'Neymar neden ağladı?'

'Neymar neden ağladı?'
Samanyolu haber.com yazarı Behram Kılıç, dün oynanan Brezilya- Şili Dünya Kupası maçında penaltılar esnasında yaşananları, tarihi bir geçmişe dayandırarak bir yazı kaleme aldı.

Samanyolu haber.com yazarı Behram Kılıç, dün oynanan ve penaltılarda Brezilya'nın galip geldiği maç ile ilgili bir yazı kaleme aldı. Kılıç, penaltılardan sonra Neymar'ın ağlamasını Brezilyalıların tarihleri boyunca unutamayacakları Uruguay maçına bağladı.


İŞTE O YAZI

Brezilya, Şili’ye karşı ilk yarı fevkalade iyi oynadı. Ama ikinci yarı Sambacıların ayaklarına adeta pranga vuruldu. Korku ve endişe hakimdi. 1-1’lik skor maçı uzatmaya götürdü. Ve sonrasında penaltılar. Her Brezilyalı oyuncu topun başına geldiğinde titriyordu adeta. Bu yüzden 2 penaltı kaçırdılar. Ama Şili’de kaçırıyordu ve son penaltılar öncesi durum 2-2’ydi. Ve Neymar topun başındaydı. Atamazsa Brezilya’nın elenmesi içten bile değildi. Kaçırırsa başına geleceklerin de farkındaydı.

Maç içinde 2-3 Şili’li oyuncunun arasına dalacak kadar gözü pek Neymar’ın da şimdi gözlerinde büyük bir korku hakimdi. Neyse ki şansı yaver gitti ve penaltıyı gole çevirdi. Sonrasında Şili’li Jara topu direğe nişanladığında orta yuvarlakta ki bütün Brezilyalılar kalecileri Julio Cesar’a doğru koştu. Bir isim ise yere kapaklanmış ve hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Az sonra Teknik Direktör Felipe Scolari o oyuncunun başına geldi. Gözyaşlarına boğulan bu oyuncuyu ayağa kaldırdığında onun Neymar olduğunu gördük. Peki Neymar sevinçten mi ağlıyordu? Kısmen. Ama gerçek Brezilya’nın 1950 Dünya Kupası’nda yaşadıklarında gizliydi. Neymar da 1950’de yaşananları biliyordu.

Brezilya yine evinde Dünya Kupası’nı düzenliyor ve şimdi olduğu gibi o gün de kupanın favorisiydi. Kolay bir şekilde finale yükseldiler. 200 bin kişinin izlediği Maracana Stadı’ndaki finalde ise rakip bir başka Latin Amerika ülkesi Uruguay’dı. Sambacılar 47. dakikada Friaça ile öne geçti. 66. dakikada Schiaffino skora dengeyi getirdi. Stadyumda buz gibi bir hava hakimdi. 79. dakikada ise Ghiggia sağ çaprazdan topla kaleye doğru ilerledi. Brezilya defansındaki Juvenal ve Bogode’nin onu yakalamasına imkan yoktu. Pas vermek yerine yakın kale direğine doğru şutunu çekti. Brezilya kalecisi Barbosa soluna gelen topa müdahale etmekte geç kalınca Uruguay 2-1 öne geçti.?

Bu gol hala Brezilya futbol tarihinin en çok konuşulan golü olmaya devam ediyor. Zira bu gol, 1889’da bağımsızlığına kavuşmuş, her hangi bir savaş yaşamamış Brezilya’nın tarihte yaşadığı en büyük felaket olarak değerlendiriliyor. “Her yerde yaşanan ulusal felaketler var. Örneğin Hiroşima. Bizim ulusal felaketimiz de 1950 yılında Uruguay karşısında aldığımız yenilgidir” diyordu Brezilyalı yazar Nelson Rodriguez. O gün Rio halkının 10’da 1’i stadyumdaydı. O gün tüm Brezilya bu maçı radyodan dinliyordu. O gün Brezilya’nın futboldaki en büyük başarısını kazanmasına kesin gözüyle bakılıyordu. Ama o gün Maracana Stadı’nı tek edenlerin hepsinin başı öndeydi. Maçtan sonra 3 oyuncu günah keçisi ilan edildi. Kaleci Barbosa, Bigode ve Juvenal. Bu üç oyuncu ?da zenciydi. Ama en çok da Barbosa’ya yüklenildi. Bu yenilgi ona hiç unutturulmadı. 1970 yılında bir mağazada alış veriş yaparken onu durduran bir kadın yanındaki oğluna: “Ona iyi bak. Bütün Brezilya’yı yasa boğan adam işte o” diyecekti. 2000 yılında öldüğünde beş parasızdı. Bir röportajında ‘Brezilya’da yasalara göre en ağır suçun cezası otuz yıldır, benim cezam ise 50 yıldır sürüyor” sözleri dökülecekti dudaklarından.

Brezilya 1950 Dünya Kupası’nda sahaya mavi yakalı beyaz formayla çıktı. Mavi ve beyaz, Brezilya’nın ana renkleri olmadığı için bu forma çok eleştirilmiş hatta uğursuz sayılmıştı. Kupadan sonra forma tasarım yarışması düzenlendi. 19 yaşındaki Aldry Garcia’nın Brezilya bayrağının tüm renklerini içinde barındıran mavi, beyaz, yeşil ve sarı renklerden oluşan tasarımı birinciliği kazandı. Yüzden fazla çizim yapan Aldry, tişörtlerin sarı olmasına karar vermişti. Yakası ve kol ağızları yeşil, sarı tişört ve mavi üzerine beyaz dikey çizgili şorttan oluşan bu yeni formayla Brezilya ilk maçına 1954’te Şili karşısında çıktı. Ve o maçı 1-0 kazandı.?

Aradan geçen bunca yıla rağmen Brezilyalılar, Maracana Stadındaki bu yenilgiyi hiç unutmadı. Nesilden nesile bu yenilgi anlatıldı. Öyle ki Uruguay’a galibiyet golünü getiren Ghiggia’ya, 2000 yılında Rio’ya gittiğinde pasaportunu kontrol eden 23-24 yaşlarındaki genç bayan ‘Siz o Ghiggia mısınız?’ diye soracaktı. Alex Bellos’un ‘Futebol’ kitabında yer alan röportajında Ghiggia bu soruya ‘Evet ama o gün çok eskilerde kaldı’ diye cevap verecek, bayan görevli ise “Biz o günü her gün yüreğimizde hissediyoruz” diyecekti.

Son penaltıyı atan Neymar; üzerindeki sarı formanın hikayesini, 1950’de yaşananları, Barbosa’nın yalnızlığa itilmişliğini biliyor ve bu yüzden korku dolu gözlerle topun başına geliyordu. Jara topu direğe nişanladığında ise geçmişte yaşananların en azından şimdilik tekrarlanmayacak olmasından dolayı da ağlıyordu.?

29 Haziran 2014 19:39
DİĞER HABERLER