Radikal yazarı Murat Yetkin, "Haziran seçimlerinde Kürt oyları kilit önem taşıyacak" başlıklı yazısında 7 Haziran seçimleriyle ilgili önemli bir ayrıntıyı okuyucularıyla paylaştı.
HDP'nin parti olarak girip yüzde 10 barajını aşması durumunda AK Parti Erdoğan'ın süper-başkanlık modeline dayalı bir anayasayı HDP desteği olmaksızın gündeme getiremez.
Baştan söylemek lazım ki, şu günlerde yayınlanan seçim anketi sayısı artıyor, ama henüz kesin fikir vermekten uzak görünüyorlar. Bunun başlıca sebebi, seçime iki buçuk ay gibi bir süre kalmış olmasına rağmen kararsızların hâlâ yüzde 10-15 civarında gösteriliyor olması ve kararsız dağılımının 30 Mart 2014 yerel seçimlerine göre yapılıyor olması.
Evet, tamamında AK Parti birinci görünüyor, CHP onu izliyor, MHP de onu; işler HDP’ye gelince karışıyor.
Kimi HDP’yi o adaletsiz yüzde 10 barajının hemen üzerinde gösteriyor, kimi altında. Oysa seçimin kaderini HDP’nin Meclis’teki temsili belirleyecek.
***
Öncelikle, ne HDP’ye sadece Kürt seçmenin oy vereceğini söylemek doğru olur, ne de Kürt seçmenin yalnızca HDP’ye oy vereceğini söylemek.
Kürt seçmenin yarısının, dindar ve geleneksel yarısının AK Parti’ye oy verdiği biliniyor. Öte yandan (doğrusu PKK lideri Abdullah Öcalan’ın verdiği “ilham” ile) BDP’nin HDP’ye dönüşmesiyle birlikte Türk solcuları arasında da HDP’ye yöneliş olduğu görülüyor.
HDP’nin öncüllerinin sıkıştığı yüzde 6 civarının, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Selahattin Demirtaş’a giden yüzde 9,8 ile aşıldığı ortada.
***
Zaten PKK’yı da, HDP’yi de 7 Haziran seçimlerinde yüzde 10 barajının aşılabileceği yolunda umutlandıran da bu yükseliş.
Biliyorlar ki, seçime kendi amblemleriyle girseler ve yüzde 10’u aşsalar, bağımsız vekiller olarak girdiklerinde aldıkları 25 civarındaki vekili en az ikiye katlayacaklar.
Bu durumda Türkiye’deki siyasi harita ciddi şekilde değişebilir.
***
Hemen hemen bütün anketlerde ne CHP ve de MHP’de bir oy kaybı görülüyor, hatta ikisinde de yukarı doğru hareketlenme eğilimi var. Ayrıca her iki parti de, özellikle MHP şu ara Kürt seçmenlerden pek oy alamıyor, doğu ve güneydoğudan vekil çıkarmakta zorlanıyorlar.
Dolayısıyla HDP seçime kendi başına girer ve yüzde 10’u aşarsa, alacağı her fazladan vekil büyük ihtimalle AK Parti’den gidecek.
Daha açık söyleyelim. HDP’nin parti olarak Meclis’e girmesi durumunda CHP ve MHP oylarını hiç artıramamış olsalar dahi, AK Parti’nin 300 koltuk kazanması zor görünüyor, bırakalım Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hedeflediği 400 Oyu bir yana.
***
Bir adım daha atalım: Erdoğan, HDP seçime parti olarak girip yüzde 10’u aşarsa süper-başkan olma hedefinin suya düşeceğini biliyor.
(...)