Nefret operasyonu'nda kan donduran arama

Ardahan merkezli nefret operasyonunda evi aranan M.A, arama sırasında yaşadıklarını anlattı. Banyodaki musluğun, klozetin ve yatak çarşafının bile polisler tarafından arandığını söyleyen M.A. "Polislerin yatak çarşafıma bakacağı hangi suçu işledim?" dedi.

Video: Arşiv

Globalhaber'de yayınlanan haber şöyle:

Ardahan merkezli cemaat operasyonunda iki kişi tutuklandı. 8 ilde eğitimcilere eş zamanlı operasyonda 10 kişi de serbest kaldı.

Ardahan Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü polislerinin gerçekleştirdiği operasyon sırasında iki bayanın kaldığı evde erkek polisler yatak odalarına kadar girdi. Banyoda musluk ve tuvaletteki klozetlere kadar bakıldı.

Ardahan'da önceki gün saat 05.00’te gerçekleştirilen operasyonda Ardahan TEM Şube ekipleri eşi hakkında gözaltı ve yakalama kararı bulunan M.A.’nın (29) evine baskın düzenledi.

M.A.nın dairesinin zili çalışmadığından bina dış kapısını elleriyle vurarak çalan polisler, aynı apartmanda kalan başka kişilerin kapıya açması ile içeri girdi.

M.A., evde KPSS'ye hazırlanan kız kardeşi ile birlikte kaldıklarını belirterek “Sabahın erken saatlerinde adeta titreyerek olan biteni izledik.” diyor.

Birisi bayan 8 polisin evlerine doluştuğunu anlatan M.A., yaşadıklarını gözyaşları içinde anlattı:

“Kocam evde yoktu. Arama sırasında yatak odamıza gitmek istediler. Ben izin vermek istemedim. Çok gerekliyse bayan polis memurun aramasını istedim. Ancak bir bayan polis vardı. Bu bayan polis, elinde kamera ile çekim yapan bir erkek polisle yatak odamıza girip arama yaptı. Erkek polis girdikten sonra bayan polis arasa ne olur. Erkek polis her yeri çekiyordu. Yatak odamızın kapısı açık olduğu için diğer polisler de kapıdan izliyordu. Özel eşyalarımızı çeyizlerimi etrafa saçarak tek tek baktılar. Kadın polis arama yaparken kapıdan bir polis seslenerek yatağımıza da bakmasını istedi. O zaman kadın polis yorganı kaldırıp erkeklerin önünde yatak çarşafına da baktılar. O zaman yıkıldığım andı. ‘Acaba ben polislerin çarşafına bakmasını gerektirecek kadar hangi suçu işledim?’ diye düşündüm. Çok üzüldüm yıkıldım. Askerlerimizi polislerimizi şehit eden terör örgütü PKK’ya yapamadıkları zulmü bize reva gördüler. İçimden ‘Ne yapmışız biz?’ diye kendi kendime soruyorum. Hiçbir suçumuz yoktu. Gerçekten insanın nefsine ağır geliyor bu muamele. Havlulara, çamaşırlara, çantalara varıncaya kadar, her şeye tek tek baktılar. Yetmedi halıların altına duvardaki çerçevenin arkasına baktılar. Şunu net olarak açıklıyorum aile mahremiyetim ihlal edilmiştir. Gerekli hukuki başvuruları yapacağım. Evimden soğuttular beni. Hala evin içinde dolaşırken evin odalarında arama yapılıyor zannediyorum. Hiçbir suçumuz yok iken bunları bize yapanlar bizlerin psikolojisini bozmuştur. Bunları yapanlardan müştekiyim.”

Polislerin daha sonra banyoya girdiğini belirten M.A., “Banyoda muslukların deliklerine kadar kontrol ettiler. Banyomuzu ve tuvaletin deliğine varıncaya kadar aradılar. Mutfakta kartonlu fincanların içine baktılar. Evimizde aramadıkları yer kalmadı” diyor.

Arama esnasında polislerin bir yandan da kendisine, evlerindeki fotoğrafları, arabaları olup olmadığını, geçimlerini neyle sağladıklarını dahi sorduklarını dile getiren M.A. "Kardeşimin final bitiş tarihini dahi sordular. Arabamızı sattığımızı ifade ettim, ‘Kime? Niye? Hangi ile?’ sattığımızı sordular. Bir Müslüman bir Müslümana bunları yapamaz. Mahremiyet dinlemediler insanlığımdan utandım. Aramadan önce zaten beni kenara çekip çok sert bir şekilde psikolojik baskı uyguladılar. Onları Allah'a havale ediyorum" şeklinde konuştu.

28 Mayıs 2016 17:15
DİĞER HABERLER