İstanbul Valiliği, 1942 yılında Almanya'dan kaçan Musevilerin içinde bulunduğu 'Struma' isimli geminin Karadeniz'de Rus denizaltısı tarafından batırılması sonucunda hayatını kaybeden 768 kişiyi anma programı düzenledi.
Olayın 74. yıl dönümünde Sarayburnu sahilinde düzenlenen törene; İstanbul Valisi Vasip Şahin, Türk Musevi Cemaati Başkan İshak İbrahimzadeh, Türkiye Musevi Hahambaşısı İsak Haleva ve çok sayıda davetli katıldı.
Törende konuşan Türk Musevi Cemaati Başkan İshak İbrahimzadeh, bu olayların tekrarının önlenebileceğini söyledi. O dönemin şartlarını ve bu olayın ne için yaşandığını hatırlatan İbrahimzadeh, "Struma olayı felaketinde tarafların hepsinin kendilerine göre kutsal doğruları vardı. İngilizler yayınladıkları belge ile Yahudilerin Nazilerden kaçabilecekleri tek yer olan Filistin'e gidişlerini bölgeyi kontrol altında tutabilecekleri düşüncesiyle engellemişlerdir. Romenler, kurtuldukları Yahudilerini geri istemiyorlardı. Amerikalılar konuya duyarsız kalmayı tercih ettiler. Ruslar, Karadeniz'de dost, düşman, sivil bakmadan herkesi bombalıyorlardı, Struma'yı da bombaladılar. 500 yıl evvel bizleri Engizisyon'dan kurtarmak için gemilerini İspanyalara gönderen, bugün milyonlarca mülteciye kapılarını açan Türkiyem ise birkaç metre ötemizde demirlemiş, ölümüne terk edilmemek için sığınacak bir yer arayan 768 Yahudiyi kurtaracak dirayetli adımı bu sefer tarafsız kalarak, savaştan korunabileceği gerekçesiyle atmadı. Geçmişin gerçekleri tüm çıplaklığıyla ortaya çıktığında artık onlarla yüzleşebilmeliyiz. Yüzleşebilmeliyiz ki, o günlerin sübjektif doğrularının bugün evrensel suçluları olarak onları taşıyanlar olmayalım." diye konuştu.
Vali Vasip Şahin de, "Bugün bizlere düşen suçlu aramak değil, tarihte yaşanan trajedilerden ders çıkararak ve hafızalarda yer etmesini sağlayarak bu hadiselerin tekrar yaşanmasını önlemektir. Tarihin en büyük felaketlerinden biri olan ve 2. Dünya Savaşı yıllarında 10 milyondan fazla insanın dinsel ve ırksal farklılıklarından ya da siyasi görüşlerinden ötürü sistematik bir şekilde öldürülmesini ifade eden Holokost'a yol açan antisemitizm, ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve bir başka inanca düşmanlık gibi olgularla mücadele edilmesi bir insanlık görevidir." dedi.
DENİZE ÇELENK BIRAKILDI
Avrupa'da, yabancı düşmanlığı, ırkçılık ve dini ayrımcılık gibi olguların artığını ifade eden Şahin, şöyle devam etti: "Struma ve benzeri facialardan gerekli derslerin alınmadığını gözlemliyoruz. Bugünlerde yaşadığımız mülteci krizi bunun en güncel örneği olarak önümüzde durmaktadır. 74 yıl önce 768 kişinin sığınma hakkı tanınmaması neticesinde Karadeniz'in karanlık sularında hayatlarını kaybetmeleri gibi bugünde Suriye'deki zulümden kaçanlar sonu çoğu kez ölüm olan umut yolculuklarına çıkmaktadır. Ülkemiz geçmişte olduğu gibi bugün de topraklarına sığınanları kapılarını açmaktadır ve her türlü yardımı yapmaktadır."
Ankara'daki terör saldırısını hatırlatan Şahin, "Geçtiğimiz hafta ülkemizin kalbinde başkentimizde yaşanan ve 29 insanımızın hayatına mal olan terör saldırısını da lanetlemek ve hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımızı saygıyla anıyorum."
Konuşmalardan sonra Türkiye Musevi Hahambaşısı İsak Haleva dua etti. Duanın ardından Hahambaşı Haleva ve Vali Şahin, denize bir çelenk attı.
Cihan CİHAN