Hakkında linç kampanyası yürütüldüğünü ve asıl mağdurun kendisiolduğunu söyleyen Doğan, zamanında Ahmet Kaya’ya yapılanların kendisine yapılmaya çalışıldığını savundu. İki kişi arasındaki tweetlerin genele yazılmış gibi gösterildiğini kaydeden Doğan, “O kişinin menfaati için bu kadar sapığın olduğu yerde mini etekle sokağa çıkarsan biri de seni taciz eder diyorum.” dedi. 

Nihat Doğan, İstanbul Adalet Sarayı’na gelerek Savcı Umut Tepe’ye ifade verdi. İfadesinin ardından adliye önünde açıklama yapan Doğan, “Verdiğimiz ifade ortada. Mevzu bahis twitin Özgecan kardeşimizle uzaktan yakından alakası olmadığını dile getirdik. Zaten Özgecan kardeşimizin acısını paylaştığımız twitler de var. Onları sunduk sayın savcıya. Maalesef iki kişi arasında geçen twiti attığım kişinin profil adresini mantionlayıp sanki genele atılmış gibi bir algıyla büyük bir linç kampanyası vardır ortada. Bu linç kampanyasının olduğunu, asıl mağdurun biz olduğumuzu ortaya koyduk.” dedi. 

Tweetinde değişiklik mi yapıldığı sorulan Doğan, “Tabi ki değişiklik yapılmış. Yani orada kızın biri mini etekle, mini eteğin Özgecan ile ne alakası var. Bu karda kışta bakın hepiniz paltoyla geziyorsunuz. Özgecan hanımefendinin üzerinde mini etek mi vardı? Mini etekle Özgecan’ın hiçbir alakası yok. Orada Özgecan hanımefendiden o kardeşimizden faklı bağımsız bir konu var. ‘Biz’ diyor ‘mini etekle sokağa çıkarız.’ Ben de demişim ki yine o kişinin menfaati için söylemişim, mini etekle sokağa çıkarsan kaza tecavüz ediyorlar, köpeğe tecavüz ediyorlar. Bu kadar sapığın olduğu yerde biri de seni taciz eder diyorum. Buradan da linç ediliyoruz. Eğer bunu söylemek linç kampanyası için bir araç olarak kullanılacaksa önce gidin bütün anaları babaları linç edin.” diye konuştu. 

“Siz o kişilerden şikayetçi olacak mısınız?” sorusu üzerine Doğan, “Şikayetçi olacağız tabi. Sadece o kişiden değil bununla ilgili algı yaratıp gazeteci televizyoncu her kim varsa hepsinden şikayetçi olacağım. Türkiye eski Türkiye değil bunu kafalarına soksunlar. Eski Türkiye’nin kodlarıyla bugünkü Türkiye’yi okumaya kalkanlar büyük bir gaflet ve dalalet içerisindedirler. Bu işleri kimseye bırakmayız.” ifadelerini kullandı. 

Savcılık ifadesinde de hakkında linç kampanyası yürütüldüğünü belirten Doğan, Özgecan Aslan’ın hunharca öldürülmesine üzüldüğünü söyledi. Buna ilişkin başsağlığı mahiyetinde birçok tweet attığını anlatan Doğan, bu tweetlerden örnekler verdi. Doğan, “Özgecan Aslan isimli vatandaşımızın hunharca erkekler tarafından öldürülmesi beni çok etkiledi. Tepkilerimi bu şekilde dile getirmeye çalıştım. Ertesi gün Acun Ilıcalı’nın davetiyle Survivor yarışmasına gidecektim. Eşyalarımı hazırlıyordum. Daha önceden kendisini televizyondan tanıdığım Ahu Sungur isimli oyuncu bana 22.30 sıralarında ‘mini eteği ahlaksızlık olarak görüyorsan Survivor’da bikinili insanların arasında yarışmayacaksın o zaman’ şeklinde tweet gönderdi. Ben bu tweeti görünce 23.32’de sadece bu bayanı kast ederek ‘Siz de mini eteği giyip soyunup, laik sistemin ahlaksızlaştırdığı sapıklar tarafından tacize uğrayınca da bas bas bağırmayacaksın’ tweetini gönderdim.” dedi.

Bunun genele atılan bir tweet olmadığını vurgulayan Doğan, “Kesinlikle benim belli bir kesimi hedef gösterme, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme veya aşağılama ve benzeri herhangi bir suç kastıyla hareket etmedim. Benim rejimle ilgili herhangi bir sorunum yoktur. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan onur duyarım. Her türlü platformda ülkenin bölünmez bütünlüğünü, laik, hukuk ve demokrat yapısını savunan bir kişiyim. Herkes de bunu bilir. Bu mesajı beni eleştiren Ahu Sungur’a gönderdim.” diye konuştu.

Bu olayın kendisini maddi ve manevi zarara soktuğunu ifade eden Doğan, “Attığım tweetlerden anlaşılacağı üzere Özgecan Aslan cinayeti beni oldukça üzdü. Özgecan cinayetini işleyenlerin idam edilmesi için tag dahi açtım. Zamanında Ahmet Kaya’da benim gibi linç kampanyasına maruz kalmıştı. Aynı zihniyetteki insanlar Ahmet Kaya’ya yaptıklarını bana da yapmaya çalışıyorlar. Suçlamaları kabul etmiyorum.” ifadelerini kullandı.