İşadamı Murat Ülker, sürekli gelişmeye inandığını belirterek, "Zaten dinim İslam da bunu söylüyor. İslam dini ilericidir. Muhafazakar olmak tutuculuktur" dedi. Ülker, iş yaparken faize bulaştıklarına işaret ederek, "Bundan kaçınmanın yolu: İş yapmamaktı! Rabbim bizi affeylesin" ifadesini kullandı.
Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi Murat Ülker, hiçbir şeyin olduğu gibi muhafazasına inanmadığını belirterek, “Terakki’ye, yani sürekli gelişmeye inanıyorum. Zaten dinim İslam da bunu söylüyor. İslam dini ilericidir. Muhafazakar olmak tutuculuktur. Bu ise Müslümanlık değildir. Bu nedenle kendimi ‘tutucu’ olarak tanımlamıyorum” dedi.
Ülker, kendi kişisel internet sitesinde “Babamın Tavsiyesiyle Dinimi Hep Nasıl Yaşadım?” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Kendisinin hep babasının tavsiyesine uyduğunu ifade eden Ülker, “Hayatımda dinimi yaşamak konusunda ekstra bir önderliğe ihtiyaç duymadım. Kutsal kitabımız ve Peygamberimizin (SAV) hayatı yolumu çizdi” değerlendirmesinde bulundu.
Ülker, kendisinin bilhassa ihtiyarlardan istifade etmeyi çok sevdiğine işaret ederek, yazısında şu ifadelere yer verdi: “Hatta iş hayatımda da pek çok ihtiyar, yani yaş almış, seçkin insanla çalıştım. Mesela biri 80 küsur yaşındaydı, diğeri 65. Böyle altı kişiyle çalışmışımdır, kimine tercümanlık yaptım, kimiyle projelerde çalıştım. O zamanlar gencim, 23ünde filan. Bana çok faydası oldu. Çünkü ben şuna inanıyorum. O insan o zamana kadar yaptıklarını ve gördüklerini size anlatıyorsa ve siz bunları alıyorsanız ne oluyor bir anda siz 80 yaşında, 65 yaşında oluyorsunuz. Ben tecrübeyi olduğu gibi alırım. Bu tecrübeyi aldıktan sonra da uygularım. Uygulamada bir aksaklık görürsem ya değiştirir ya da adapte ederim veya vazgeçerim. Önderlerim herkes olabilir. Herkesten bir şeyler öğrenebilirim. Herkesin doğrusunu anlamaya gayret ederim.”
‘MUHAFAZAKAR OLMAK TUTUCULUKTUR’
Yapı itibarıyla hiçbir şeyin olduğu gibi muhafazasına inanmadığını ifade eden Murat Ülker, görüşlerini şöyle ifade etti: “Terakki’ye, yani sürekli gelişmeye inanıyorum. Zaten dinim İslam da bunu söylüyor. İslam dini ilericidir. Muhafazakar olmak tutuculuktur. Bu ise Müslümanlık değildir. Bu nedenle kendimi ‘tutucu’ olarak tanımlamıyorum. Maddi ve manevi hayat ayrımım söz konusu değil, çünkü tek hayatım var. Yani evimde bir dini hayatım, dışarıda bir iş hayatım yok. İnancım ile uyumlu yaşıyorum. 2013 yılında bir basın toplantısında şöyle demiştim: ‘Türkiye‘de muhafazakar işadamı olmak diye bir deyiş var. Buna katılmıyorum. Ülker; hiçbir zaman iş yapış ve tutuş biçimiyle tutucu olmadı. Çağın şartları neyse onu denedik. İşimizde her zaman o şartlara ayak uydurmaya çalıştık.”
‘FAİZLİ FİNANSMAN KULLANIYORUZ, RABBİM BİZİ AFFEYLESİN’
Ülker, zaman zaman yaşadığı çelişkilerin olduğunu ifade ederek, “Mesela bizim dinimizde faiz haram; işimizi yaparken de kısmen faizli finansman kullanmak zorunda kalıyoruz. İşimizin aslı helal ama bazı iş yapış şeklinde faiz bulaşıyor. Bundan kaçınmanın yolu: İş yapmamaktı! Zira bizim ihtiyacımızı global kurallar çerçevesinde karşılayabilecek faizsiz kurumlar hala yok. Zaten tüm global sistem böyle olunca bu durumdan kaçınmanın da pek imkanı yok. Rabbim bizi affeylesin. Amin.” dedi.
“Dediğim gibi benim iş hayatım ya da din hayatım diye bir ayrımım yok” diyen Ülker, “Tüm hayatım bir bütün. Diğer insanlarla ilişkim karşılıklı saygı çerçevesinde sürüyor. İşimiz bizi bir araya getiriyor. Herkesin bir patronu vardır. Bizim patronumuz da işin lazimesidir; iş ne gerektiriyorsa, tüketicimiz ne istiyorsa, odur.”
TEMBELLİĞİ SEVMEM
Kibirden uzak durduğunu anlatan Ülker, “Benden daha bilgilisini arıyorum, buluyorum ve kulak veriyorum” dedi. “Bir işi bitirince, yeni bir işe başla” ayetinin nasihati ise hayatının kural olduğunu vurgulayan Ülker, “Kuran-ı Kerim hayatımın bütününde rehberimdir. Bir yazımda daha önce bahsetmiştim, aynen ayetin buyurduğu gibi bir işten yorulmuşsam, yorgunluğumu bir başka işte çıkartırım. Tembelliğin hem insanın ruhunu hem de o insanın ait olduğu toplumu çürüttüğünü düşünenlerdenim. Başkasında da tembelliği sevmem ama kendimde asla hoş görmem.