Ordu’da cezaevinde bulaşan zatürre hastalığı yüzünden ilk mahkemesine çıkamadan vefat eden, Kur’an hafızı ve Kur’an dersleri öğretmeni Nesrin Gençosman’ın ölümüyle ilgili soruşturma başlatıldı.
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Adalet Bakanı’na verdiği soru önergesinde “Gençosman’a ilaçların verilmemesi sebebiyle Ordu Cezaevinde hayatını kaybettiği iddiası doğru mudur?” sormuştu. Gergerlioğlu, bugün sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımıyla soruşturma açıldığını da duyurdu.
Gergerlioğlu, Ordu’da 30 Mayıs 2018 tarihinde göz altına alınıp 1 Haziran’da tutuklanan Nesrin Gençosman’ın cezaevinde bulaşan zatürre mikrobu sonucu vefat etmesi üzerine başlatılan soruşturmanın takipçisi olacaklarını söyledi:
''Cezaevinde geç sevk ve yetersiz tedavi sonucu iyileşebilir hastalık zatürreden ölen 30 yasindaki Nesrin Gencosman icin soru onergesi vermiştik. Adalet Bak. sorusturma başlatmış, takipçisiyiz.''
Gergerlioğlu’nun Adalet Bakanlığına verdiği soru önergeleri şöyleydi:
– Nesrin Gençosman adındaki yurttaşın ilaçları verilmemesi sebebiyle Ordu Cezaevi’nde hayatını kaybettiği iddiası doğru mudur?
-Bu iddia doğruysa konuyla ilgili adli ve idari soruşturma açılmış mıdır?
– Olayla ilgili kamera kayıtları incelenmiş midir?
– Nesrin Gençosman adlı yurttaşın ölümüyle ilgili otopsi yapılmış mıdır? Yapılmışsa ölüm sebebi ne olarak belirtilmiştir?
– Bu soruşturmalar devam ederken görevden uzaklaştırılanlar olmuş mudur?
AVUKATI NUHOĞLU: CEZAEVİNDEKİ İHMALLERLE VEFAT ETTİ, SORUŞTURMA SONUCUNU BEKLİYORUZ
Nesrin Gençosman’ın ailesi adına bir açıklama yayınlayan avukat Burak Nuhoğlu vefat olayını ve sonrasında yaşananları anlatarak şu açıklamayı yapmıştı. “Müteveffa Müvekkilim NESRİN GENÇOSMAN, hakkında görülmekte olan kamu davası kapsamında Erzurum 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 01/06/2018 tarihinde, tutuklanarak Ordu E Tipi Ceza İnfaz Kurumuna konulmuş, cezaevinde, tutukluluğu esnasında sağlık sorunları yaşamaya başlamış, hastalığı sür’atle tam teşekküllü bir hastanede acil müdahale edilmesi gereken duruma ulaşmış, ne var ki detaylarının adlî ve idarî soruşturma neticesinde ortaya çıkacağını ümit ettiğimiz ve cezaevi yönetiminden kaynaklı olduğunu düşündüğümüz birtakım kusur ve ihmaller zincirinin kurbanı olarak, yerinde ve etkin tedaviye tabi tutulmamış, cezaevinde kalp krizi geçirmesi üzerine apar topar Ordu Devlet Hastanesi’ne sevk edilmiş ve akut perikardit, akut miyokardit, pnömoni ve solunum yetmezliği teşhisi ile hastanenin yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınmıştır. Hastanesinden 06/07/2018 tarihinde temin edebildiğimiz hayatî tehlike arz eden durumunu ihtiva eder rapor ile birlikte yargılamasının sürdüğü mahkemesine başvuru yaparak aynı gün tahliye olmasını sağladığımız Nesrin, bilinci kapalı da olsa son günlerini ailesi ve yakınları tarafından ziyaret edilebilir ve özgür bir insan olarak geçirebilmiştir. Cezaevindeki ihmaller ve geç kalınmış olan hastane sevki nedeniyle çoklu organ yetmezliğine ulaşan hastalığına karşı yapılan tüm müdahalelere rağmen, 11/07/2018 tarihinde Hakkın Rahmetine Ermiştir.”
TR724