Cumhuriyet Gazetesi Yazarı  Orhan Bursalı, Muharrem İnce’. WhatsApp gruplarında büyüyen dalgasını yorumladı.... 

Muharrem İnce’yi büyük bir ilgiyle izliyorum, öncelikle çevremden aldığım yoğun izlenimlerin ortak noktasını açıklayayım: “Bizi şaşırttı, beklemiyorduk”.. Ve önemli bir hayranlık, sevgi ve başarı duyguları öne çıktı, öyle ki çeşitli WhatsApp gruplarında bağış kampanyaları yürüyor: Bir lokanta yemeği parası İnce’ye! Tabi bu asgari bağış, kimsenin elini cebini tutan yok!

Bugün Manifesto’sunu açıkladı. Şüphesiz ki dört dörtlük! Arzulanan bir Türkiye için kuş sütü eksik!

Bütün bu “Geleceğin Türkiyesi” fotoğrafında, altını çizmek istediğim ve en önemli bulduğum nokta Türkiye’yi yönetimde birleştiricilik vurgusu. Soracağım, eğitimde ortak noktaları arayıp bir araya getireceğiz, demesi çok önemli. AKP’nin üstelik zulüm derecesine varan dinsel ağırlıklı dayatmacı eğitim anlayışının bitmesi gerekiyor. Tek bir örnek vermek istiyorum, geçen yıl Büyükada’da lisenin bir kısmı imam hatip lisesi yapılmıştı, bu yıl ise tamamı imam hatibe döndürüldü ve istemeyen aileler çocuklarını ya Heybeliada ya da Bostancı’ya göndermek zorunda kalıyorlar. Üstelik iktidar rüşvet de veriyor, imam hatip okuluna: Yemekler bedava! Tam bir zulüm ve dışlama diğer ailelere!

İnce’nin vurgulanması gereken iki vaadi de Medya’da özgürlük ile devlet görevlendirmelerinde ideolojisine, siyasi anlayışına değil, liyakatına ve ehliyetine bakılacağı. Layık olan, ehil olan işi alacak, herkes bu ülkenin yurttaşı değil mi, diye soruyor!

Türkiye’yi birleştirecek bir politika vaadi, çok önemli, demokrasi böyle gelecek.. Herkes böyle bu ülkenin yurttaşı olduğu duygusunu taşıyacak. Bir hukuk ülkesi, özgür yargıçlar ülkesi, adalet ülkesi, eşitlikler ülkesi... Ve milleti birleştirecek ve barıştıracak politikalar.

Bunun için de büyük onarım politikalarına.. Yoksa “iki elimiz yakanızda olacak ve burnunuzdan fitil fitil getireceğiz” ucuz ve akılsız kahramanlık gösterilerine değil. Hesap sormak ancak özgür yargının işi olabilir, kinin ve nefretin değil.

Ülkenin şiddetle aydınlığa doğru çıkışa ihtiyaç var.

Yolu açık olsun! Umudu yeşerten bir söylemle yürüyor...