New York Times Gazetesi'nin Blog Uzmanı Jeremy Zilar, İstanbul Üniversitesi'nde (İÜ) öğrencilere, 'Yeni Medya Araçları ve Dijital Devrim' başlıklı konferans verdi.
Tatil olmasına rağmen konferans salonunu dolduran öğrenciler, Jeremy Zilar anlattıklarını büyük dikkatle dinledi. Bir blogda tasarımdan çok içeriğin önemli olduğunu belirten Zilar, insanların yazılanları merak ettiğini ve bunun için blogu ziyaret ettiklerini söyledi.
Medya Derneği tarafından Türkiye'ye davet edilen Jeremy Zilar, İÜ İletişim Fakültesi'nde 'Yeni Medya Araçları ve Dijital Devrim' başlıklı konferans düzenledi. Konferansa İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aydemir Okay, Medya Derneği Genel Sekreteri Deniz Ergürel ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Konuşmasına New York Times Gazetesi'ndeki mesleki deneyimlerini paylaşarak başlayan Zilar, bir blog oluşturmanın ana hatlarını aktardı.
Blog oluşturmadan önce amacını, fikrini, manifestosunu belirlemek gerektiğini söyleyen Zilar, "Bir çok ortamda blogun içeriği tasarımından daha önemlidir. Basit bir blogdan bahsetmek istiyorum. Örneğin, bir kişi New York'daki restoranlar üzerinden enflasyonu takip ediyor. Diyelim ki 36 dolara bir fiks menü alıyor. Bir hafta sonra bu restorana tekrar giderek, fiyatların değişimine bakıyor. Yükselmişse anlıyor ki enflasyon yükselmiştir. Belki bu blogu çok insan takip etmiyor. Fakat restoran sahipleri, gıda eleştirmenleri bu blogu takip ediyor. Önemli olan amacına ulaşmasıdır." diye konuştu.
'Mammoth' isimli bir bloktan bahseten Jeremy Zilar, "Bu blog mimari ve çevre ile ilgili oluşturulan bir blog. Zaman içerisinde çevrenin nasıl değiştiği anlatılıyor. Çok güzel yazıyorlar. Bende bu blogun takipçilerinden birisiyim. Kendi konuları hakkında başka link veriyorlar. Yazdığınız konuyla gerçekten ilgileniyorsanız bu çok önemli çünkü, çevreyle ilgili yaklaşık 60 link vermiş. Bu noktada blogu tam bir altın madeni olarak görüyorum." şeklinde konuştu.
Çevre kapsamında New York'ta bloglar üzerinde yaşanan bir olayı paylaşan Zilar sözlerini şöyle tamamladı: "New York'ta 5 yıl önce şehirde arı yetiştirilmek isteniyor. Ama yasak. Arı yetiştirmek isteyenler bir blog oluşturuluyor ve bu yasağı nasıl aşabileceklerini konuşuyorlar. Bu blogları oluşturarak birbirlerine linkler vererek bağlantılar oluşturdular. Arı yetiştiriciliğiyle ilgili çok sayıda insana ulaştılar. Sonuç olarak bahsedilen yasa New York'ta kaldırıldı ve her yerde arı yetiştiriliyor. İşte blogların böyle bir etkisi var."
(CİHAN)