Motosiklet çetesi adliyeye sevk edildi

İstanbul'da çok sayıda lüks motosikleti çalıp parçalara ayırarak sattıkları iddiasıyla yakalanan 20 şüpheli, motosikletçilerin ıslık ve protestoları arasında adliyeye sevk edildi. Emniyete gelen bazı dernek yöneticileri, 50-60 bin liralık motosikletlerin basit eşya olarak değerlendirildiğini ve çalındığında açığa bırakılan eşya olarak işlem yapıldığını belirterek, yasal düzenleme yapılmasını istedi.

İstanbul Emniyeti'ne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü'nce, İstanbul'da lüks motosikletleri çalan bir şebeke belirledi. Oto Hırsızlık Büro Amirliği, şebeke üyelerini tespit etmek için 6 ay teknik ve fiziki takip yaptı. Araştırmalarda şebeke elebaşının Alparslan K. olduğu anlaşıldı. Suç örgütünün İstanbul'un çeşitli ilçelerinde 19 lüks motosiklet çaldığı belirlendi. Tamirhanelerde parçalanan araçların, ikinci el yedek parça olarak satıldığı ortaya çıkarıldı. Sivil ekiplerce yapılan takip çalışmalarının ardından operasyon için start verildi. Polis, 36'sı İstanbul'da, 2'si Trabzon'da 38 adrese eş zamanlı baskın yaparak, aralarında şebeke elebaşının da bulunduğu 20 şüpheliyi gözaltına aldı. Adreslerdeki aramalarda 2'si uzun namlulu 8 tabanca, demir kesme makasları ve bir miktar para ele geçirildi. Gayrettepe'deki Asayiş Şube Müdürlüğü'nde işlemleri yapılan şüpheliler öğleye doğru Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gönderildi.

Operasyondan haberdar olan Motosiklet Kullanıcıları ve Sporları Federasyonu yöneticileri, üyeleri ve motosiklet tutkunları, yaşadıkları motosiklet hırsızlıklarını dile getirmek için Asayiş Şube Müdürlüğü'ne geldi. Şüphelilerin adliyeye gidişlerini cep telefonları ile çeken motosikletçiler, polis konvoyuyla birlikte giden şüphelileri ıslık çalarak protesto etti.

Federasyon Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Fatih Özsoy, toplanan motosikletçiler adına konuşma yaptı. Motosiklet hırsızlıklarından mustarip olduklarını dile getiren Özsoy, "Çok büyük gerilim yaşıyoruz. Çünkü her gün 5-6 tane motosikletin haberi geliyor. Bu, bildiğimiz kadarı. Daha fazlası olduğunu biliyoruz. Bu hırsızlığın bisiklet çalmakla eş değer olmasından çok mustaribiz. Çünkü bir bisikleti evde koruyabiliyorsunuz ama bir motosikleti dışarıda bırakmak durumundasınız. Bunun maddi manevi değeri çok yüksek. 50-60 bin liralık değerlere sahip motorlarımız her gün çalınıyor ve böyle haksız gelir elde eden hırsızlar, bunları parçalayarak satıyorlar. Uygun fiyatlara parça sattıkları için bazı insanların da işine geliyor ve bu hırsızlığın ardı arkası kesilmiyor. Medyada gördüğümüz kadarıyla yakalananların elinden M-16 tüfekler, silahlar, fişekler, hidrolik penseler çıktı. Biz bunlara karşı çok çaresiziz." dedi.

Hırsızlarla mücadele etmek için ellerinden gelen mücadeleyi verdiklerini belirten Özsoy, "Ancak bunların elde ettikleri gelir ile sahip oldukları teknoloji karşısında çaresisiz. Bunların tamamen durdurulmasını, motosiklet hırsızlığının bisiklet hırsızlığından ayrılmasını istiyoruz." diye konuştu. Bir arkadaşlarının iki motosikletinin çalındığını, daha sonra bir de otomobilinin çalındığını belirten Özsoy, "Motosikletçiler olarak biz yardımcı olup biz bulduk motorunu." ifadesine yer verdi.

