Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümüyle ilgili bomba bir iddia daha

Muhsin Yazıcıoğlu'nun ölümüyle ilgili bomba bir iddia daha
Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümüyle ilgili soruşturmada yeni bilgiler ortaya çıkmaya devam ediyor.

AK Parti Milletvekili Selçuk Özdağ, Kayseri Valisi'ne 'Yazıcıoğlu yaşıyor' bilgisini veren askerlerin daha sonra valiye baskı yaparak emniyeti sorumlu gösterdiğini söyledi. Özel Yetkili Mahkemeler kaldırılınca Malatya’dan Kahramanmaraş’a gönderilen Muhsin Yazıcıoğlu ile ilgili soruşturma dosyasında yer alan AK Parti Manisa Milletvekili akademisyen Selçuk Özdağ’ın ifade tutanağının detayları Al Jazeera Türk'te yer aldı.

Daha önce BBP'de genel başkan yardımcılığı da yapan Özdağ, 6 Aralık 2011’de Cumhuriyet Başsavcıvekili Özden Doğan’a verdiği ifadesinde, Yazıcıoğlu’nu 1978’den beri tanıdığını, ölünceye kadar birlikte siyaset yaptıklarını söyledi. Kaza tarihi 25 Mart 2009’da Muğla Üniversitesi’nde öğretim üyesi olduğunu ve ders bitiminde arkadaşlarının Yazıcıoğlu’nun içinde bulunduğu helikopterin Kayseri yakınlarına düştüğünü söylemeleri üzerine arkadaşı Kayseri Valisi Mevlüt Bilici’yi aradığını aktardı.

‘Askerden aldığım bilgiye göre’

Bilici’nin telefonu kendisinin açtığını söyleyen Özdağ, “Şu anda Yazıcıoğlu’nun özel kalem müdürü Okan Köksal ile konuşuyorum, sen de dinle ağabey’ dedi. Karşıdaki kişiye ‘Şu anda Yazıcıoğlu’na ulaşıldı, helikopter bulundu, yeri tespit edildi, telefonla ulaşıldı, bir ayağı kırık ve ben de Kayseri’deki bütün imkanları teyakkuza geçirdim, inşallah bizim şehre gelir, tedavisini yaparız, bekliyoruz’ diye devam etti.” dedi. Özdağ, akabinde Bilici’nin ‘askerden aldığım bilgiye göre' diye söze başlayarak aynı şeyleri bir kez de kendisine anlattığını belirtti. Özdağ, “Ben de çok sevindim, BBP Genel Merkezi’ni arayıp bilgi verdim” diye konuştu.

‘Emniyet diyelim’

Özdağ, “Aradan 1 - 1.5 saat geçtikten sonra BBP Genel Merkezi’nden aradılar ve Yazıcıoğlu’unun bulunamadığını söyleyip valiyi tekrar aramamı rica ettiler. Aradım, telefona başkası çıktı ve vali beyin toplantıda olduğunu söyledi. 15 dakika sonra vali bey beni cepten aradı, ‘Ağabey doğru ulaşılamadı, sana verdiğim bilgi teyitli değildi’ dedi. Enkaza ulaşıldıktan sonra bir TV kanalına telefonla bağlandığımda Kayseri Valisi ile aramızda geçen konuşmaları anlattım. Aynı gece Vali Mevlüt Bilici beni cepten arayıp, “Ağabey programı izledim, ben askerler dedim ama demedim. Emniyet diyelim’ dedi.

‘Askerleri devreye sokmayın’

Ertesi günü Vali Bilici’nin kendisini tekrar cepten arayıp, “Ben sıkıntıda kaldım. Komutan benim canıma okudu" dediğini aktaran Özdağ şöyle devam etti:
“Ben de ‘Sen de onun canını okusaydın’ dedim. ‘Ağabey öyle olmuyor, sıkıntı yaşıyoruz’ dedi. Bunun üzerine ‘Sen doğrular ne ise onu söyle, gerekirse ben de arkadaşım olduğunu yetkililere söylerim’ dedim. Daha sonra başkaları da beni aradı. Askerleri devreye sokmayın diye bana söylediler. Ben bunları dikkate almadım. Doğrusu ne ise onu söyledim. Ayrıca Vali Bilici’nin açıklamasının benzerini Yazıcıoğlu’nun özel kalem müdürü de yaptı, basına ‘Muhsin Başkan’a telefonla ulaştım, telefonu çalıyordu, yaralı idi’ dedi.”

