Mustafa Çulcu: Serbest kart almak için hakem oldum

Eski hakem ve Merkez Hakem Kurulu eski Başkanı Mustafa Çulcu, yardımcısı olan eski hakem Ergün Berdan ile beraber Uludağ Üniversitesi İşletme Fakültesi öğrencileri tarafından kurulan İnegöl Amatör Sporlar Topluluğu'nun daveti üzerine İnegöl'e gelerek öğrencilerle söyleşi gerçekleştirdi.

Burada öğrencilere kariyerini anlatan Mustafa Çulcu, "Eskiden statlara itiş kakışla giriyorduk. Bilet almak sorundu, stada girmek sorundu. Futbolu çok seviyorum, askeri okula girince futbol okulum kapanmıştı. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin dışarıya açılan yegâne penceresi hakemlikti. Statlara girerken itiş kakış olunca kendimi hayvan gibi hissediyordum. İnsanım, biletimi almışım, numaram belli, girip adam gibi oturmalıyım ve tiyatro keyfinde maç seyretmeliydim. Böyle olmuyordu. En büyük hayallerimden biri tel örgülerin kalkmasıydı. Girişteki sorunlardan dolayı maçlara gitmiyordum." diyerek, şöyle konuştu:

"Eski bir hakem ağabeyim bana hakemlik teklif etti. Hakemleri sevmediğimi, nefret ettiğimi söyledim. Sonra aklıma geldi, hakemlere serbest giriş kartı veriyorlardı. Sırf bu yüzden hakemliği kabul ettim. Serbest giriş kartına sahip olabilmek için hakemliğe başladım. Kartı aldıktan sonra statlara insan gibi girmeye başladım. Avrupa'da maç yönetirken seyirci uzansa bana dokunabiliyor ama benim ülkeme geliyorum dikenli teller var. Dikenli tellerin hayvanlar için olduğunu düşünüyorum. İnsan için dikenli tel çağ dışı geliyor. Denizli'de ilk tel örgüsüz sahada maç yöneten hakem ben oldum. Denizli-Galatasaray maçında ilk tel örgüsüz maçı ben yönettim. Bu da hoş bir şey.

Spor yaparken tüm malzemelerimi kendim alıyordum ama hakemliğe başladıktan sonra para gelmeye başladı, malzemeleri oradan aldım. Bir süre sonra çok hoşuma gitti. Tüm karar sizde. Yönetmek hoşuma gitti. Astsubay olarak görev yaparken yönetilen sınıfındaydım, bunu hazmedemeyerek subaylığa geçtim. Yönetme duygusu bende ağır basıyordu. Hakemlikte bunu çok fazla tattım. Bu ego şişmesi değil. Her türlü başarısızlıkta bile mutlaka bir başarı vardır. Çünkü o maçı herhangi birine vermiyorlar, size veriyorlar, sahaya çıkana kadar bir şeyleri başarmanız lazım. Boş çuval dik durmaz. Hakemlik de böyledir. Sadece düdük öttüren, küfür yiyen, hakarete maruz kalan bir obje değilsiniz. Şuanda görev yapan hakem arkadaşlarımızı saha dışında tanısanız şaşırırsınız, hepsi kendi branşlarında marka olmuş isimlerdir. Ama Türk toplumu maalesef küfür edilen, etki edilen ve baskı altında tutulmaya çalışılan bir topluluk olarak görüyor."

"SPOR CAMİASININ EN EĞİTİMLİLERİ HAKEMLERDİR"

Bu sektörün içerisinde en fazla eğitimi alanların hakemler olduğunu da belirten Mustafa Çulcu, "Oynayanlar, yönetenler, eğitenler dâhil en fazla seminer gören, konulara hâkim olan, kendini eğiten topluluk hakemlerdir." dedi.

Hakemliğe başladıktan sonra çok ciddi aşamalar kaydettiğini de belirten Mustafa Çulcu, "FIFA hakemi oldum. 10 yıl FIFA hakemliği kokartını taktım. Süper Lig'de yönetmediğim derbi kalmadı, çıkmadığım zorlu maç kalmadı, yemediğim küfür, eleştiri kalmadı, yaşamadığım olaylar yaşanmış gibi kamuoyuna aktarıldı." diyerek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Hakemlik çok zor ve keyifli bir zanaat. Hakemliği bırakmama 4 yıl kala Kocaeli Hakemler Derneği Başkanlığı, son 2 yılda da Türkiye Genel Başkanlığı yaptım. 45 yaşında hakemliği bırakmak zorundaydınız ve 01.01.2006'da hakemliği bıraktım. Bıraktıktan sonra Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı oldum ki hakemlikten daha zor. Hakemken 1 maçı düşünüyorsunuz MHK başkanı olursanız tüm maçlardan sorumlusunuz. 1,5 sene içerisinde saçlarım beyazladı ve 10 kilo aldım. Zor bir görev ama zoru başarmak da zor. 47 yaşımda bu görevlerin en tepesine çıktım. Sonrasında ise yorumculuk yapmaya başladım. 25 sene bana sallayanlara ben oradan sallamaya başladım, intikam aldım."
CİHAN
04 Ocak 2016 17:57
DİĞER HABERLER