Çiğdem Pala - Türkiye'nin en çok turist çeken yerlerinin başında gelen tarihi yarımadada, Fatih Belediyesi Turizm Zabıtası ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü Turizm Şube Müdürlüğü işbirliğiyle son 2 yıldır yürütülen denetimlerle, hanutçular ve seyyar hediyelik eşya satıcılarına göz açtırılmıyor.
Anadolu Ajansı (AA) ekibi, Sultanahmet çevresinde usulsüz satış yapan seyyar satıcılara ve turistlere fahiş fiyat uygulanmasına yol açan hanutçulara yapılan denetimi görüntüledi.
Turizm Zabıtası ile Turizm Şube Müdürlüğü personelinden oluşan denetim ekipleri, tarihi yarımadada turistlerin en çok ziyaret ettiği noktalar olan Ayasofya Müzesi, Sultanahmet Camisi, Sultanahmet Meydanı, Nuruosmaniye Caddesi ve Kapalıçarşı çevrelerinde adeta kuş uçurtmuyor.
Çoğunluğu sivil kıyafetli görevlilerden oluşan ekipler, normal vatandaş gibi turistik mekanlarda dolaşıyor. Ziyarete gelen turistlerin, hanutçular tarafından rahatsız edildiğini ya da zorla hediyelik eşya satılmaya çalışıldığını gören denetim ekipleri, bu noktada harekete geçiyor.
Tarihi yarımadada, satıcılar ve görevliler arasında kimi zaman kolay, kimi zaman zorlu kovalamacalar yaşanıyor. Turizm zabıtası, yakaladıkları seyyar satıcıların mallarına el koyarak depoya götürüyor. Hediyelik eşyalar, sahiplerine 15 gün süreyle geri verilmiyor. Kabahatlar Kanunu'nun 37. maddesine göre uygulanan ceza ile 15 günlük depo kirasını ödeyen satıcılara malları geri teslim ediliyor. Bazı mallar ise türlerine göre ilgili kurumlara dağıtılıyor, bazıları da imha ediliyor.
Turistlere tarihi yarımadada fahiş fiyatla satılmaya çalışılan hediyelik eşya arasında, kartpostal, İstanbul ile ilgili kitaplar, su, topaç, incik-boncuk yer alıyor. Bazı ayakkabı boyacıları da yine fahiş fiyatla turistlerin ayakkabılarını boyama girişiminde bulunuyor.
Seyyar tezgahlarda, karpuz, salatalık ve meyve suyu satışı yapanlara da göz açtırılmıyor. Turistler en çok, fahiş fiyat uygulayan restoran ve halı satıcılarından şikayetçi oluyor.
-''KARTPOSTAL SATICILARIYLA MÜCADELE ETMEK DAHA ZOR''-
Uygulamaya ilişkin AA muhabirine bilgi veren Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, tarihi yarımadada hanutçular ve seyyar satıcılara yönelik uygulamalara, 2010 yılında başladıklarını söyledi.
Hanutçular ve seyyar satıcıların, turistleri rahatsız edecek düzeye geldiğini belirten Demir, ''Sultanahmet'e bir turist grubu geliyor. Kartpostal satıcıları, bu turist grubunun arasına giriyor. Çok çirkin bir görüntü oluşuyor'' dedi.
Hanutçular ile mukayese edildiğinde, kartpostal satıcılarıyla mücadele etmenin biraz daha zor olduğunu vurgulayan Demir, ''Çünkü hanutçular, bir dükkan ile temas içindeler. Siz o iş yerini cezalandırınca, işin önüne geçebiliyorsunuz. Ancak kartpostal satıcılarının herhangi bir mekanı yok, bağlı oldukları bir kuruluş da yok. Onlarla ilgili cidden bir sıkıntı içindeyiz'' diye konuştu.
Fatih Belediyesi olarak bunu önlemek için öncelikle turizm zabıtasını oluşturduklarını anlatan Demir, bu zabıta ekiplerine yayalaştırılan bölgelere de girebilmeleri için akülü araç tahsis ettiklerini ifade etti.
Demir, turizm polisiyle de işbirliği yaptıklarını, turizm polisinin de kıyafetlerini yeniden düzenleyerek, personel sayısını arttırdığını dile getirdi.
-''BÜYÜK ÖLÇÜDE KONTROL ALTINA ALINDI''-
Tarihi yarımadadaki hanutçuluğun ve seyyar satıcılığın büyük ölçüde kontrol altına alındığını anlatan Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Hanutçuların ve seyyar satıcıları, zabıtalarımız vasıtasıyla yakalıyoruz. 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 37. maddesine göre, tespitimizi yapıyoruz. TC kimlik numarasını alıyoruz ve 75 TL'lik ceza kesiyoruz. Daha sonra, onları bırakmak zorundayız, gözaltına alamıyoruz. Böyle olunca mücadelede zorlanıyoruz tabii ki.
