Samanyoluhaber.com yazarı, Rusya Uzmanı Arif Asalıoğlu , 22 Mart’ta Moskova’da bir konser salonunu hedef alan ve 130’dan fazla insanın ölümüne yol açan terörist saldırısı sonrası yaşananları analiz etti
ARİF ASALIOĞLU
Geçtiğimiz Cuma akşamı, Moskova’da bulunan Crocus City Kongre ve Fuar merkezine terör saldırısı gerçekleşti. Son 20 yıl içerisinde Rusya’nın yaşadığı en kanlı olayda 137 kişi hayatını kaybetti ve halen yüzün üzerinde yaralı hastanelerde tedavi görüyor. Terör saldırısını IŞİD üstlendi. Öte yandan Reuters haber ajansı adını paylaşmadığı bir ABD'li yetkiliye dayandırdığı haberinde ABD'nin saldırıyı IŞİD'in Horasan kolunun gerçekleştirdiğine dair istihbarat bilgisi olduğunu belirtti. Aynı yetkili ABD'nin Rusya'yı saldırı konusunda geride bıraktığımız haftalar içerisine uyardığını da söyledi.
Net olarak hangi güçlerin yada kimlerin yaptığını ortaya koymak için daha erken olabilir. Fakat herhalukarda bu terör saldırısı çok önemli değişimlere gebe. Öncelikle Ukrayna ve sonrasında Batı başkentleri, Rusya'nın Moskova katliamına vereceği tepkiden son derece kaygılı. Bu sebeple Kremlin tamamen Ukrayna yaklaşımını değiştirebilir. Cepheleri genişletebilir ya da tam teşekküllü savaş ilan edebilir. Elbetteki bu terör saldırısı Rusya'nın anladığından daha fazlası da olabilir. Benzer saldırılar devam ederse Rus halkına korku salmak, kendilerini güvende hissetmedikleri için yönetime baskı yapmalarını sağlamak bir hedef olabilir. Benzer durum 1995-2011 yılları arasında farklı terör saldırıları ile yaşanmıştı.
İsrail savaşı bağlantılı IŞİD ihtimali
Başka önemli bir sebep ise Hamas ile İsrail arasındaki çatışmalar olabilir. Aynı şekilde bu gerilimde, Orta Doğuda dengeleri değiştirme potansiyeline sahip. Çoğu Batı ülkesinin aksine Rusya, Filistin ve Hamas haklarını savunuyor. İki devletli çözümü teklif ediyor. Mesela geçen hafta ABD ilk kez İsrail-Hamas savaşında tarafların derhal ateşkes ilan etmelerine yönelik bir çağrıya destek vermişti. Rusya bu koşullu tasarıyı, İsrail'e baskıyı amaçlamayan "ikiyüzlü bir gösteri" olarak niteledi. Moskova temsilcisi Vasily Nebenzia, tasarıda İsrail'in "işlediği suçlara" değinilmediğini ve Tel Aviv'in "cezasız kalmasını garanti etmek için" hazırlandığını savundu. Aynı şekilde Çin'de BM Büyükelçisi Zhang Jun da tasarının "belirsizliklerle" dolu olduğunu savundu ve ateşkes hedefinden uzak olduğunu kaydetti.
Başka bir örnek ise Katar ve Mısır'ın aracılığında Hamas, üç aşamalı barış planını İsrail'e sundu. Hamas birkaç bin Filistinli tutuklunun salıverilmesi durumunda İsrailli tüm rehineleri serbest bırakmayı taahhüt ediyor. Ancak Hamas'ın önerileri arasında İsrail askerlerinin tamamının Gazze'den çıkması da bulunuyor. Bu teklife garantör olarak sunulan ülkeler içerisinde Rusya’da var. Yani demek istediğim, Moskova terör saldırısının arkasında uluslararası güçler ve IŞİD’e etki edebilecek yapıların olma ihtimalinin olması. Başka bir detay ise yine adı “İslam” olan bir terör grubu ile bir bütün olarak İslamiyeti ve müslümanları zan altında bırakmak (zaten) amaçlanmış olmalı.
Radikal İslamcı gruplar onlarca yıldır Kafkasya’da Rusya’ya karşı savaştığı biliniyor. Çeçenistan’daki çatışmalar bunların bir örneğiydi. O grupların bir kısmı Suriye’de iç savaş başlayınca IŞİD’e katılmak için oraya gitti. Suriye hükümetini destekleyen Rusya da o gruplarla Suriye’de çatışmaya devam etti. 2015’te Mısır’ın Sina Yarımadası üzerinde bir Rus uçağı bombayla patlatılmış, saldırıda çoğu Rus turist 224 kişi hayatını kaybetmiş, saldırıyı da IŞİD üstlenmişti. 2017’de St. Petersburg metrosuna düzenlenen ve 15 kişinin hayatını kaybettiği bombalı bir saldırıyı da yine aynı grup üstlenmişti. Yani Suriye savaşının başladıktan sonraki süreçte IŞİD ile Rusya çok kez karşı karşıya gelmişti.
