Bankalararası Kart Merkezi (BKM) Genel Müdürü Sertaç Özinal, '2025'de naktin hiç olmadığı, kullanılmadığı, tüm ödemelerin ön ödemeli yüzde yüz elektronik parayla yapıldığı bir Türkiye bekliyoruz' dedi.
Bankalararası Kart Merkezi (BKM) Genel Müdürü Sertaç Özinal, nakitsiz bir Türkiye'de tüm ödemelerin ödeme sistemleri üzerinden yapılacağı için ekonomiye katkının artacağını, kayıtdışı ekonominin "dip" yapacağını, vergi gelirlerinin artacağını ve istihdam sorununun azalacağını bildirdi.
Özinal, Londra'daki toplantıda yaptığı konuşmada, kartlı ödeme sistemlerinde yakın gelecekte kullanıcıları bekleyen gelişmeler hakkında açıklamalar yaptı. Ortak POS uygulamasının gerçekleşmesi, toplu taşımada kredi kartı kullanımının sağlanması ve yaygınlaşması, temassız uygulamaların artışı, yakın alan iletişimi anlamına gelen NFC'nin (near field communication) uygulamaya girmesiyle kartlı ödeme sistemlerinin yeni bir dünya sunacağını belirtti.
Ödeme sistemlerinin mal takasıyla başladığını, madeni para ve banknot kullanımı, çek ve senet ile devam ettiğini, gelişerek kartlı ödeme sistemlerine ulaşıldığını belirten Özinal, 2010 ve 2015 arasındaki yenilikler içinde ortak POS kullanımından da bahsetti. Ortak POS uygulamasında 2011 sonuna kadarki gelişmelerle kart kullanıcılarının farklı bankaların sunduğu kampanyalardan tek bir POS üzerinden faydalanabileceklerini bildirdi. Bununla hem işyeri hem de sektörün maliyetten kurtulacağını ve bu uygulama ile 120 milyon TL tasarruf edilmesinin beklendiğini kaydeden Özinal, projenin diğer hedefinin de proje sonunda POS'suz işyeri kalmamasının olduğunu söyledi.
-NAKİTSİZ TÜRKİYE-
Özinal konuşmasının sonunda şunları söyledi:
"Şöyle bir öngörümüz var. Artık 2025'de naktin hiç olmadığı, kullanılmadığı, tüm ödemelerin ön ödemeli yüzde yüz elektronik parayla yapıldığı bir dünya, aslında bir Türkiye bekliyoruz. Eminim dünyada oraya gidecek ama öncülerden biri Türkiye olacak diye düşünüyoruz. ABD'nin bile henüz "chip and pin"e geçemediğine değinen Özinal, Türkiye için bunun bir hayal olmadığını ifade etti. Özinal "chip and pin" konusunda da ayrıca şunları söyledi: "Chip and pin de 3. başladık ama şifreleme oranı olarak şimdi İngiltere'nin önünde yer alıyoruz. Hiçbir zaman geride kalmayacağız. Her zaman öncü olacağız."
Nakitsiz anlamında Türkiye'nin ilk geçerli ülkelerden biri olacağını çünkü bunun için altyapımızın uygun olduğunu belirten Özinal, tüketici harcamalarındaki gelişmelere bakıldığı zaman nakit ihtiyacının azaldığı, kartlı ödeme sistemlerinin arttığı eğilimin çok önemli olduğunu kaydederek, "10'lardan 40'lara doğru geldik. Bunlar zaten yüzde yüz olduğu zaman artık nakitsiz bir Türkiye'nin olacağını görüyoruz" dedi.
-KART SAHTECİLİĞİ-
Özinal, Avrupa'da kart sahteciliğinin yakından izlendiğini belirterek, Avrupa ve Asya'da en düşük sahtecilik oranının Türkiye'de olduğunu bildirdi.
Bunun halkın ve kart kullanıcılarının bilinçlendirilmesi, internette güvenlik önlemlerinin artırılması gibi konulara bağlı olduğunu belirten Özinal, sahtecilik oranının Avrupa'da yüzde 0,17, Türkiye'de yüzde 0,1 olduğunu kaydetti
Bunun önemli bir başarı olduğunu vurgulayan Özinal, bu konuya önem verdiklerini, yapılan araştırmalarda biraz iyileşme görülmesine rağmen kullanıcıların yüzde 10'unun halen şifrelerini başkalarıyla paylaştığını kaydetti. Özinal bu nedenle hatırlatma olarak şifrelerin paylaşılmaması konusunda "paylaşılan şifre şifre değildir" adı altında bir bilinçlendirme kampanyasının başlatıldığını söyledi.
Özinal konuşmasında ayrıca, Avrupa'ya imrenilen bir noktada bu işe başladıklarını, ancak Avrupa'nın övgüyle bahsettiği, birçok konuda örnek aldığı bir noktaya geldiklerini, dolayısıyla Türk kartlı ödeme sektörü ve BKM için 20 yıllık sürecin verimli geçtiğini düşündüklerini ifade etti.
Kredi kartlarının ve kartlı ödeme sisteminin ekonomideki rolünün son derece büyük olduğuna değinen Özinal, gayri safi yurt içi hasıla (GYHİS) ile kıyaslandığında bu oranın yüzde 21 olduğunu, para dolaşımına bakıldığı zaman dönen cironun nihai tüketim açısından yüzde 37'sinin kartlı ödeme sistemleriyle yapıldığını belirtti. Özinal son 10 yıla bakıldığında yüzde 11'lerden yüzde 37'lere gelinmesi bakımından bunun önemli bir gelişim olduğunu söyledi.