Türkiye’de her şey olursunuz ama rezil olmazsınız, diye bir laf var.
Söz konusu devlet ise…
Daha önce böyle bir duruma düşmemişti.
Anlatayım:
Geçen hafta İngiliz Mahkemesi Akın İpek ve üç kişinin Türkiye’ye iadesini reddetti.
Gerekçesinde, TC Adalet Bakanlığı’nın 8 Kasım 2018 tarihli evrakına yer verdi.
Bakanlık bu evrakla;
-Cemaat iltisaklı olmanın,
-Telefonunda ByLock çıkmasının,
-Cemaat kurumlarıyla finansal ilişki kurmanın,
-Tek başına gizli tanık ifadelerinin,
Suç olmadığını teyit ediyordu.
**
TC Adalet Bakanlığı, nedense 5 gün sonra bunu reddetti:
“Londra Adalet Müşaviri tarafından kendi inisiyatifi ile ayrıca 1 sayfalık bir bilgi notu hazırlanarak İngiliz Savcılık makamı ile paylaşıldığı öğrenilmiştir.”
**
Önce 6 maddede süreci yazalım:
BİR: Bu belge 8 Kasım’da yazıldı. 20 Kasım’da Akın İpek’in avukatları, süresi içinde gelmediği ve içeriği ülkedeki uygulamaları yansıtmadığı, tam tersi olduğu gerekçesiyle itiraz etti.
İKİ: Aynı gün Savcılık, belgenin mutlaka değerlendirilmesi için mahkemeye 5 sayfalık bir dilekçe sundu.
ÜÇ: Yargıç, savunma tarafının “Türkiye’de adil yargı olmadığına” dair kimi gerekçelerini bu belgeye dayanarak reddetti.
DÖRT: İngiltere’de nadir görülen bir karar açıklandı. Yargıç, “dava siyasi” dedi ve iade taleplerini geri çevirdi.
BEŞ: Karar günü, 28 Kasım’da belge ortaya çıktı. Sosyal ağlarda dalga dalga yayılmasa açıklama olmazdı.
ALTI: TC Adalet Bakanlığı, 3 Aralık’ta belgeyi reddetti, içeriğini kabul etmedi. Sorumluluk, Londra Adalet Müşaviri’ne ihale edildi.
**
Şimdi de 6 maddede devlet nasıl rezil edilir, ona bakalım:
BİR: Belge, kararın gerekçelerinden birine doğrudan etki etti. Ancak tek başına durumu kurtarmaya yetmedi.
İKİ: Ankara, belgenin gündem olacağını kestiremedi. Bir zavallı müşavir, sıralı amirlerinin onayı olmadan böyle bir şeyi sunamaz, kaldı ki yetkisi de yok.
ÜÇ: Belge, “TC Adalet Bakanlığı” antetli, müşavirlik değil. Altında devletin kırmızı mührü var. Türkiye, açıkça mahkemeye yanlış bilgi verdiğini kabul etti.
DÖRT: İngiltere için son derece sıradışı bir durum. Mahkeme önünde doğru beyanda bulunmak zorundasınız. Değilse hukuki neticeleri var.
BEŞ: Savcılık öyle sıkıntıya girdi ki derhal mahkemeyi haberdar ederek “Yeni bir durum var, araştırıyoruz” demek zorunda kaldı.
ALTI: Belki de Ankara, müşavirini çağırarak kurtardı. Yoksa, mahkemeyi yanıltmaktan yargılacaktı.
**
Türkiye, İngiltere karşısında kendini öyle zor duruma düşürdü ki:
14 gün içinde kararı temyiz etmesi gerekiyor.
Temyiz ederse yüksek mahkemeye ne yüzle çıkacaklar, merak konusu.
TC Adalet Bakanlığı, hukukun gereği bir evrak tanzim etmiş, sonra arkasında duramamıştır, nokta.