15 Temmuz sonrası hemen her gün duymaya alışkın olduğumuz operasyonlara 24 Haziran seçimleri sonrası Adnan Oktar grubuna yönelik operasyonlar eklendi.
Çocuk tacizinden casusluğa kadar uzanan suçlamalar yöneltilen Oktar ve grubunun bir magazin olayından daha öte gizli ve derin ilişkiler ağına sahip olduğu söyleniyor.
Bunca yıl dokunulamamasının nedenleri arasında da ‘güçlü birileri’nin destekçisi olması gerekçe olarak gösteriliyor.
Adnan Oktar grubuna yönelik alarm zillerinin ilk çalmaya başladığı zaman RTÜK eliyle getirilen ve ‘internete sansür’ olarak yorumlanan düzenleme dönemine denk geliyor. O dönem DW Türkçe adına bir röportaj gerçekleştiren Nevşin Mengü, BirGün’deki yazısında “Operasyonunun ardında neler var neler?” sorusuna cevap arıyor. İşin başka bir boyutuna dikkat çeken Mengü, “Galiba burada pişen başka bir şey var” diyerek YouTube yayınlarına da örgüt propagandasından yasaklar getirilebileceği mesajını veriyor.
Önce röportaj yaptığı süreçte neler yaşandığını anlatıyor Mengü. Çengelköy‘deki o meşhur villaya tek başıma gittiğini söyleyen Mengü, kendi kameramanlarını getirmelerine izin vermediklerini söylüyor. Tüm çekimleri Adnan Oktar‘ın kendi ekibi yapmış.“Anladığım kadarıyla Adnan Oktar sadece belirli bir açıdan görüntüsünün alınmasını istiyor. Kamerada sadece profilden görüntüsünün iyi çıktığını düşünüyor, o şekilde görünmek istiyor. Dolayısıyla çekimleri kendi ekibi yaptı, görüntüleri de istediğimiz formatta bize teslim ettiler” diyor Mengü ve izlenimlerini şöyle anlatıyor:
“Villa tahmin edeceğiniz üzere süslü püslü, duvarlarda nü tablolar var. Villanın sadece bir kısmını görebildim, çok da fazla gezdirmediler. Röportaj biter bitmez neredeyse villadan ayrıldım. Röportajın asıl konusu Adnan Oktar ‘ın A9 televizyonuydu. O hafta A9 kanalındaki yayınlar bahane edilerek internet yayıncılığına RTÜK denetimi meselesi gündeme gelmişti. Anaakım medya malumunuz artık sadece çeşitli bakanlıkların kendilerine dikte ettirdiği şeyleri kağıda ya da yayına döküyor.”
Ana akım medyada grubun en büyük gelir kaynaklarından birinin A9 televizyonu olduğu yolunda yer alan habere gönderme yapan Mengü, “Yani yazdırılan iddiaya göre, bir kaç yüz izleyicili ve neredeyse hiç reklam almayan bu kanaldan milyonlar elde etmek mümkün. Bu işler böyleyse herkes YouTube kanalı açsın, milyon milyon kazansın” ifadesini kullanıyor.
Ve asıl söylemek istediğine getiriyor konuyu Nevşin Mengü. “Galiba burada pişen başka bir şey var” diyor önce. Ardından da “Adnan Oktar ‘a yürütülen operasyonun ardından, A9 televizyonu faaliyetleri bahane edilerek, muhtemelen YouTube yayınları mercek altına alınacak ve bir tür katı denetim getirilmeye çalışılacak. Bir adım sonrası YouTube yayınları örgüte mi bağlanacak? Olur mu olur. Maalesef bunu da yaşayıp göreceğiz” görüşünü ile getiriyor.