"Muhalif medyanın özgür alanı kamu eliyle daraltıldı"

İfade ve Basın Özgürlüğü İhlalleri 2014-2015 Raporu, 'muhalif' olarak görülen medya kuruluşlarının kamu eliyle özgürlük alanının nasıl daraltıldığını ortaya koydu. THY, Türksat ve Ziraat Bankası gibi kamu kurumları 'havuz medyası'nı adeta ihya ederken, 'muhalif medya'ya verdiği ilan ve reklam sayısı 0 (sıfır) olarak kayıtlara geçti.

Gazeteciler Cemiyeti tarafından 2014 yılı başından bu yana Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu 'Sivil Düşün Ağlar ve Platformlar Hibe Programı' desteğiyle yürütülmekte olan 'Özgürlük için Basın Projesi' 2014-2015 değerlendirme raporu yayımlandı. Raporda çarpıcı veriler yer aldı. Buna göre, Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu (TMSF), kamu bankaları ve oluşturulan 'havuzla' medya kuruluşlarının el değiştirmesinin yanı sıra kayyım atanarak medya kuruluşlarının doğrudan kontrol altına alınması yöntemleriyle eleştirel medyanın sesinin kısılmasına çalışılması son ayların uygulaması oldu. Aynı şekilde Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Basın ilan Kurumu, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) gibi üst kurulların siyasi iktidar hedeflerine uygun bir şekilde uyguladığı medya kuruluşları üzerindeki ve sosyal medyadaki yaptırımlar özgürlük alanını daralttı.

BÜROKRASİ VE 'ÖZERK' KAMU KURUMLARI YOLUYLA BASKI

Rapora göre, Başbakanlık ve bakanlıklar başta olmak üzere, RTÜK, Basın İlan Kurumu, Telekomünikasyon İdaresí Başkanlığı gibi 'özerk' kamu kurumları ile Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGEM), Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı gibi birçok diğer resmi kurumca gerek cezalandırma, ödüllendirme, haber akışı sağlama veya kara listeye alma, gerekse akreditasyon uygulamasıyla, medyaya haber akışını kontrol altında tutma yöntemleriyle basın özgürlüğü zedeleniyor. Özellikle yerel gazetelerin resmi ilan yoluyla 'disipline' edilmesi uygulaması ile basın kartlarının verilmesine müdahalenin de bu başlık altında toplanabileceği kaydedildi. Medyadaki durumu inceleyen birçok araştırmada, kamu bağlantılı şirket reklam ücretlerí ve Basın İlan Kurumu ilanları vasıtasıyla medya kuruluşlarının bilhassa taşrada siyasi erkin kontrolü altına alındığını ortaya koydu.

'MUHALİFLERE' 0, 'HAVUZA' 38 BİN SÜTUN SANTİM KAMU REKLAMI

2014 yılının ilk 6 aylık verilerine göre günlük gazetelerin kamu bağlantılı şirketlerden aldıkları reklamın 'sütun santim' üzerinden miktarına yer verildi. Geçen yılın ilk yarısında 'muhalif' olarak görülen medyaya kamu kurumlarından sıfıra yakın ilan verilirken, yayımlanan tabloda 'havuz medyası' olarak değerlendirilen gazetelerin adeta ihya edildiği görülüyor. Buna göre THY, Emlak Konut GYO, Halk, Vakıf ve Ziraat bankaları ile Türksat gibi kurumlar Cumhuriyet, Zaman, Bugün ve Sözcü gazetelerine tek bir ilan vermezken (0 sütun santim); Sabah, Star ve Milliyet gazetelerine 38 bin 228 sütun santim reklam verildi.

GAZETE İLANLARINDAKİ 'YANDAŞ' EĞİLİM, TV REKLAMLARINDA DA GÖRÜLÜYOR

Gazetelerde durum bu iken televizyonlarda da durum çok farklı değil. Raporda yer alan bir tabloya göre kamu bağlantılı şirketlerin televizyon kanallarına verdikleri reklam oranı da çarpıcı veriler içeriyor. Buna göre Çaykur, Emlak Konut, Halkbank, THY, Vakıfbank ve Ziraat Bankası 24 televizyon kanalları arasından Bugün TV, STV Haber, Samanyolu TV ve Meltem TV'ye tek bir reklam vermedi. Aynı dönemde bu şirketlerin tercih ettiği televizyonların başında ise AHaber, 24 TV, TVNET ve TV360 gelmesi dikkat çekti. CİHAN
07 Aralık 2015 12:55
DİĞER HABERLER