Darbe sonrası on binlerce kişi hakkında gözaltı ve yakalama kararı çıkartan AKP iktidarı bir cinayete daha sebep oldu
Darbe girişimi sonrası gözaltında ve cezaevinde yaklaşık 50 kişinin işkence ya da kötü muamele sebebiyle hayatını kaybettiği Türkiye'de, suçsuz yere gözaltı ve tutuklama zulmü yaşamak istemeyenlerden bazıları sınırı yasadışı yollardan geçmek mecburiyetinde kaldı.
Bunlardan biri olan Bilgisayar mühendisi Mustafa Zümre, eşi ve iki çocuğuyla Meriç nehrinden Yunanistan'a geçmeye karar verdi.
Hakkında İzmir'deki bir Sulh Ceza Hakiminin verdiği yakalama kararından kurtulmak istiyordu. Darbeyle, darbecilikle, bir mühendis olarak tıpkı cezaevlerine doldurulan ev hanımları, öğretmenler, gazeteciler, hakim/savcılar gibi hiçbir alakası yoktu. Ancak kitlesel tutuklama furyasından o da nasibini almamak için bütün birikimini insan kaçakçılarına vererek öğretmen eşi Esra hanımla çocukları da yanına alıp Yunanistan'a geçmeye karar verdi.
Yandaş medyada Havelsan'da çalıştığına ve kozmik bilgilere sahip olduğuna yönelik yalan yanlış haberler çıkarılması bu kararında etkili oldu. Kendisi hiç Havelsan'da çalışmamış olmasına rağmen bunu tekzip edebileceği ne bir medya organı, ne de bir mahkeme bulabilirdi.
KURTULUŞ ÜMİDİ NEHİRDE SONA ERDİ
Eşi ve çocuğuyla nehirden geçmeye çalışırken jandarma tarafından fark edildiler. O ise ailesiyle hızla vedalaşarak koşarak nehre atladı.
Meriç nehrinin azgın sularında ortadan kaybolan mühendisin, mücadeleyi kaybettiği ise önceki gün cansız bedeninin bulunmasıyla ortaya çıktı.
Aslında o gün Zümre'nin aranması için çalışma yapılması gerekiyordu. Ancak bu süreçte iddialara göre dalgıç ekiplerinin aramayı reddetmesi sebebiyle derinlemesine bir araştırma yapılamadı.
Aradan üç ay geçtikten sonra Tekirdağ'ın Subaşı Köyü'nde köylülerin haber vermesiyle Mustafa Zümre'ye ait beden kıyıya vurmuş şekilde bulundu.
Ceset ailesi tarafından teslim alınarak Hatay'da gözyaşları içinde defnedildi. Mustafa Zümre'den geriye gözü yaşlı bir eş ve 1,5 ile 3 yaşında iki yetim çocuk kaldı.