Yabancı uyruklu 3 IŞİD militanı, 20 Mart 2014’de aralarında 1 polis ve 1 astsubayın olduğu 3 kişiyi öldürmüştü. 4’ü tutuklu 9 sanığın yargılandığı davanın 8’inci duruşmasında karar çıktı. 3 IŞİD militanına toplam 10 kez ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi. 

Güvenlik gerekçesiyle telekonferans sistemi ile duruşmaya katılan IŞİD’çilerin Sincan Cezaevi’nden olup olmadıkları soru işaretlerine yol açtı. Sanık IŞİD’liler 8 duruşma boyunca hiç konuşmadı. Mahkeme başkanının sorularına tepki dahi vermedi. Dava boyunca 5 hâkim değiştirimesi de merak uyandırdı. 

Ulukışla’da 20 Mart 2014 günü 1 polis ve 1 astsubayı, ardından da kaçırdıkları kamyon şoförünü öldüren IŞİD militanı 3 sanık hakkında 10 ağırlaştırılmış müebbet cezası çıktı. Telekonferansla mahkemeye katılan IŞİD'li teröristler hiç hâkim yüzü görmeden ceza aldı.

IŞİD terör örgütünün Türkiye'de düzenlediği ilk kanlı eylem olarak kayıtlara geçen, Niğde'nin Ulukışla ilçesindeki 2 kişinin şehit edildiği, 1 vatandaşın öldüğü silahlı saldırıyla ilgili 4'ü tutuklu 9 sanığın yargılandığı davanın 8'inci duruşmasından karar çıktı. Niğde Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada yabancı uyruklu Benyamin Xu 4 kez, Çendrim Ramadani 5 kez, Muhammed Zakiri 1 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı. Diğer tutuklu sanık Azerbaycanlı Fuad Movsümöv ise 13 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Mahkeme Başkanı Onur Yerdelen, karar vermeden önce sanıklardan son savunmalarını istedi. 8 duruşma boyunca hiç konuşmayan, hakimlerin sorularını cevap vermeyen Muhammed Zakiri ile Çendrim Ramadani susarken, Benyamin Xu, savunma yaptı. Xu, savunmasında “Olayın başından beri ölüm tehdidi altındaydım. Ben kimseyi öldürmedim. Bunlar delille sabittir. Olaylar sırasında çocuktum. Memleketime götürülmek için kandırıldım” şeklinde konuştu. 

Müşteki avukatlarının ısrarına rağmen mahkeme, güvenlik gerekçesiyle Ankara Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi’nde yatan teröristlerin duruşmaya getirilmesi taleplerini reddetti. Niğde’ye 330 km uzaktaki cezaevinden telekonferans sistemi ile katılan militanların gizemli durumu yargılamaya şüphe ile bakılmasına sebep oldu.

Gazeteci Mehmet Baransu’yu yargılamak isteyen adalet, aynı tutumu IŞİD militanları için gösteremedi. Baransu’nun telekonferans sistemi ile savunma verme imkânı varken, Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 980 km uzaktaki Silivri Cezaevi’nden Baransu’yu mahkemeye çıkartmıştı.

52 kişinin hayatını kaybettiği Reyhanlı saldırısı, Suriyeli Albay Harmuş’un kaçırılması ve El Nusra’ya giden havan topları gibi olaylarda kilit isim MİT’e çalıştığı iddia edilen Heysem Topalca’nın, IŞİD’li militanların Türkiye’ye girişlerinde yardımcı olduğu ortaya çıkmıştı. Niğde saldırısından sonra sırra kadem basan Topalca ile ilgili MİT bir açıklama yapmadı. 

IŞİD militanlarının 8 duruşma boyunca hiç konuşmamaları ve mahkeme başkanının sorularına tepki dahi vermemeleri, IŞİD tarafından rehin alınan “Musul Konsolosluk çalışanlarının iadesinde takas olarak kullanıldı” iddiasını hep gündemde tuttu. Militanların duruşmaya getirilmemesi de bu kapsamda değerlendirildi.