Ege Üniversitesi öğrencisi Fırat Çakıroğlu'nun, kampüste PKK terör örgütü yandaşları tarafından bıçaklanarak öldürülmesiyle ilgili iddianame mahkeme tarafından kabul edildi ve taraf avukatlarına iletildi. Davayla ilgili açıklamalarda bulunan İzmir Milliyetçi Avukatlar Grubu Başkanı Mehmet Bahadır Akyüz, "Türkiye'yi yasa boğan bu cinayetle ilgili dava dosyası İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılmıştır. Bu dosyayı merhumun ailesi ve sevenleri ile Türk milliyetçileri adına grubumuz sonuna kadar takip edecektir. Amacımız, yeni Fırat'ların çirkin emelli, karanlık odaklardan zarar görmemesi ve ülkemizin başına bela olan etnik bölücü ve sözde Marksist terörün sona ermesidir. Üniversitelerimizin, olması gerektiği gibi bilim yuvası olmasıdır. Bu amaçla katillerin ve sorumluların cezalandırılması amacı ile açılan davada Türk milleti adına müdahil olacağız." dedi.
Av. Akyüz, İzmir Milliyetçi Avukatlar Grubu adına konuyla ilgili olarak yazılı bir açıklama yaptı. Akyüz, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Merhum Fırat Yılmaz Çakıroğlu, vatanını, milletini çok seven ve ileride milletine hizmet etmek isteyen, küçüklerine sevgi dolu, büyüklerine ise saygılı bir Türk genciydi. Ailesinden ayrı olarak Ege Üniversitesi'nde okumaktaydı. Okulunu ve bölümünü de çok sevmekteydi. Aynı zamanda da memleket meselelerine duyarlı, zeki, akıllı bir gençti. Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün Gençliğe Hitabe'sinde geleceğin gençlerine gösterdiği yönde yaşıyor ve hayatı böyle okuyordu. Okulda yuvalanan bölücü terör örgütü militanlarının faaliyetlerinden ve yaptıkları taşkınlık ve aşırılıklardan da oldukça rahatsızdı. Sosyal bir kişilik taşıyan ve haklarını bilip savunması gerektiğinde de öne çıkmaktan çekinmeyen bir karakterdeydi. Zira haksızlığa karşı susmanın en aşağılık şey olduğuna inanan bir Türk genciydi. Bu nedenle de okulun, PKK–KCK yahut kendi tabirleri ile DYG militanlarının dilediklerini yaptıkları bir gösteri sahası haline getirilmesine karşı çıktı. Onun bu tutumu ve milliyetçi muhafazakar ve aydın kişiliği, terör örgütü yöneticilerinin onu hedef haline getirmesine neden oldu. Fırat, okulda teröristlerin faaliyetlerine göz yuman, hatta bizzat destek veren yöneticileri önce sözlü olarak, sonra ise yazılı olarak uyarmaya ve sesini duyurmaya çalıştı. Karşılığında ise birçok PKK yayın organı ve sosyal medyada isim verilerek hedef gösterildi. Kendisine karşı fiili ve sözlü saldırılar, açık ve gizli tehditler başladı. Ege Üniversitesi öğrencisi olan merhum Fırat Yılmaz Çakıroğlu, can güvenliği bulunmadığından okula gidememe durumu ile karşı karşıya kaldı. Okula yuvalanan ve sanıkların açık ve gizli desteklerinden güç alan, kendilerini Devrimci Yurtsever Gençlik (DYG) diye niteleyen illegal, bölücü, yıkıcı yapılanma, Edebiyat Fakültesi'ni kurtarılmış bölge olarak nitelemeye başladı. Türk devleti toprakları içerisinde olan Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, sözü geçen gruplarca, 'Kürdistan toprağı' diye anılır hale gelmiştir. Bu durumdan rahatsız olan, milletini ve devletini seven Ege Üniversitesi öğrencilerinin, rektörlük ve emniyet nezdinde yapmış oldukları bütün girişimler sonuçsuz kalınmıştır. Ayrıca bu grup, çeşitli siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarınca da somut olarak desteklenmekte, yerleşke içerisinde birlikte ortak faaliyetler düzenlemekteydiler. Başta Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ve İnsan Hakları Derneği (İHD), bu gruba her türlü desteği verdiği gibi bu kişilerin üniversite yerleşkesine istedikleri gibi girip çıkmaları da bizzat sanık Rektör Prof. Dr. Candeğer Yılmaz tarafından teşvik edilmiştir. Olayın olduğu 20.02.2015 gününden önce Fırat, Eğitim