Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, mezuniyet töreninde Gezi olaylarına değindiği için okul birinciliği elinden alınan Işıtan Önder ile ilgili "Çocuk korktuğumuz gibi bu olaydan ötürü çok fazla etkilenmemiş gibi görünüyor... Dolayısıyla burada ceza verenler bir anlamda mükafatlandırmışlar gibi" dedi.
- Nabi Avcı birinciliği elinden alınan öğrenciyle ilgili soruları cevapladı
- "Çocuk korktuğumuz gibi bu olaydan ötürü çok fazla etkilenmemiş gibi görünüyor"
- "Burada ceza verenler bir anlamda mükafatlandırmışlar gibi. Hem onun motivasyonunu artırmışlar gibi hem de onun çok mutlu olduğu bir
medyatik ilgiye mazhar olmasına yol açmış idarecilerimiz."
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, İstanbul Medipol Üniversitesi’nin Haliç Kongre Merkezi’nde dün düzenlenen mezuniyet töreni sonrasında basın mensuplarının sorularını cevapladı. Gazetecilerin, İzmit’te Gazi Anadolu Lisesi’nin mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada, Gezi Parkı olaylarına değindiği için Disiplin Kurulu'na sevk edilerek okul birinciliği elinden alınan Işıtan Önder ile ilgili sorusuna Avcı, "Konuyla ilgili bana verilen bilgiye göre, öğrencimiz okul birincisi olarak mezun olmuş. Mezuniyet konuşmasında söylediği bazı sözleri, okul yönetimi siyasi içerikli bulmuş. Sonra Disiplin Kurulu'na sevk etmiş. Disiplin kurulu bu yönetmeliğe göre, yaptığı konuşma nedeniyle okuldan uzaklaştırma, 3 gün veya kısa süreli uzaklaştırma cezası verilmesi gerektiğini ama daha önce herhangi bir disiplin suçu işlemediği için bu cezanın en hafif düzeyde verilmesi gerektiğini kararlaştırmışlar" şeklinde cevap verdi.
''CEZA VERENLER BİR ANLAMDA MÜKAFATLANDIRMIŞLAR''Şimdi benim televizyondaki röportajından gördüğüm kadarıyla
çocuk korktuğumuz gibi bu olaydan ötürü çok fazla etkilenmemiş gibi görünüyor. Tam tersine
daha da motive olduğunu, üniversite sınavlarına daha iyi hazırlanacağını, psikoloji bölümünü de birincilikle kazanıp birincilikle bitireceğini... Yani bu kararın olumsuz etkisinin korktuğumuz ölçüde olmadığını görüyorum oradan. Dolayısıyla burada ceza verenler bir anlamda mükafatlandırmışlar gibi. Hem onun motivasyonunu artırmışlar gibi hem de onun çok mutlu olduğu bir medyatik ilgiye mazhar olmasına yol açmış idarecilerimiz. Buraya kadar anlaşılabilir şeyler bunlar ama daha doğrusu, asıl bundan sonrası önemli. O yaştaki bir gencin o kadar medyatik bir kampanyanın merkezine oturtulması kendi psikolojisi açısında da çok olumlu olmaz. İşin normal seyrinde akması halinde okul idaresiyle konuşulması iyi olurdu. Hadi onu yapmamışlar, o zaman itiraz etmeleri iyi olurdu. Onu da yapmamışlar yargıya gitmişler bir de medyaya işi yansıtmayı tercih etmişler. Keşke böyle olmasa. Keşke başından itibaren daha pedagojik bir yaklaşımla kendisiyle de konuşulsa, aileyle de konuşulsa. Onlar da keşke böyle medyatik bir şeye dönüştürmek yerine normal yollardan bunun tashihini, düzeltilmesini sağlamayı tercih etselerdi bence daha iyi olurdu" dedi.