Numan Kurtulmuş: 28 Şubat parlamentodaki sivil generaller tarafından yapıldı

Numan Kurtulmuş: 28 Şubat parlamentodaki sivil generaller tarafından yapıldı
Halkın Sesi Partisi (HAS Parti) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, 28 Şubat askeri müdahalesinin Türkiye tarihinde en disiplinli ve neticeleri itibariyle başarılı darbesi olduğunu söyledi. 12 Eylül ve önceki darbelerin askerler tarafından yapıldığını belirten Kurtulmuş, 28 Şubat'ın ise parlamentodaki sivil generaller tarafından yapıldığını belirtti. İstanbul Üniversitesi İktisat Kulübü'nün İstanbul Ticaret Odası Meclis Salonu'nda düzenlediği "Ekonomi Zirvesi 2011" adlı programa Has Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş katıldı. Programda konuşan Numan Kurtulmuş, küresel ticaretten, yeni dünya düzenine, Libya'ya yapılan müdahaleden, Japonya'da yaşanan nükleer santral faciasına ve 12 Eylül anaysa referandumuna kadar pek çok konuda açıklamada bulundu. Has Parti Genel Başkanı Kurtulmuş, konuşmasında hükümeti de eleştirdi. Dünya iktisadi tarihi hakkında bilgi veren Numan Kurtulmuş özellikle soğuk savaşın sona ermesindn sonra batılı devletlerin "Yeni dünya düzeni" kavramı üzerinde yoğunlaştığını söyledi. Batılı ülkelerin 'Yeni dünya düzeni' ile dünyanın küresel bir köy haline geleceğini, ülkeler ve bölgeler arasında fark kalmayacağını, yoksulluk, gelir dağılımı adaletsizliği ve savaşların sona ereceğini vaad ettiğini belirten Kurtulmuş, yaşananların tüm bunların tersinde cereyan ettiğini vurguladı. Uluslararası güçlerin özgürlük gerekçesiyle gerçekleştirdikleri bütün operasyonlarda insanların hayatını kaybettiğini söyleyen Kurtulmuş, Libya lideri Muammer Kaddafi'ye yönelik NATO operasyonu ile ilgili de eleştirilerde bulundu. Operasyonlarda en az 2 bin kişinin müttefik bombalarında öldüğünü ifade eden Kurtulmuş, yaşanan savaşların tamamının dünyanın kaynaklarını ele geçirme savaşı olduğunu savundu. Libya'da Kaddafi'yi önlemek için alınan Birleşmiş Milletler kararının doğru olduğun ancak bu kararın 'Kaddafi'nin uçakları sivilleri vurmasın' diye alındığını yaşananlara bakınca bu kez de müttefik güçlere ait uçakların sivilleri vurduğu bir durum yaşandığını aktardı. Soğuk savaşın sona ermesinin arıdından milli ekonomilerinin yerine küresel finans kapitalizmini kuruluşlarının geçtiğini dile getiren Kurtulmuş, libral ekonominin ise yerini neo liberal ekonomiye bıraktığını belirtti. Türkiye'de uzun yıllardır bu neo liberal ekonominin uygulandığını söyleyen Kurtulmuş, "Bu ülkede de bütün küçük balıklar büyük balıklar tarafından yutuldu. Şimdi de diyorlar ki küresel ekonomi var, şimdi de bizim ülkenin büyük balıklarının dünyanın atlantik ötesinin büykü balinaları tarafından yutulma dönemi başladı." dedi. 12 EYLÜL EKONOMİYİ ULUSLARARASI SİSTEMİN AĞLARINA DÜŞÜRMEK İÇİN YAPILDI Türkiye'de 1980 yılından itibaren dünya ekonomisindeki gelişmelere uygun hareket edilmeye başlandığını belirtti. Türkiye'nin uluslararası ekonomik sisteme adapte edilebilmesi için 24 Ocak 1980'de alınan kararların şartlar uygun olmadığı için uygulanamadığını söyleyen Kurtulmuş, 12 Eylül darbesinin asıl sebebinin ise bu şartları oluşturmak olduğunu belirtti. Kurtulmuş, "12 Eylül ihtilali sanılmasın sadece sokaklardaki anarşiyi ortadan kaldırmak için yapılmıştır. Perde arkasında Türkiye ekonomi politiğinin uluslararası sistem ağları içine düşürülmesi yatıyordu. 