Mevcut Kabahatler Kanunu ile bu sorunu kökten çözmenin çok mümkün olmadığını düşünüyorum. Uygulamada sıkıntıyla karşılaşıyoruz. Bu sadece Sultanahmet ve tarihi yarımadayla ilgili bir problem değil. Anadolu'nun her tarafındaki antik yörelerde, ören yerlerinde, tarihi eserlerin yoğun olduğu bölgelerde de var. Bu konuyla ilgili çalışma yapıldığını biliyorum. İnşallah kökten bir çözüm oluşur.''
-2 YILDA 3 BİN 821 KİŞİYE PARA CEZASI-
2010 yılında 1155, 2011'de 2 bin 666 kişiye Kabahatler Kanunu'nun 37. maddesinin uygulandığını, belirten Demir, 2011'de 155 bin, 2010'da ise 85 bin TL'lik para cezası kesildiğini, ancak bunun yarısının tahsil edilebildiğini söyledi.
Geçen yıl 53, bu yıl ise 9 dükkana encümen kararı doğrultusunda 3 günlük kapatma cezası verildiğini anlatan Demir, ''Derdimiz ceza kesip, bunun tahsilatını yapmak değil, bize misafir olmuş turistlerin, huzur içinde Türkiye'den ayrılmalarını sağlamak. Dünyanın her tarafında turist son derece önemlidir, el üstünde tutulur ve dikkat edilir. Biz de epey mesafe katettik. Tarihi yarımada çok daha huzurlu, insanların çok daha rahat gezebildikleri bir yer haline geldi. Ben bu işin zamanla düzeleceğine inanıyorum'' dedi.
Demir, para cezası kesilse de kesilmese de hanutçuların ve seyyar satıcıların tekrar alana çıkmasına müsaade etmediklerini belirtti.
-TURİSTLERE ÖZEL TELEFON HATTI-
Mustafa Demir, ''517 02 02'' numaralı telefon hattının turizm zabıtasının telefon numarası olduğunu, bu telefon hattına ilişkin duyuruları, turistlerin görebilmesi amacıyla tarihi yarımadanın belli noktalarına bez afişlerle astıklarını söyledi.
Turistlerin aramaları halinde, turizm zabıtasının hemen ulaştığını belirten Demir, ''Ekiplerimiz mobil ekip oldukları için, her yere rahatlıkla ulaşabiliyorlar. Bu anlamda çok problem çözdük. Dünyanın her yerinden memnuniyetlerini dile getiren turistlerin mektupları geliyor'' dedi.
İş yerleri ve restoranların, genellikle turistleri taciz edercesine mekanlarına çağırdığını ifade eden Demir, ''Yaptığımız denetimlerle, bu gibi durumlara da engel olduk. Bunun yerine, bütün restoranların menülerini ve fiyatlarını, turistlerin görebileceği şekilde dizayn ettik, standardını oluşturduk. Bu noktada da sıkıntımız kalmadı. Tarihi yarımadanın birçok noktasını yayalaştırdık, artık turistler daha rahat dolaşabiliyorlar, istedikleri yere ulaşabiliyorlar'' şeklinde konuştu.
Demir, hanutçuların ve seyyar satıcıların turistleri aldatmaya yönelik birçok yöntem uygulandığını dile getirerek, ''Hanutçular, turisti alıp anlaşmalı oldukları yerlere götürüyorlar. Bu yerler, restoran veya halıcı dükkanı olabiliyor. Orada çok fahiş fiyatla satış yapılıyor ve turistlerin canlarını yakıyorlar. Bu konuda bize gelen şikayetleri anında değerlendiriyoruz. İş yerinde en ufak bir eksiklik varsa, hemen kapatıyoruz. Herhangi bir eksiklik olmasa bile geçici bir süreyle encümen kararıyla kapatıyoruz'' dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığının bu konuyla ilgili bir çalışma yürüttüğünü anlatan Demir, ''Siz sahip çıkarsanız ülkenize, değerlerinize bir sıkıntı olmaz. Toplumun da bilinçlenmesi gerekiyor. Her şeyden önce tüccarımızın nerede iş yaptığı, kimi temsil ettiği, nasıl davranması gerektiği konusunda bilinçlenmesi gerekiyor'' diye konuştu.
Bu konuda Kapalıçarşı ve Sultanahmet'teki esnafa zaman zaman eğitimler verdiklerini belirten Mustafa Demir, ''Esnafımıza bu milleti, bizden önce yaşamış değerleri, kadim kültürü temsil ediyorsunuz. Biraz daha fazla kazanma adına insanlarımızı, değerlerimizi, şehrimizi harcamayın diyoruz'' dedi.
(ÇİĞ-KÖS-SBR)08.09.2011 11:54:03