Motosikletçilerin stres altında olduklarını belirten Özsoy, sabah kalktıklarında motosikletlerini yerinde bulabilmek için dua eder hale geldiklerini söyledi. Konuşmasında yetkililere de seslenen Özsoy, "Şunu rica ediyoruz, lütfen motosiklet hırsızlıklarını basit hırsızlıklardan ayırın. Lütfen bisiklet ile motosikleti bir tutmayın. Tabii ki bisiklet de çalınmasın, hiç kimsenin hiç bir şeyi çalınmasın ama motosiklet hırsızlığı derin bir yara oldu içimizde ve Türkiye'de 3 milyonu bulan motosiklet sayısı bunlara yepyeni bir mecra açtı ve bizi çok büyük bir mağduriyetin içine sokmuş durumda. Gerilim gittikçe yükseliyor." şeklinde konuştu.

Emniyet amiri ve müdürlerle görüştüklerini belirten Özsoy, "Hepsinin söylediği şey şu; 'Biz yakalıyoruz. Teslim ediyoruz. Mahkemeye çıkıp ertesi gün çıkıyorlar.' Bu olay da büyük bir infial yaratıyor. Çünkü hırsız yakalanıyor. Canı yanan kişi geliyor, paramparça motosikletini teslim alıyor ve karşılığında bakıyor ki çalan kişi ortadan kaybolmuş, çıkmış. Ya da hiç bulamayan daha ağırlıkta, daha çoğunlukta. Hırsızlar motorları çaldıklarında sahibine başka kişiler vasıtasıyla ulaşıp 'Şu kadar meblağ ödersen motorunu geri alırsın' diyerek bu işi perde arkasında çözüyorlar. Mağdurların bir çoğu maalesef korktuğu için bunları yetkililere bildirmiyor." ifadelerini kullandı.

Özsoy, yasada park edilen motosikletlerin açığa bırakılan eşya olarak değerlendirildiğini belirterek, "Bizim motosikletleri evimize sokma gibi bir şansımız yok. Garajımızdan bile çalınıyor. Malesef garajımızda kilitli kapıların ardından bunların sahip olduğu hidrolik penseler, bir tırnak kadar kolay kestikleri kilitler, çelik halatlar, disk kilitleri veya araç takip sistemi olan motosikletlerin üzerine jammer ile yaklaşıp bunu iptal etmek. Jammer aslında terörist suçlar kapsamında bir alet. Jammer kullanmak sadece devlet yetkisinde olmalı. Fakat hırsızların elinde bu var. Silahları ve tüfekleri var. Biz bunlara karşı kendimiz mücadele edemiyoruz. Kolluk güçlerimize güvenmek durumundayız." dedi.

Bütün önlemlerine rağmen dalga geçer gibi motosikletlerinin çalındığını belirten Özsoy, "Hatta daha da kötüsü, emniyet yetkilisi bazı arkadaşlarımızdan bazısının sivil hayatta kullandıkları motosikletler bile çalındı ve hepimiz çok çaresiziz." dedi.

MOTOSİKLETÇİLER, CAN GÜVENLİKLERİNDEN ENDİŞELİLER

Evinin önünden motosikleti çalınan Fatih Aslan ise "Bugün bizim malımıza kast edenler yarın canımıza da kast edebilir. Bunun acilen önüne geçilmesi lazım. Mağduruz. Geceleri gözümüze uyku girmiyor. Yani psikolojimiz bozuldu. Az para değil. 20 milyar mesela. Kolay kazanmıyoruz bu parayı. Bunun önüne geçilmesini istiyoruz." şeklinde konuştu.

SOFUOĞLU DA TEŞEKKÜR ETTİ

Operasyonla ilgili (TMF) Türkiye Motosiklet Federasyonu'da sessiz kalmadı. Federasyon Başkanı Bekir Yunus Uçar yaptığı yazılı açıklamada "İstanbul Emniyeti'nin yapmış olduğu kusursuz takipten sonra, büyük bir suç şebekesinin dize getirilmesi gönüllere su serpmiştir." dedi. Ayrıca açıklamada, ünlü yarışçı dünya şampiyonu Kenan Sofuoğlu da şube müdürüne ve amirlerine teşekkür etti. Motosikletlerin 'Açıkta bırakılan eşya' olarak görüldüğünü belirten Sofuoğlu, "Emniyetin bu hassasiyeti, motosikletle ilgili önemli konuların değişeceğinin bir göstergesidir." dedi. CİHAN
15 Mayıs 2015 12:47
DİĞER HABERLER