24 Ocak buydu, bunun uygulanması için mıntıka temizliğine ihtiyaç vardı. Yoldaki izmaritlerin temizlenmesi gerekiyordu 12 Eylül budur. 12 Eylül sadece siyasi partileri kapatmakla kalmamış, emeği değersizleştirecek, yok hale getirecek ne adımlar gerekiyorsa hepsi atılmıştır." dedi. 12 Eylül 2010'da yapılan Anayasa değişikliği ile ilgili referanduma da değinen Kurtulmuş, bir çok gibi kendilerinin de 'yetmez ama evet' dediğini dile getirdi. Hükümetin referanduma "12 Eylül ile hesaplaşmak" hedefiyle girdiğini aktaran Kurtulmuş, "Aradan 7 ay geçmiş olmasına rağmen 12 Eylülcülerle nasıl hesaplaşacağına ilişkin bir tek adım atılmadı. 12 Eylülle hesaplaşmak için önce 12 Eylül'ün siyasal sistemini çöpe atmanız gerekiyor. 12 Eylül'ün siyasi partiler yasası duracak, seçim yasası duracak, sendikalar toplu görüşme yasası duracak, toplantı gösteri yürüyüşleri yasası duracak, bütün bu sistem, Türkiye'deki siyasal sistemin içine eden bu yapı duracak, 12 Eylül Anayasası bütünüyle, mantığıyla duracak siz 12 Eyül ile hesaplaşacaksınız." dedi. 12 Eylül'le hesaplaşmanın darbenin mimarı Kenan Evren'e birşey söylemekle olmayacağını vurgulayan Kurtulmuş'un "90 yaşında bir adam, Allah ömür versin keyfine baksın, iki resim fazla yapsın" sözleri salonda gülüşmelere sebep oldu. 12 Eylül'ün ardından yıllar geçtiğiniv e bu sefer Türkiye'nin 28 Şubat 1997 askeri müdahalesiyle karşılaştığını belirten Kurtulmuş, 28 Şubat döneminde televizyonlarda ilginç tiyatrolar seyredildiğini belirtti. Beline kadar sakallı ellerinde teflerle camilerde şarkı söyleyen meczupların türediğini aktaran Kurtulmuş, Fadima Şahin'in ise her akşam televizyonlarda çıkartılarak konuşturulduğunu dile getirildi. 28 Şubat'ta tanklar yürütüldüğünü ve milletin dinine, inancına, geleneğine her gün hakaret edildiğini belirten Kurtulmuş, bazı saf niyetli insanların da kandırılarak "Türkiye bölünüyor" korkularına sokulduğunu aktardı. Kurtulmuş, "Türkiye'nin en disiplinli ve en çok sonuç alan askeri darbesi 28 Şubat 1997 darbesidir. 28 Şubat darbesi öncekilerden daha uyanık ve sinsice yapılmıştır. Türkiye'de parlamento kapatılarak değil, açık tutularak parlamento içindeki sivil generaller tarafından yapılan bir ihtilaldir." ifadesini kullandı. Konuşmasında Japonya'daki deprem ve tsunami sonrasında yaşanan nükleer facia hakkında da konuşan Kurtulmuş, 'iyi nükleer enerji' olmayacağını söyledi. Nükleer teknolojinin kaynağının nükleer silahlar olduğunu belirten Kurtulmuş, dünyada şu anda 130 binin üzerinde nükleer silah bulunduğunu dile getirdi. Dünyada yapılmış ve stokta beklene nükleer silahlar bulunduğunu aktaran Kurtulmuş, bu silahların Adolf Hitler gibi birisinin çıkarak dünyanın sonunu getirebileceği uyarısında bulundu. Konuşmasında Başbakan Erdoğan'ın "Tüpgaz'da patlıyor" sözlerini eleştiren Kurtulmuş, "İyi güzel de böyle bir mantık olur mu? Tüpgaz patlıyor bitiyor. Fukuşima patlıyor 300 yıl Japonya'yı perişan edecek. Sadece Japonya değil dünyaya saldıkları nükleer atıklar tahmin ediliyor ki bin 800 küsur ile 10 bin kat arasında daha fazla dünyayı nükleer bakımdan tehlikeli hale getiriyor. Kimin hakkı var buna. Bu tam paradigma iflası denen şey budur. Onun için müspet nükleer tesis, menfi nükleer tesis olmaz. Nükleer tesisin hepsi menfidir, hepsi insanlık dışıdır. " diye konuştu.
05 Nisan 2011 15:56
DİĞER HABERLER