Nuri Ok, meslek onuruna uymadı

Nuri Ok, meslek onuruna uymadı
Osman Arslan, yaptığı yazılı açıklamada, Ok'un, emekliliği nedeniyle 18 Mayıs Cuma günü düzenlenen veda toplantısında, Yargıtay yönetimiyle ilgili ''gerçeği yansıtmayan'' beyanlarda bulunulduğunu belirtti.
Yargıtay Birinci Başkanı Osman Arslan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok'un, emekliliği nedeniyle düzenlenen veda toplantısında yaptığı konuşmada dile getirildiği hususların, Yargıtay Birinci Başkanı'na iletilmediği ve ilgili kurullara başvuruda bulunulmadığını bildirdi. Söz konusu konuşmada gündeme getirilen Yargıtay yönetimine ilişkin hususların, Yargıtay Birinci Başkanı'na iletilmediğini ve ilgili kurullara da başvuruda bulunulmadığını ifade eden Arslan, ''Emekliye ayrılan bir kişinin bu biçimde konuşma yapması uygulama ve teamüllere aykırı olduğu gibi, meslek onur, vakar ve saygınlığına da uygun düşmemektedir'' dedi. Arslan, kurum içinde çözümlenebilecek konuların giderayak kamuoyuna açıklanmasının doğru, şık ve meslek etiğine uygun olmadığını vurgulayarak, ''bu talihsiz konuşmanın Yargıtay tarihinde bir ilk olarak yerini aldığını'' belirtti. ''HAKİMLER İTİDALLİ OLMALI'' Hakimlerin kendi sorunlarını kamuoyu önünde tartışmayacak kadar itidalli insanlar olmaları gerektiğine işaret eden Arslan, yaptığı açıklamanın, savunma hakkının kullanılması ve kamuoyunun gerçeği öğrenmesine katkı olarak algılanmasını istedi. Arslan, Yargıtay Kanunu'nun 1983'te yürürlüğe girdiğini, kanunun bazı hükümlerinin değiştirilmesi ve Bölge Adliye Mahkemeleri Kanunu'na paralel düzenlemelerin yapılması gerektiğini ifade ederek, şunları kaydetti: ''Birinci Başkanlıkça, bu çerçevede Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ile bütün dairelerden görüş istenmiş, zamanın Birinci Başkanvekili Sayın Mehmet Handan Surlu başkanlığında onbir kişiden oluşan bir komisyon kurulmuştur. Bu komisyonda şu anki Yargıtay Başsavcısı Sayın Abdurrahman Yalçınkaya başsavcılık adına ve Başsavcıvekili sıfatıyla yer almıştır. Komisyon, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından gelen öneri ile dairelerden gelen önerileri değerlendirerek ve onlardan yararlanarak Yargıtay Kanunu değişiklik taslağını hazırlamıştır. Bu taslak, 05 Mayıs 2005 tarihinde Adalet Bakanlığına gönderilmiştir. Adalet Bakanlığınca yeniden komisyon oluşturulmuş, bu komisyona Yargıtay adına daha önce Yargıtay'da oluşturulan komisyonda görev alan Yargıtay üyeleri Sayın Atalay Özdemir ve Sayın Atalay Özdemir bulunmuşlardır. Bakanlıkça oluşturulan komisyonun başkanlığını Sayın Atalay Özdemir yapmış, Yargıtay tarafından hazırlanan taslak önemsiz birkaç değişiklik dışında aynen benimsenerek kanun tasarısı haline dönüştürülmüştür.'' Yargıtay ve Adalet Bakanlığı tarafından kurulan komisyonlarda, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının durumunu ağırlaştıran veya iddia edildiği gibi hakimlerin vesayetini öngören hiçbir düzenlemeye yer verilmediğini belirten Arslan, Başsavcıvekilinin katıldığı bir komisyondan aksi bir karar çıkmasının beklenemeyeceğini ifade etti. Arslan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, hazırlanan taslakla ilgili Yargıtay yönetimine yazılı ve sözlü hiçbir başvurusunun bulunmadığını bildirdi. Tasarı, TBMM Adalet Komisyonuna intikal ettikten sonra komisyon başkanlığının yazılı istemi üzerine, Yargıtay üyeleri Atalay Özdemir, Ali Em, Uğur İbrahimhakkıoğlu ve Tetkik Hakimi Gürsel Kasım'ın, Yargıtay'ı komisyonda temsil etmek üzere görevlendirildiğine işaret eden Arslan, şöyle devam etti: ''Görevlendirilen bu kişiler meslek bilgi, yeterlilik, birikim ve deneyim yönünden üst düzeyde bulunan hukukçulardır. Yargıtay'ı temsil etme yetkisi Yargıtay Başkanına aittir. (Yargıtay Kanunu Md. 21/1) Yargıtay Birinci Başkanı veya onun görevlendireceği kişiler dışında hiçbir kimse Yargıtay'ı temsil edemez. Adalet Komisyonu ve alt komisyonda yapılan görüşmelere Birinci Başkan katılmamıştır. Komisyonda yapılan tartışmalar Yargıtay temsilcilerinin anlatımlarından ve basından öğrenilmiştir. Bu nedenle Yargıtay Birinci Başkanı'nı olayın tarafı gibi göstermek gerçekle bağdaşmamaktadır. Meclis İçtüzüğü'nün 30 ve 31'inci maddelerinde, komisyonlarda temsil ve komisyon toplantılarına girebilecek kişilerle ilgili düzenlemelere yer verilmiştir. Adalet Komisyonunda kimlerin dinlenip dinlenemeyeceğine karar verme yetkisi komisyonların başkan ve üyelerine aittir. Komisyonun yetkisine giren ve komisyon tarafından alınan bir karardan dolayı Yargıtay Birinci Başkanı'nın eleştirilmesi haksız, tutarsız ve kabul edilebilir değildir. Hakimler ve Savcılar Birliği Kanun Tasarısı ile ilgili olarak Yargıtay'dan görüş sorulmadığı gibi, konuşmada sözü edilen derneğin kapatılmasıyla ilgili olarak Yargıtay'ca öneride bulunulmamış ve düzenleme yapılmamıştır. Uygulamada bir kanun tasarısı hakkında Yargıtay görüşü sorulduğunda, bütün dairelerden görüş alınarak Yargıtay görüşünün oluşturulduğu bilinen bir gerçektir. Sözü edilen olayda, dairelerden görüş alınmadığı gibi Yargıtay Birinci Başkanı tarafından yazılı olarak hiçbir merciye görüş bildirilmemiştir. Derneğin kapatılmasını öngören geçici maddenin Yargıtay'ın yönetimi tarafından oluşturulduğu iddiası dayanaktan yoksundur ve hiçbir surette gerçekle bağdaşmamaktadır. Sayın Nuri Ok'un emekliye ayrılırken, sanal ve kurgu gerçeklerle hareket ederek yaptığı mutat olmayan konuşma, hayret ve üzüntüyle karşılanmıştır. Bu konuşmayla olmayan bir sorun yaratılmıştır. Sayın Ok, birlikte çalıştığı bütün Yargıtay başkanları ile de benzer olayların tarafı olmuştur. Bu nedenle emekliliğinde kendisini sorgulaması ve nerelerde yanlış yaptığını düşünmesi gerekmektedir.''
21 Mayıs 2007 17:16
DİĞER HABERLER