Kremlin Ukrayna’yı işaret etti
Her ne kadar saldırıyı IŞİD üstlenmiş olsa bile Rusya güvenlik güçleri şimdilik anlaşılır sebeplerle Ukrayna ihtimalini ön plana çıkartıyor; Çünkü, Ukrayna ile kapsamlı ve çok cepheli bir savaş devam ediyor; Kremlin kamuoyuna ve iç dengelere kısa süre içinde reel bazı sonuçlar ortaya koymalı; yakalanan kişilerin paralı savaşçı olarak Ukrayna’da bulunmuş olma ihtimalide var. Ama kesinlikle bütün bunlar IŞİD ihtimalini ortadan kaldırmıyor.
Rus İstihbaratı FSB’de gözaltına alınan şüphelilerle ilgili olarak düzenlenen saldırının dört şüphelisinin Rusya'nın Ukrayna ile olan sınıra doğru gittiğini, şüphelilerin sınıra doğru giderken gözaltına alındığını belirtti. Şüphelilerin 'Ukrayna'da bağlantılarının olduğunu' ileri süren FSB, açıklamasında, saldırının 'dikkatli bir şekilde planlandığını' söyledi.
Öte yandan, Putin'e yakın isimlerden Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Nikolay Patruşev, 'konser saldırısından sorumlu olanların cezalandırılacağını' belirtirken, Kremlin'in gözaltı açıklamasından önce verdiği demecinde, iki şüphelinin trafikteki bir kovalamaca sonrasında gözaltına alındığını bildirdi. Mevcut ilk bilgilere atıfta bulunan milletvekili, saldırganların beyaz bir Renault araç içinde olduğunu, Ukrayna sınırında Bryansk bölgesinde polis tarafından tespit edildiğini ve 'dur' ihtarına uymadığını söyledi.
24 Mart gününü ulusal yas ilan eden Putin, ilk incelemelere göre saldırganların Ukrayna'ya kaçmaya çalıştığını ve Ukrayna tarafında onları bekleyenler olduğunu söyleyerek "Emri kim verdiyse cezalandırılacak" dedi. Tüm saldırganların yakalandığını kaydeden Putin, "Naziler gibi halkımızı ve çocuklarımızı öldürdüler. Tüm sorumluları bulup bunun bedelini ödeteceğiz. Düşman bizi bölemeyecek" diyerek ölenlerin yakınlarına başsağlığı diledi.
Ukrayna: Saldırıyla ilgimiz yok
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin danışmanı Mykhailo Podolyak, yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın saldırıyla ilgisinin olmadığını belirtti. Podolyak, "Net olalım, Ukrayna'nın bu olaylarla kesinlikle herhangi bir ilgisi yok" dedi. Ukrayna İstihbarat Teşkilatı’nın sözcüsü, saldırıyla ilgili ilk yaptığı açıklamada “Moskova’daki olaylar, Rus özel servislerinin bilinçli provokasyonu” değerlendirmesinde bulundu.
Zelenskiy ise, Moskova’daki terör saldırısıyla ilgili Rusya’nın ülkesini suçlayan açıklamalara tepki gösterdi. Rusya’nın hep aynı yöntemi kullandığını söyleyen Zelenskiy, "Yüz binlerce teröristi buraya, Ukrayna topraklarına sürdüler, bize karşı savaşıyorlar ve kendi ülkelerinde ne olduğu umurlarında değil” ifadelerini kullandı. Putin ve diğer Rus yetkililerinin, saldırı konusunda Ukrayna'yı suçlamaya çalıştıkları ve benzer adımları daha önce de attıklarını kaydeden Zelenskiy, "(Ruslar) Hep aynı yöntemleri kullanıyorlar" dedi.
Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, saldırıda Ukrayna'nın rol oynadığına dair bir işaret olmadığını bildirildi. Bu açıklama sonrası Rusya Dışişleri Bakanlığı, ABD'ye ellerinde bir bilgi varsa paylaşma çağrısı yaptı.
Saldırgan Türkiye’den geldiğini açıkladı
Önemli bir husus olarak, yakalanan bir terörist, sorgusunda Rusya'ya 4 Mart'ta Türkiye’den geldiğini açıkladı. Saldırgan terör eylemi için yarım milyon rubleye (4500 dolar) anlaştığını ve paranın yarısını daha önce aldığını söyledi. Saldırı için telkinlerin ona Türkiye’de yapıldığını söylemesi önemli bir konu. Kendileriyle Telegram üzerinden temasa geçildiğini ve anonim kişilerin kendilerine silah sağladığını da söylüyor. Eğer araştırmalar neticesinde başka bağlantılar çıkarsa Türkiye-Rusya ilişkilerine zarar verecek unsurlar barındırıyor.
Rusya şimdilerde detaylı şekilde bu olaya odaklanmış durumda. Eldeki veriler ve yakalananlardan gelen bilgiler ile sonuca ulaşmaya çalışacaklar. Tabi bu arada risk analizi ve denge politikaları da ölçü olarak dikkat edilecektir. Sonuç olarak bazı bilgiler kamuoyu ile paylaşılacak, bazıları şimdilik rafa kaldırılacaktır. Ön açıklamaların işaret ettiği gibi, kamuoyunu ve iç politikayı rahatlatmak için ve zaten savaşta olunan Ukrayna suçlandı/suçlanacak. Bir bütün olarak önümüzdeki dönemde ‘çatışmalar’ artacak diye düşünüyorum. Ve Rusya, Ukrayna savaşında yeni hedefler koyabilir; Harkov, Herson, Nikolayev ve Odesa gibi. Bu terör saldırısının arkasında hangi ihtimal olursa olsun Batı ile gerilim artacaktır