"Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı makamından başbakanın ve parti genel başkanının yetkilerini kullanmaya kalkıyor. "
Sorun egoların çatışması değil. Erdoğan’ın kişisel iktidar hırsı, Arınç’ın özgül ağırlığı, Davutoğlu’nun sabrı ve sükûneti, Melih Gökçek’in kurnazlığı gibi kişilerle ve kişisel niteliklerle ilgili hiç değil. Herkes bulunduğu yer itibarıyla lanetlenmiş bir kader gibi yapması gerekeni, yani siyasetin gereğini yapıyor. Sonuç: İktidar bloku bütün aktörleriyle birlikte, çekip-çeviremedikleri siyasî sistemin çarkları arasında eziliyor ve bir çıkış yolu bulamıyor.
Kriz, uyumsuz rol dağılımı ve yanlış kurgulanan süreçlerle bir sistem krizi olarak zaten mevcuttu, şimdi yaklaşan seçimler yüzünden derinleşmesine ve içinden çıkılmaz hale gelmesine tanık oluyoruz. Kriz, yaklaşan seçim yüzünden büyüyor.
Meseleye, kişisel saiklerle başlamış ama kişisel gayretlerle çözülemeyecek bir sistem krizi olarak bakmayanların, olacaklara daha fazla şaşırması kaçınılmaz.
Siyasî sistem tepesinde, Cumhurbaşkanlığı makamında Anayasa’daki sınırlara birkaç numara bol gelen biri oturuyor. Parti onun tapulu malı, geçmişi ve geleceğiyle siyasî hareketin tartışılmaz lideri o. Çankaya Köşkü’nün bahçesinde gül fidanları yetiştirip, yeni atanan büyükelçilerin itimatnamesini kabul eden, arada sırada halkın karşısına çıkan; ama daha çok yorucu siyaset koşusuna ara verip saltanat ve şaşaa içinde sefa süren bir cumhurbaşkanı profilini, herhalde halefleri hiç beklemiyordu. Peki öyleyse?
En ters örnek üzerinden anlatalım.
Erdoğan başbakanlık ve parti genel başkanlığında kalsaydı, Köşk’e -misal olsun- Bülent Arınç, aynı oyu alarak çıksaydı, yakın zamanda döviz kurunun ok gibi fırlaması, istihbarat teşkilatınızın yolcu hanına dönmesi, çözüm sürecinin ciddiyetini kaybetmesi, şu son Hükümet- Cumhurbaşkanı atışması gibi krizleri yaşar mıydık?
Sistem krizine yol açan bir görev ve sorumluluk dağılımı var. Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı makamından başbakanın ve parti genel başkanının yetkilerini kullanmaya kalkıyor. Halbuki ne hükümetin ne de partinin kurumsal yapısının bir parçası olması mümkün değil. Olmaya kalkınca sistem aksamaya başlıyor.
(...)