Fakültesi içinde ders çıkışı bir grup PKK'lının saldırısın uğramış ve başından yaralanmıştır. Olay gününe kadar okula devam edemeyen Fırat, olay günü bir grup arkadaşının eşliğinde, okuduğu Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi Tarih bölümüne gelmiş ve devamsızlıktan kalmamak için imza atmıştır. Aldıkları formasyon dersleri için de imza atmak üzere PKK'lıların kurtarılmış bölge ilan etikleri Edebiyat Fakültesi binasına kalabalık biçimde gelmişler ve olay çıkmaması için arka kapıdan giriş yapmışlardır. Burada imza eksikliğini tamamlayıp çıkmak istediklerinde, görevliler tarafından arka kapanın kapatıldığını görerek ön kapıya yönelmişlerdir. Özel güvenlik görevlilerinin yerlerinde olmadığını görmüş ve ön kapıdan çıktıkları anda örgütlü biçimde taş, bıçak, sopa, saldırma ve soda şişeleriyle hazır bekleyen kalabalık bir PKK'lı grubun saldırısına uğramışlardır. Nefsi müdafaa kapsamında saldırıya karşılık verilmesi üzerine saldırgan grup, muhtelif yönlere doğru dağılmaya ve kaçmaya başlamıştır. Bu sırada galeyana gelen gençler peşlerinden gitmiş ve bu sırada Fırat ve onu yalnız bırakmak istemeyen iki arkadaşı da kaçanları takip etmeye başlamıştır. İki PKK militanı, Ege Cafe isimli kantin işletmesinin kapısından, doğrudan Fırat'ın adını vererek seslenerek sövmüş, hakaretler etmişlerdir. Fırat, olayın kızgınlığı ve heyecanı ile bir anda diğer arkadaşlarından ayrılarak, yanında sadece bir arkadaşıyla iki PKK'lının girdiği kantine girmiştir. Kantinde kameraların kayıt edemediği köşe bir noktaya çekilen sanık Nurullah Semo'nun, belden eğilmiş ve köşeye sinmiş halde beklediği anlaşılmaktadır. Diğerlerinin bağrışmaları ve hakaretleri arasında doğrudan kendisine sinkaflı küfürler etmiş olan Nurullah Semo'ya yönelen Fırat'ın geldiğini gören PKK militanı, diğer kişilerin koruması altında elinde bulunan iki adet bıçakla aniden doğrularak, doğrudan Fırat'ın kasığına ve kalbine doğru böğrüne bıçak darbeleri vurmuştur. İlk anda bıçaklandığını anlayamayan Fırat, saldırganın başına vurarak darp etmiş ve onu yere düşürmüştür. Yere düşen Nurullah Semo, bu kez Fırat'ın bacaklarına boğuşmadan yararlanarak bıçak darbeleri vurarak yaralamıştır. Bıçaklandığını farkeden Fırat, kantinden dışarı çıkmıştır. Hemen kantinin önünde sandalyeye oturan Fırat, kanamanın aşırı olduğunu gören arkadaşlarının korumasına alınırken içeride ayağa kalkan Nurullah Semo, elindeki bıçakları sallayarak kantinin içindekilerin kaçmasını sağlamış ve kimliği belirlenemeyen ikinci saldırgan arka kapıdan kaçmıştır. Bu sırada dışarıda kan kaybeden Fırat'a ilk müdahaleyi, olay yerinden geçmekte olan Eczacılık Fakültesi öğrencisi olan bir kız öğrenci yapmak istemiş ancak kanamanın aşırı olması nedeniyle başarılı olamamıştır. Kendine gelen Fırat, yanındaki arkadaşlarının feryatları içinde helallik istemiş, ardından Kelime–i Şehadet getirerek kendinden geçmiştir. Sağa sola yardım için koşanlar, olay yerine gelen polisten, arkadaşlarını araba ile beş dakika ötede olan Ege Üniversitesi Hastanesi'ne götürmelerini istemiş ancak polisler, gençleri tersleyerek ambulansın beklenmesini istemişlerdir. Çağrılan ambulanslar, PKK militanlarının yollarını kesmesi ve Ege Üniversitesi yönetimi ve Güvenlik Şube çalışanlarının emriyle acil kurtarma için önlem almaması nedeniyle gecikmiş ve olay yerine ancak 45 dakika sonra gelmiştir. Ege Üniversitesi Kampüsü'nden 5 kilometre uzaklıkta olan Ege Üniversitesi Hastanesi Acil Servisi'ne merhumun götürülmesi 1 saat 5 dakika sürmüştür. Ambulansta ve hastanede yapılan müdahalelere rağmen merhum Fırat Yılmaz Çakıroğlu Hakk'a yürümüştür. Öğrenciler tarafından etkisiz hale getirilen saldırgan ile PKK'lı gruptan 4 kişi daha emniyet yetkilileri tarafından yakalanmıştır." CİHAN