Bir ‘muz tüccarı’nın anlattıkları Türkiye’deki kokain kaçaklığıyla ilgili gerçekleri gözler önüne serdi. InSight Crime adlı araştırmacı gazetecilik ağının haberine göre Türkiye’de birçok emniyet ve yargı mensubu uyuşturucu kaçakçılığına bulaştı.
Konuştuğumuz muz tüccarı sektörde 30’uncu yılını doldurmuş. 2010’a kadar Chiquita ve Del Monte gibi firmaların bölge temsilciliğini yürütmüş.
Kokain 10-15 yıl öncesine kadar kargo gemileriyle veya balıkçı tekneleriyle kaçırılıyormuş, meyvecilerin organize suçla pek ilgisi yokmuş. Yerel çeteler daha çok Afganistan’dan gelen eroini Avrupa’ya nakletmekle meşgulmüş.
Kokain devreye girince durum değişmiş. Tüccara göre meyveciler ve özellikle muz ithalatçılarının yasadışı işlere bulaşması, kokain kaçakçılığı için Türkiye’nin önemli bir bölge olarak seçildiği 2010’da başlamış.
Karteller konteyner piyasasını zaman içinde ele geçirmiş. Konteyner ve kolilerin kokain saklamaya uygunluğu, teknik kolaylıklar ve personelin rüşvete yatkınlığı nedeniyle özellikle muz ticareti tercih edilmiş.
Konuştuğumuz uzman ve gözlemcilere göre bu yolsuzluk düzeni sayesinde şu anda Kolombiya, Kosta Rika ve en çok da Ekvador kaynaklı kokain Atlantik üzerinden Türkiye’ye, Türkiye’den de Rusya, Kafkasya ve Basra Körfezi’ne ‘sürekli akıyor.’
Dönüm noktası 2013
Eski bir narkotik polisine göre özellikle 17-25 Aralık 2013 yolsuzluk ve rüşvet operasyonları ve 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra polis ve yargı teşkilatının büyük ölçüde dağıtılması kaçakçılara iyice alan açtı. Bu süreçte birçok polis, asker ve yargı mensubu kokain kaçakçılığına bulaştı.
‘Peker’den sonra yakalanan kokain miktarı arttı’
2021’de organize suç örgütü lideri Sedat Peker de yayınladığı videolarda AKP ve hükümet yetkililerinin Venezuela çıkışlı kokain kaçakçılığında aktif rol aldığını anlatmaya başladı. Peker’in videolarından sonra da Mersin limanında önce 1,3 ton, sonrasında 463 kilogram kokaine el konuldu.
Muz tüccarına göre, “Mersin’deki X-Ray cihazları konteynırdaki fili bile göremez. Kokainler ihbar sayesinde yakalandı.”
Büyüyen kokain pazarı
Coğrafi konumundan dolayı hem Avrupa hem Ortadoğu’ya kolayca uyuşturucu kaçırılabilen Türkiye’de kokain kaçakçılığının hacmi giderek artıyor. 2021 Türkiye Narkotik Raporu‘na göre 2017’de 1,4, 2018’de 1,6, 2019 ve 2020’de de 1,9 ton kokaine el konuldu. Raporda, kaçakçılar için Türkiye’nin ideal bir nokta olduğu yazılı.
En çok Rusya ve Ortadoğu’ya
Kokainin Türkiye’den en çok nereye gittiğine dair ortak bir görüş yok. InSight Crime’ın edindiği bilgiye göre Türkiye’ye gelen kokainin yüzde 60 ya da 70’i Ortadoğu’ya, yüzde 30’u da Avrupa’ya gidiyor.
Kısıtlı talebin varlıklı bir zümreden gelmesi nedeniyle Ortadoğu gözde pazar. 2017’de 1 gram kokain Belçika’da 55 dolarken İsrail’de 115, Ürdün’de 170, Birleşik Arap Emirlikleri’nde 475, Suudi Arabistan’da 500 dolardı.
Kokain Türkiye’ye hem gemi hem uçaklarla geliyor. Bunun kaydadeğer bir bölümü kamyonlarla Irak üzerinden Ortadoğu’ya naklediliyor.
Muz tüccarı şöyle bir örnek veriyor: “Geçen hafta Türkiye’ye 679 konteyner dolusu muz geldi. Bunların 30’u Türkiye’de kaldı. 500’den fazlası Kuzey Irak’a gönderildi. Türkiye’nin nüfusu 85 milyon, Kuzey Irak’ınki 5 milyon… Bu kadar muzun orada ne işi var sizce?”