya koyabildik mi? Bence tabi ki hayır.
Bendenizin âcizane gözlemim şöyledir ki, Rahmetli Erbakan Hocanın vefatından sonra Siyonizm sanki meydanı boş buldu. İsrail adeta kudurdu, artık dur diyen yok gibi hareket ediyor. Bunun karşısında biz ne yapıyoruz? 

Bu Mescid-i Aksa ki Müslümanların en kutsal yerlerinden biri. Müslümanların ilk kıblesi. Miracın yolu ve ecdadımız Osmanlı’nın mirasıdır. Böylesi bir manevi anlamı çok büyük olan bir yere, İsrail’in her tecavüzünden sonra susacak mıyız? Tabi ki hayır. “Bir kötülük gördüğümüz zaman onu gücümüz yetiyorsa elimizle, yetmiyorsa dilimizle, ona da gücümüz yetmiyorsa kalbimizle buğz etmek gerekir. Bu da imanın en zayıf noktasıdır.” Prensibine dayanarak İsrail ile alakalı ticari, ictimai meseleleri yeniden gözden geçirmek lazım. Bizler Müslüman toplumu olarak İsrail’in ürettiği ürünleri boykot edip almamak lazım. Bütün bunların olması Türkiye’de Milli Görüş’ün iktidar olmaması ve İslam Birliği’nin kurulmamasından kaynaklanıyor diyebilirim.

Küstah İsrail çapulcularının Mescid-i Aksa’ya kirli postallarıyla girmesini hangi Müslüman içine sindirebilir? Tabi ki hiçbir Müslüman içine sindiremez, sindirmemelidir. 

Müslümanlar olarak Filistin halkıyla her zaman dayanışma halinde olmalı ve her platformda gür bir sesle yapılan bu vahşeti haykırmalıyız. Bu sadece sağlıklı insanların değil, biz engellilerin de aynı zamanda sorumluluk duyarak, bu hususta elimizden gelen bütün çabayı sarf ederek gayret göstermemiz gerekir. Kaldı ki, Türkiye’de engelli sivil toplum örgütü sayısı binleri aşacak kadar çoktur. Onun için ses getirecek tepkileri ortaya koyabilirler. Seslerini yükseltebilirler. Bu durumda herkes üzerine düşen görevi yapsın, haddini bilmeyenler haddini bilsin ve bu mübarek mabedden elerini çeksin. 

16 Eylül 2015 11:57
DİĞER HABERLER