Gazetecinin öldürülmesiyle ilgili 9 polis tutuklandı

Kırklareli’nde yerel gazeteci Haydar Meriç’in öldürülmesiyle ilgili soruşturmada 9 polis tutuklandı.

 Tutuklananlar arasında daha önceki ifadesinde meslektaşlarını suçlayan polis de yer aldı. Polis memuru İbrahim Güneş, baskı altında ve mesleğe dönme vaadiyle bu ifadeyi verdiğini belirterek daha sonra bu ifadesini geri çekmişti.

İstanbul terör savcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında gözaltına alının 31 polisten 13’ü emniyetten serbest bırakıldı. Savcılığın talebiyle 18 polis ise adliyeye sevk edildi. Savcılık ifadesinin arından 3 polis daha serbest kaldı. Savcı, 15 polisi tutuklanmaları talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk etti. Hakimlikte sorguları tamamlanan polislerden 6’sı serbest bırakılırken 9’u tutuklandı.

Sulh Ceza Hakimliği tutuklamaya gerekçe olarak Haydar Meriç’in Fethullah Gülen aleyhine sansasyonel açıklama yapacağının duyulması, bunun üzerine hakkında işlem başlatılması iddiasını gerekçe gösterdi. Tutuklanan polislerin bazı sorulara ‘hatırlayamıyorum’ cevabını vermesi de gerekçe yapıldı.

İzzet Otyakmaz, İbrahim Güneş, Mehmet Demirbilek, Emrah Uslu, Adem Akpınar, Kahraman Küllücek, ve Abdül Köksal silahlı terör örgütüne üye olmak ve resmi belgede sahtecilik iddialarıyla tutuklandı. İbrahim Şimşek, silahlı terör örgütü kurma, yönetme, resmi belgede sahtecilik, tasarlayarak bir suçu gizleme ya da yakalanmamak için öldürme, Bekir Mert ise kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve silahlı terör örgütü üyesi olma iddiasıyla cezaevine gönderildi.

Tutuklananlar arasında meslektaşları hakkında daha önce suçlayıcı ifade veren polis memuru İbrahim Güneş de yer aldı. Polisler hakkındaki soruşturma kapsamında 15 Ağustos 2014’te İstanbul emniyetinde ifade veren Güneş, daha sonra bu ifadesini geri çekti. Geri çektiği ifadesini baskı altında ve meslekten atılmama vaadi üzerine verdiğini açıklayan Güneş, dönemin Edirne istihbarat şube müdürünün kendisine meslektaşlarını suçlaması için ‘istenilen yönde ifade verirsen mesleğe dönmeni sağlarım’ dediğini kaydetti. Müdürün, referans olarak da İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç’in adını verdiğini söyledi. Güneş, verilen sözlerin tutulmadığını, 23 Şubat 2015’te meslekten ihraç edildiğini söyledi. Bunun üzerine tekrar İstanbul emniyetine giden Güneş, bu durumu anlattı ve önceki ifadesinin geçersiz sayılmasını istedi.

Güneş, öldürülen Haydar Meriç’in son görüşmelerinin M.S.U. ve R.U. kardeşler ile olduğunu kaydetti. Meriç’in bu kardeşlerle bir banka ATM’si önünde kamera görüntülerinin de bulunduğunu belirtti. Güneş, Meriç’in definecilikle ilgilendiğini, M.S.U. ve R.U.’nun da definecilikle ilgili suç kayıtlarının olduğunu ifade etti. Güneş, ifade için baskı yapan o dönem ki müdürünün de kendisine zaten, Meriç’in katil zanlılarının M.S.U. ve R.U. kardeşler olduğunu söylediğini belirtti.

İktidara yakın basın organları, Haydar Meriç’in, Fethullah Gülen hakkında kitap yazmaya karar verdiği gerekçesiyle öldürüldüğünü ileri sürmüştü. Meriç’in kardeşi Hikmet Meriç ise bu iddiayı yalanlamıştı.

MuhabirAjans


27 Haziran 2016 10:41
DİĞER HABERLER