AKP yatırım çekmek için Alman Ticaret Odası Başkan Vekili Frank Kaiser ile yapıldığı söylenen söyleşi uydurmuş ve reklam olarak vermiş. Alman Basınında geniş yer bulan bu haber ile Türkiye daha da zor durumda kaldı...
Hükümet şimdilerde Türkiye'nin geldiği konum ile alakalı sürekli reklam yapıyor. "Türkiye - Potansiyeli keşfet" kampanyasında Alman Ticaret Odası Başkan Vekili ile yapılan bir röportaj öne sürülüyor. Ama bu görüşme hiçbir zaman olmamış.
Hükümetin yurtdışında yaptığı seçim kampanyaları sıradışı olayları da beraberinde getiriyor. Önce Hükümet uluslararası şirket müdürlerini Türkiye'nin ekonomik durumunu güzel göstermek için zorlarken şimdi ise Ankara yapay röportajlar üzerinde yoğunlaşmış gibi gözüküyor.
Perşembe günü çıkan Frankfurter Allgemeinen (FAZ) gazetesi Türkiye'nin turistler ve yatırımcılar için çok uygun bir ülke olduğunu anlatan tam sayfa reklam ayırmış. Ayrıca bu sayfada Alman Ticaret Odası Başkan Vekili Frank Kaiser ile Türkiye'de yapılan bir röportaj da mevcuttu. Ama böyle bir röportaj hiç yapılmadı gibi görünüyor. Çünkü Frank Kaiser ve Alman Ticaret Odası İstanbul Başkanı Jan Nöther, bu metni yayınlanmadan önce görmediklerini belirttiler.
“Bu röportaj bizim onayımız olmadan yayınlandı. Bu şekliyle biz hiçbir zaman beyanat vermedik ve hiçbir zaman bu röportajı yayınlanması için izin vermedik.” diyen Nöther, Alman Sanayi ve Ticaret Odası'nın (DIHK) bu röportajı gazetede okuyunca haberdar olduğunu iletti. Nöther kızgın bir şekilde “Bizden habersiz, bizi böyle bir gerilime maruz bırakmak artık çizmeyi aşıyor” diyerek ekledi: “Bu duruma karşı nasıl bir yol ilerlememiz gerektiğini belirlememiz gerekiyor.”
Reklamda, Alman Ticaret Odası Başkan Vekili Frank Kaiser'in bir organizasyonda çekilen fotoğrafının yanında “Türkiye'de birçok yatırım imkanları mevcut olup Türkiyenin potansiyeli çok büyük ve genç...” ifadeleri eklenmiş. Ayrıca Kaiser röportajı yapan olarak anılan kişiyi tanımadığını söylüyor. Röportajın bazı kısımları Hamburg Ticaret Odası'nda yaptığı konuşmadan alıntı olduğunu gösteriyor. Jan Nöther'i asıl kızdıran ise, Nöther tarafından üye şirketlerine gönderilen, odanın duruşu hakkındaki soruya verilen sözde cevap.
HABERDAR