Destici, "O görüntüler beni de çok rahatsız etti ve utanç verici görüntüler. Çocuk parklarında, oyuncaklarının üstünde polisler. Koltukları yarıp içine bakmalar. Allah akıl fikir versin." dedi.

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Gazetecilerin sorularını cevaplayan Destici, yüzlerce polisle Ankara'da gerçekleştirilen okul baskınlarını değerlendirdi. Görüntülerin kendisini de çok rahatsız ettiğini ifade eden Destici, baskınları, 'utanç verici görüntüler' diye nitelendirdi. BBP Genel Başkanı, "Çocuk parklarında, oyuncaklarının üstünde polisler. Koltukları yarıp içine bakmalar. Allah akıl fikir versin. Gözleri o kadar kararmış ki. Türkiye'yi yönetenlerin, hem de geçmişte neredeyse tamamına yakının çocukları bu okullardan mezun. İktidar partisinin önde gelen kısmının çocukları bu okullardan mezun. Hatta şu anda milletvekili olanların bir kısmı bu okullardan mezun. Kendileri okurken oralarda yasa dışı bir şeyler mi görmüşler." şeklinde konuştu.

"HEPİMİZİN BUNA KARŞI ORTAK BİR TAVIR ALMASI LAZIM"

BBP lideri, şöyle devam etti: "Okullar başlamadan önce bir yıldırma, bezdirme, bir algı operasyonu. Oraya ailelerin öğrenci vermesini engellemek, oradaki öğrencileri huzursuz ederek okuldan kaçmalarını sağlamak amacı güdülüyor. Ülkem adına rahatsız oluyorum. Artık bu kavganın bitmesi gerektiğini düşünüyorum. Öfkeyle kalkan zararla oturur. Haksızlık kime karşı yapılırsa yapılsın hepimizin buna karşı ortak bir tavır alması lazım. Görmezden gelemeyiz. Hangi kanuna dayandırılarak bu baskınlar yapılıyor, içeriğini bilmiyorum. Çıkarsınız, 'elimizde delil var, onun için de bunu yaptık' dersiniz. Ama çocuk parkındaki oyuncakların üstünde, tepesinde altındaki polisler, akıl alabilecek şeyler değil. Belli bir grubu yok etmeye yönelik bir operasyon olarak görüyorum. Hem açık tutacaksın, eğitim yapmasına izin vereceksin ama ara ara operasyon yapacaksın."

"BAŞKA BİR GAZETECİ MUHALEFETE ANA AVRAT SÖVSE ONA HİÇBİR ŞEY OLMUYOR"

Gazeteci-yazar Gültekin Avcı'nın yazdığı köşe yazısı nedeniyle tutuklanması hakkında konuşan Destici, "Köşe yazarlarının yazdığı yazılardan dolayı gözaltına alınıyor olması Türkiye için büyük bir ayıp. Basın özgürlüğü konusunda hala Türkiye'nin özlediğimiz yere gelemediğini gösteriyor. Burada da bir çifte standart var. İki gazeteciden biri iktidarı yeren bir yazı yazdığında tutuklanabiliyor. Başka bir gazeteci muhalefete ana avrat sövse de, olmadık iftirayı atsa da ona hiçbir şey olmuyor. Adalet kaybolmuş vaziyette. Sayın Başbakan'a çağrı yapıyorum. Bu okullara niye baskın yapılıyor, bu gazeteciler hangi sebeplerle tutuklanıyor, tutuklanmayanlar niye korunuyor, özel okullara verilen teşvikler hangi kriterlere göre veriliyor? Biz bunları öğrenmek istiyoruz. Her gün televizyonlara çıkıyorsunuz. Eğer o okullarda yasa dışı bir şey varsa ben de senin yanında dururum, beni ikna et." ifadesinde bulundu.

"AKP SİYASETİN SÜPERMARKETİ, NE ARARSAN VAR"

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AK Parti) milletvekili adayı gösterdiği Tuğrul Türkeş ile ilgili bir soru üzerine konuşan BBP Genel Başkanı, "Dün söylediğini bugün farklı konuşuyor olmasını da milletin takdirine bırakıyorum. AKP zaten öyle bir parti oldu, şu anda. Sadece Tuğrul Bey değil, ne kadar dün AKP'ye saydıran varsa, daha önce de söyledim; 'Hırsız bunlar' diyen adam şimdi AKP'de. Ateisti AKP'de, Ermeni'si AKP'de, aklına ne gelirse her türlü şeyi bulabilirsin. AKP siyasetin süpermarketi, ne ararsan var." ifadelerini kullandı.

"MİTİNGDE SEÇİME YÖNELİK OY İSTEME VAR, BARİ ORADA YAPMAYIN"

'Teröre karşı tek ses' adı altında bir miting düzenlendiğini kaydeden Destici, bunun siyasi bir şov ve seçime yönelik olduğunu söyledi. Destici, "Sadece bayrakları yoktu. Eğer teröre karşı tek ses olacaksak ben niye yokum orada? MHP, CHP Genel Başkanı niye davetli değil? Bu ülke sadece onlardan mı ibaret? İçindeki konuşmalara baktığınız zaman siyaset var. Seçime yönelik mesajlar var, oy isteme var. Bari orada yapmayın. O miting kimin imkanlarıyla yapılıyor? Devletin imkanlarıyla mı yapıldı, AKP'nin imkanlarıyla mı yapıldı, İstanbul Belediyesi'nin imkanlarıyla mı yapıldı? Maliyeti nedir o mitingin?" sorularını yöneltti