Keşmir'de 26 kişinin ölümüne neden olan saldırının ardından Hindistan ve Pakistan arasındaki tansiyon bir kez daha tırmanışa geçti. Yeni Delhi yönetimi, 64 yıllık İndus Suları Anlaşması'nı askıya aldığını duyurdu.
Hindistan’ın Cammu Keşmir bölgesinde meydana gelen ve çoğu turist 26 kişinin hayatını kaybettiği silahlı saldırı, iki nükleer komşu arasında yeni bir diplomatik krize yol açtı.
Hindistan ve Pakistan, karşılıklı olarak savunma ataşelerini sınır dışı etti, hava sahalarını kapattı ve sınırlı ticareti askıya aldı.
Hindistan ayrıca, 1960’tan bu yana yürürlükte olan ve iki ülke arasında su paylaşımını düzenleyen İndus Suları Anlaşması’nı tek taraflı olarak askıya aldı.
Karar, Pakistan'da “su savaşı” olarak nitelendirildi.
DİPLOMATİK İLİŞKİLER DİBE VURDU
Cumhuriyet'te yer alan habere göre Pakistan Başbakanlık Ofisi, Hindistan’ın İslamabad’daki üç savunma danışmanı ve destek personelinin sınır dışı edildiğini açıkladı.
Kararın, Başbakan Şahbaz Şerif başkanlığındaki Ulusal Güvenlik Komitesi’nde alındığı belirtildi. Ayrıca Pakistan, Hindistan’a hava sahasını da kapattı.
Bir gün önce Hindistan, Yeni Delhi’deki Pakistan Yüksek Komisyonu’nda görevli üç savunma ve deniz ataşesini sınır dışı etmiş, ardından İndus Suları Anlaşması’nı askıya almıştı.
Pakistan Savunma Bakanı Khawaja Asif, bu kararı “felaket” olarak değerlendirdi.
SALDIRININ ARDINDAN SERT ADIMLAR
Olay, Salı günü Keşmir’de meydana gelen bir silahlı saldırıyla başladı.
Hindistan Başbakanı Narendra Modi, saldırganların bulunup cezalandırılacağını açıkladı.
Keşmir polisi, saldırıyla ilgili üç şüphelinin kimliğini tespit etti. Zanlılardan ikisinin Pakistan vatandaşı olduğu, üçünün de Pakistan merkezli Leşker-i Tayyibe adlı terör örgütü mensubu olduğu bildirildi.
İNDUS SULARI ANLAŞMASI
İndus Suları Anlaşması, 1960’ta Dünya Bankası arabuluculuğuyla imzalandı.
Antlaşma kapsamında, Hindistan doğudaki Sutlej, Beas ve Ravi nehirlerinin; Pakistan ise batıdaki İndus, Ceylum (Jhelum) ve Çenab (Chenab) nehirlerinin kullanım hakkına sahip oldu.
Anlaşma, taraflardan birinin tek taraflı olarak askıya alma ya da feshetme hakkını tanımıyor ve uyuşmazlıklar için net çözüm mekanizmaları öngörüyor.
“SU SAVAŞI UYARISI”
Pakistan, uzun süredir Hindistan’ı yukarı havzada baraj ve set inşa ederek su akışını haksız şekilde engellemekle suçluyor. Bu nehirler, Pakistan’ın tarım sisteminin yaklaşık %80’ini besliyor. Özellikle buğday, pirinç ve şeker kamışı gibi ürünlerde suya bağımlılık çok yüksek.
Pakistan, Hindistan’ın Kishanganga ve Ratle hidroelektrik projelerini hakemlik ve tahkim süreçlerine taşıdı. Hindistan ise bu projelerin anlaşma çerçevesinde olduğunu savunuyor.
ASKIYA ALMANIN ETKİLERİ
Hindistan’ın bu adımı kısa vadede fiziksel su akışını etkilemeyecek çünkü ülkede yeterli baraj kapasitesi bulunmuyor.
Ancak karar, Pakistan için uzun vadede ciddi belirsizlik yaratıyor.
Hindistan, bu kararla birlikte su salımı, taşkın bilgileri ve baraj verileri gibi hayati bilgilerin paylaşımını da durdurmayı planlıyor.
Ayrıca kurak dönemlerde minimum su bırakma yükümlülüğünü de askıya alabileceğini duyurdu.
PAKİSTAN'DAN SERT TEPKİ
Pakistan Enerji Bakanı Awais Lekhari, Hindistan’ın adımını “su savaşı” ve “yasadışı bir girişim” olarak nitelendirdi.
Pakistan Tarım Araştırmaları Merkezi’nden Ghasharib Shaokat, anlaşmanın ülke tarımı için “belkemiği” olduğunu vurguladı:
“Su akışının düzensizleşmesi, verim kaybı, maliyet artışı ve gıda fiyatlarında yükseliş demek. En çok da küçük çiftçiler zarar görür.”
Ulusal Çiftçiler Birliği Başkanı Khalid Hussain Baath ise kararı “bir savaş ilanı” olarak değerlendirdi ve düşük yağış nedeniyle su seviyelerinin zaten %25 oranında azaldığına dikkat çekti.