Münih Güvenlik Konferansı'na katılmak üzere Almanya'ya giden Yıldırım, Başbakan Angela Merkel'le yapacağı görüşme öncesinde Alman birinci televizyon kanalı ARD'nin Tagesthemen programına röportaj verdi.

ARD sunucularından Pınar Atalay'ın sorularını yanıtlayan Yıldırım, Türkiye'de cezaevinde olan Die Welt gazetesi Türkiye muhabiri Deniz Yücel'in ne zaman serbest bırakılacağı yönündeki sorusuna Yıldırım, "Bu kararı ben vermiyorum. Mahkemeler kararı verecek. Umarım kısa süre içinde serbest kalır. Ben kısa süre içinde bir gelişme olacağı kanaatindeyim" yanıtını verdi.

Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre, Afrin'e yönelik operasyon konusuna değinilen söyleşide Yıldırım, "NATO üyesi Türkiye, ittifak üyesi ABD'yle bölgede YPG'yi desteklediği için tartışma yaşıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan bunun sonuçları olabileceği uyarısında bulunarak, 'Osmanlı tokadı' ifadesini kullandı. Bu ne anlama geliyor?" sorusuna şu yanıtı verdi:

"Bizim ABD'ye yönelik bir tehdidimiz yok. Biz şunu söylüyoruz: Türkiye, ABD, Almanya NATO üyesi. ABD Suriye'de terör örgütüyle birlikte DEAŞ'e karşı mücadele etme kararı aldı. Biz de diyoruz ki: NATO üyesi bir ülke olan ve NATO'nun sınırlarını koruyan Türkiye'ye karşı terör faaliyetleri içinde olan terör örgütleriyle birlikte çalışma. Bu ortaklığa sığmaz. Bu büyük devlet olmaya da yakışmaz. Bizim YPG ile bir sorunumuz var. Ancak ABD YPG'nin yanında bize karşı savaşa girerse, onlarla da savaşırız."

'SAVAŞ DEVLETLER ARASINDA OLUR'

Sunucunun Afrin'e yönelik operasyona karşı açıklamalar yapan Türk Tabipleri Birliği'nden doktorların gözaltına alındığını hatırlatması üzerine Yıldırım, "Bu operasyona karşı olan kimse tutuklanmadı. Ancak terörle mücadeleyi savaş diye nitelendirenlere yönelik hukuki adımlar atıldı. Bu da doğal. Çünkü bu bir savaş değil. Bu bir operasyon, Türkiye'nin bağımsızlığını, birliğini, sınır güvenliğini, can ve mal emniyetini korumak için yapılan bir operasyondur. Savaş iki ülke arasında olur. Suriye'de devlet yok ki savaş olsun. Suriye'de ABD de var, Rusya da var, koalisyonun içinde Almanya da var. Dolayısıyla bunları birbirine karıştırmayalım" diye konuştu.

Sunucunun "Türkiye'de hükümetten farklı düşününenler bunun sonuçlarını hesaba katmak zorunda kalıyor. Neden Türkiye demokrasisi farklı düşüncelere bu kadar zor tahammül ediyor?" sorusu üzerine Yıldırım şöyle konuştu:

"Farklı düşünceler konusunda Türkiye'yi eleştirenler maşallah çok. Ancak kendilerine bakmıyorlar. Kendilerinin demokratik haklara riayet edip etmediklerini sormuyorlar. Bir Avrupa ülkesi bir Türk bakanı ülkeye sokmadı. Almanya Cemil Bayık'ın, bir terör liderinin video konferans aracılığıyla bir toplantıya bağlanmasına izin verdi ama Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının bir toplantıya (video konferansla) katılmasına izin vermedi. Peki bunu nasıl izah edecek Almanya?"

Başbakan Merkel'le yapacağı görüşmede bütün konuları görüşeceklerini söyleyen Yıldırım, "Almanya'da seçim oldu. Seçim öncesinde her iki taraf birbirine biraz yüklendi. Ama seçim bitti. Şimdi yeni bir sayfa açmanın vakti geldi. Ben böyle düşünüyorum. Sayın Merkel'le tüm konuları hiç sansür yapmadan konuşmayı amaçlıyorum, düşünüyorum. Ve biz şunu söylüyoruz: Almanya Avrupa'nın belkemiği. Türkiye bölgenin belkemiği. Dolayısıyla Avrupa'yla, Almanya'yla Türkiye ilişkileri sadece AB-Türkiye ilişkileri için değil, aynı zamanda dört milyona yaklaşan soydaşlarımız açısından da önemlidir. Ve yeni bir sayfa açalım. Geçmişi unutalım, önümüze bakalım, ilişkilerimizi daha da geliştirelim" dedi.