Din-Bir-Der Genel Başkanı Muhittin Yıldırım tepkilere neden olan Kertenkele dizisi ile ilgili konuştu, yanlışta ısrar edenleri uyardı.
Bir televizyon kanalında ‘imamlık’ müessesi ile dalga geçtiği için eleştirilerin odağına yerleşen Kertenkele dizisi ile ilgili eleştiriler devam ediyor. Diyanet’in dahi tepki gösterdiği dizi ile ilgili hala ısrarlı bir şekilde savunmaya kalkanlara Din-Bir-Der Genel Başkanı Muhittin Yıldırım, tokat gibi cevaplar verdi. Kur’an-ı Kerim’den ayetler aktaran Yıldırım, yanlışta ısrar edilmesini ‘fasıklık’ olarak niteledi…
Kertenkele adlı diziye yönelik eleştiriler sürüyor. Senaryo gereği bir hırsızın imam yapıldığı diziye Diyanet ve Diyanet çevresi bu diziye tepki gösterdi. En üst makam olan Diyanetin tepkilerine dahi aldırmayan bir dizi sözde yazar hala yapılan yanlışta ısrar edince konuyla ilgili Din Görevlileri Birliği Derneği Genel Başkanı Muhittin Yıldırım, açıklamalarda bulundu. Konuyla ilgili ayet ve hadislerden alıntılar yapan Yıldırım, din ve dini değerlerle dalga geçmenin insanı büyük hatalara sevk edebileceğini söyledi.
İşte Yıldırım’ın yaptığı O Açıklamalar
Kur’an-ı Kerim de ve Sünnet’te dinimize ait, semboller şea’ir olarak ifade ediliyor. Bu ise şiar kelimesinin çoğuludur. Şi’ar belirginlik, işaret ve manevi sembol anlamlarına gelir. Bu bakımdan Kur’an-ı Kerim’de dini değerler 5 ana bölümde dikkat çekiyor. Bunlardan ilki ‘Kabe ve ona bağlı olarak tüm mabetler. İkincisi Kur’an-ı Kerim ve buna bağlı olarak tüm dini kitaplar. Üçüncüsü Peygamberler ve buna bağlı olarak alimler, hocalar. Dördüncüsü namaz ve bu bağlamda diğer bütün ibadetler. Beşincisi ise sancak, bayrak ve ona bağlı olan semboller’ Bunlarla alay edilmez. Bu değerlerden çıkıyor şea’ir-i İslam. Müslümanlar bunların bütününe dini değer anlamında kutsiyet izafe etmiş. Ve şea’ir-i İslam olarak kabul etmiştir. Zikrettiğimiz bu dini değerlerle Kuran’ı Kerim alay edenlerin alay konularını 4 kategoride bize bildirmektedir. Bunlardan ilki istihza (alay etme), ikincisi teshir,(aşağılama) üçüncüsü hiciv, (dalga geçme) dördüncüsü istiskal ve benzeri alay konularıdır.
Acı Olan, Alayı Müslümanların Yapması
Din ve dince kutsal sayılan sembol ve değerlerle alay etme veya aşağılama yeni bir konu değildir. İslam ümmetinin güç kaybedip, Batı’yı kendine örnek almaya başladığı dönemlerden bu güne kadar her alandaki İslami değerlerle alay edilmiştir. Cumhuriyet döneminin ilk gazetelerine bile baktığımızda Müslüman kadınların çarşafından, alimlerin sarığına; cami minarelerinden, ezanın okunuşuna kadar her şeyle alay edilmiştir. Acı olan şey şudur ki, bu alayları direk İslam düşmanı olanlar değil de Müslümanım diyenler eliyle yapılmasıdır. Esas acı olan ise budur. Bu konuda Kur’an-ı Kerim’de Tevbe Suresi’nde 65-66 ayeti şöyle emrediyor. Müslümanlarla alay edenlere; “Kendilerine niçin alay ettiklerini sorsan, ‘biz öylesine eğlenip, oynuyorduk’ derler. De ki; ‘Allah ile ayetleri ile ve Allahın Resulü ile mi eğleniyordunuz’ Artık özür dilemeyin. Çünkü siz önce iman edip, sonra tekrar kafir oldunuz. Bir kısmınızı affetsek bile, diğer bir kısmınızı (bu alay) suçunda ısrar etmeniz yüzünden muhakkak cezalandıracağız” Gayet açık, her şey ortada. Dinle ve dince kutsal sayılanlarla alay edenlerin, dünyada ve ahretteki durumlarını Rabbimiz bize buna benzer daha 50’nin üzerinde ayetle beyan etmektedir.
‘Efendim Biz Dalga Geçmiyoruz’ Diyenlere…
Müslümanlıkta çok önemli bir kural vardır. Kötü söz kötü bir davranış, ainiyle tekrar edilerek topluma sunulmaz. Neden? Çünkü kötülüğün oluşmasına zemin hazırlamaması bakımından toplumun ve onu oluşturan fertlerin korunması esastır. Onun için biri birine sövse veya küfretse mahkemelerde o sövgü ve küfür tekrarlanarak söyletilmez. Nokta olarak geçilir. Kaldı ki, imam kılığına girmiş bir hırsız tiplemesini topluma örnek olarak göstermek dini değerler açısından hiçbir zaman kabul edilecek bir durum değildir. Bu sadece bizim değerlerimizle ilgili değil, diğer bütün dini değerlerle de ilgilidir. Siz bir hırsızı papaz kılığına sokamazsınız. Aklı başında herkes televizyonlarda ve gazetelerde kimin neyle alay ettiğini görüyor. Bu konuda çok calibi dikkat bir ayeti kerime vardır. Lokman Suresi 6’ıncı ayeti kerimesinde “İnsanlardan öyleleri var ki, herhangi bir bilgiye dayanmadan insanları Allah’ın yolundan saptırmak ve onunla alay etmek için gerçeği boş sözlerle değişirler. İşte alçaltıcı azap bunlar içindir. Ayetlerimiz o sapık kimselere okunduğu zaman sanki onları hiç işitmemiş, sanki kulaklarında ağırlık varmış gibi büyüklenerek sırt çevirir. İşte onu can yakıcı azapla müjdele” Yapılan hata ve yanlışlardan dönmek erdemliktir, ısrar etmek ise fasıklıktır.
Miili Gazete