‘Helikopter kasten düşürüldü’

Özdağ, “Ben Muhsin Yazıcıoğlu’nun öldürüldüğünü, helikopterinin kasten düşürüldüğünü düşünüyorum. Kendisi hep demokrasiden yana, millet iradesinden yana tavır koydu. 1995 seçimlerinde Refah Partisi’nin hükümet kurmasını istemeyen bazı çevrelerin baskılarına karşın destek verdi” dedi. Yazıcıoğlu’nun 28 Şubat sürecinde yine demokrasiden, halktan yana tavır koyduğunu vurgulayan Özdağ, “Sivas’tan bağımsız milletvekili seçildiğinde cumhurbaşkanlığı seçimi krizinde Abdullah Gül lehine oy verdi. Çekiç Güç’le ilgili oylamada ‘Çekiç Güç desteğiyle Kürt devleti kurulmaya çalışılıyor. Buna müsaade etmeyeceğiz diyerek’ aleyhte oy kullandı. Bu sebeplerle bir suikaste kurban gittiğini düşünüyorum” diye konuştu.

17 kez kaza süslü suikast girişimi

İfadesinde Yazıcıoğlu’nu daha önce de birçok kez öldürmeye çalıştıklarını söyleyen Özdağ, “17 kez trafik kazası süsü verilerek rahmetli genel başkan öldürülmeye çalışıldı. Ben bu kazaların birinde başkanla aynı araçtaydım. Demirel'in cumhurbaşkanlığı adaylığı sırasında oylama günü Meclis’e giderken yolda kaza geçirdik. Bu kazadan yara almadan kurtulduk. Ve oylamaya katıldık” dedi.

'İncirlik’te uydu görüntüleri var'

Özdağ ayrıca kendisine gelen altı kişinin Yazıcıoğlu’nun ölümüyle ilgili bilgi vermek istediklerini de belirterek şunları söyledi:
“Bu kişiler, Yazıcıoğlu’nun düştüğü helikoptere bir helikopterin ulaştığını, dört kişinin indiğini ancak beş kişi olarak döndüklerini söylediler. Ayrıca bu kişiler, yakıt ikmali sırasında kokpite bir gaz verici yerleştirilerek buradan içeri karbonmonoksit gazı üflendiğini ve pilotun bu neden bayılması sonucu helikopterin düştüğünü anlattı. Radar kayıtlarının yanı sıra kazanın uydu görüntülerinin de bulunduğunu öne süren bu kişiler verilerin İncirlik Üssü'nde olduğunu söyledi. Ayrıca Sivas’ta bulunan bir ABD radar üssünün kazadan altı ay sonra söküldüğünü iddia ettiler. Bu kişilerin isimlerini ayrı bir dilekçeyle veriyorum.”

Ergenekonvari yapı

Üç yıl önce verdiği ifadesiyle ilgili görüşüne başvurulan AK Parti Milletvekili Selçuk Özdağ, Al Jazeera'ye özel açıklamalar yaptı. Yazıcıoğlu’nun kesinlikle bir suikaste kurban gittiğini düşündüğünü vurgulayarak, devletin içinde uzantıları olduğu öne sürülen Ergenekonvari yapıya işaret etti. Özdağ şöyle konuştu:

“Öldürüldüğünü düşünüyorum, ağırlıklı olarak diyelim ki normal bir kazaydı, bulunma olayında yine aynı şekilde kasıt olduğunu düşünüyorum. Demokrasi dışı güçlerin, Muhsin Bey’e hasım olduklarını biliyorum. Demokrasiyi içselleştiremeyen egemen güçlerin ve Türkiye’deki uzantılarının sevemediğini biliyorum. En azından helikopter düştükten sonra ihmal zinciri içinde Ergenekonvari illegal yapıların olduğunu düşünüyorum.”

48 saat sonra ulaşılabilmişti

Kahramanmaraş mitinginin ardından Yozgat Yerköy mitingi için havalanan Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopteri 25 Mart 2009’da saat 15.03 civarında düştü. Yazıcıoğlu dahil altı kişinin yaşamına mal olan helikopterin enkazı, Keş Dağı yakınlarındaki, ‘Kanlı Çukur’ mevkiinde bulundu.
Enkaz ve kurtarma çalışmaları günler aldı. Otopsi raporunda ‘iç kanama’ sonucu öldüğü belirtilen Yazıcıoğlu’nun cenazesine 48 saat sonra ulaşılabildi. Helikopterin beyni sayılabilecek cihazlara ise ulaşılamadı. Olayla ilgili olarak TBMM Araştırma Komisyonu ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün talimatıyla Devlet Denetleme Kurulu (DDK) birer rapor hazırladı. DDK raporunda kaza kırım çalışmalarındaki eksikliklere, kaza nedenini ortaya koyabilecek kayıp cihazların bulunamadığına yer verildi.

09 Mayıs 2014 19:47
DİĞER HABERLER