Moskova ve Washington aynı noktada birleşti: AB’nin Grönland üzerinden yıpratılma politikası

Samanyoluhaber.com yazarlarından Arif Asalıoğlu, Grönland tartışmaları üzerinden ABD-Rusya ve AB'nin pozisyonlarını değerlendirdi.
AB ülkelerinde transatlantik ilişkilerin onarılamaz noktaya doğru gidebileceği endişesi giderek artıyor. NATO'nun geleceği konusunda da sorular/sorunlar artmaya başladı. AB’li yetkililerin “Artık uyanıp gerçeğin farkına varmalıyız" vurgusu genel havayı yansıtıyor. Ancak bu konuda Avrupa'nın manevra alanı çok geniş değil. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de Avrupa'yı acilen silahlandırmaları gerektiğinin altını çizerek "Büyük bir hızla vites yükseltmemiz gerekiyor, Avrupa'nın güvenliği tehlikede" diyor. Yeni bir güvenlik mimarisiyle AB'nin savunma alanında ABD'ye olan bağımlılığını düşürme potansiyeli var.

Washington yönetimi Moskova ile hızlı değişen ilişkiler dönemine girdi. Bunun temel motivasyonu Çin’e odaklanmak. ABD Başkanı Donald Trump’ın, Rusya ile yakınlaşmasında asıl amacının Çin’i zor durumda bırakmak ve çerçeveleme politikası ile zayıflatmak olduğuna dair genel bir kanaat var. Washington doğal kaynaklar açısından en zengin ülke olan Rusya’yı Çin’e kaptırmak istemiyor. Aslında ABD’nin Ukrayna’daki nadir toprak elementleri ve diğer kritik minerallere ilgisinin bir diğer önemli sebebi de bu zaten. Çin, dünyadaki nadir toprak elementleri arzının büyük kısmını kontrol ederken, Rusya ile sınır komşusu. ABD’nin bu konuda dışa bağımlılığı çok büyük. 

Washington ile Pekin arasındaki rekabet küresel strateji adına kartların yeniden düzenlenmesini gerektiriyor. Bu açıdan Moskova-Washington hattında gelişen yeni şartlar AB’nin Grönland üzerinden yıpratılma politikasını da doğuruyor. Zayıflamış bir AB belli açılardan hem ABD’nin hem de Rusya’nın stratejisi olarak karşımızda duruyor. Bu nedenle Rusya kamuoyu, Washington ile gelişen ilişkileri memnuniyetle karşılıyor ve Ukrayna savaşı konusunda Batıyı eleştirilerde ABD’yi artık ön plana çıkarmıyor.

“Grönland’ı Rusya’dan Koruyacağız”

Peki, Donald Trump’ın sosyal medya platformu Truth Social’da paylaştığı bir video ile Grönland’a yönelik “Rusya’nın saldırganlığı” ve “Çin’in yayılmacı politikaları” karşısında ABD’nin adayı koruyacağı sözünü vermesi neden? Bu soru, konuyu yakın takip edenlerin aklına gelebilir. Trump’ın o videosunda, ABD’nin geçmişte, özellikle İkinci Dünya Savaşı sırasında, Grönland’ın güvenliğini sağladığı hatırlatıldı ve “Bugün Grönland, Rusya’nın saldırganlığı ve Çin’in yayılmacılığı gibi yeni tehditlerle karşı karşıya. Şimdi barış, güvenlik ve gelecek için birlikte durma zamanı. Amerika Grönland’ın yanındadır.” ifadelerine yer verildi.

Elbetteki Trump’ın bu büyük hedefi öncelikle makul bir zemine oturtulmalı. Çin ve Rusya adına güvenlik endişesini dillendirmesi bu amacı taşıyor. Çin zaten odaklanmak istenen hedef. Rusya ise “istediğimiz an hedefimiz olabilirsin” balansında tutuluyor. Trump’ın videosu, ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance’ın Grönland ziyareti sırasında yayımlandı. Vance, adadaki Pituffik Hava Üssü’nü ziyaret etti ve burada yaptığı açıklamada, Grönland halkının kendi kaderini tayin hakkına sahip olduğunu belirtti. Ayrıca ABD’nin, Grenland halkının “egemenliğine saygı gösteren ve güvenliğini garanti eden tek ülke” olduğunu vurguladı. Vance’ın ziyareti, Danimarka ve Grönland yönetiminin eleştirileri sonrası planlanandan kısa tutuldu. 

Putin: “ABD’nin Arktik Planları Ciddi”

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Trump’ın bu “niyetini” sezinlemiş olmalı ki, 27 Mart’ta düzenlenen Arktik Diyalog Forumu’nda yaptığı konuşmada, Amerika Birleşik Devletleri’nin Grönland’a yönelik planlarının “uçuk bir hayal” olarak görülmemesi gerektiğini söyledi ve bu tür girişimlerin ciddi bir tarihsel geçmişe sahip olduğunu vurguladı.
Putin, “Bu sadece ilk bakışta tuhaf görünebilir. Ancak Amerikan yönetiminin bu tür ‘ekstravagant’ hayallerini küçümsemek büyük hata olur. Bu düşünce yeni değil” ifadelerini kullandı. Rus lider, ABD’nin Grönland’a ilgisinin 19. yüzyıla kadar uzandığını hatırlatarak, “1860’larda Amerika, Grönland ve İzlanda’nın ilhakını değerlendiriyordu. Aynı yıllarda Alaska’yı bizden 7,2 milyon dolara satın aldılar. Sonrasında Alaska için ‘Andrew Johnson’ın kutup ayısı bahçesi’ denildi, Grönland planları ise rafa kaldırıldı” dedi.

Putin ayrıca, ABD’nin 1910’da Almanya ve Danimarka ile bir toprak değişimi planladığını ancak bu girişimin başarısız olduğunu belirtti. İkinci Dünya Savaşı sırasında Washington’un Grönland’a askeri üsler yerleştirdiğini ve adayı Danimarka’dan satın alma girişiminde bulunduğunu da hatırlattı. Putin ayrıca, ABD’nin Arktik bölgesindeki jeostratejik, askeri ve ekonomik çıkarlarını sistemli şekilde ilerletmeye devam ettiğini belirtti. Grönland meselesinin doğrudan Rusya’yı ilgilendirmediğini ifade eden Putin, buna rağmen NATO ülkelerinin Kuzey Kutbu’nu potansiyel çatışma sahası olarak görmeye başlamasının Moskova’da ciddi endişe oluşturduğunu söyledi.
07 Nisan 2025 14:51
DİĞER HABERLER